"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/220 E., 2022/292 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar; dava konusu 140 ada 33, 34, 143 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazların ortak mirasbırakanları ...'den geldiği halde kadastro sırasında taşınmazların davalı adına tespit ve tescil edildiğini, davalının, taşınmazları ... isimli şahıstan aldığını, ...'a ... evlatları ... ve ... tarafından borca karşılık satıldığı iddiasında olduğunu, ancak taşınmazların babalarına ait olduğunu, taşınmazlar başkalarına devredilmiş olsa da bahse konu devrin zorlama ve tefecilik faaliyeti çerçevesinde irade dışında ... lehine el değiştirdiğinin Tirebolu Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/217 Esas ve 2014/31 Karar sayılı ilamıyla ... aleyhine verilen mahkumiyet hükmüyle sabit olduğunu, davalı ...'in ise gerek aynı köyden olması gerekse de yakın ilişkilerinden ötürü taşınmazın tefecilik faaliyeti çerçevesinde zor kullanarak alındığını ve taşınmazların mirasbırakan ...'ye ait olduğunu bildiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı, dava konusu taşınmazları ikamet ettiği evinin yakınında olması ve başka kimselerin almaması için bedellerini ödeyerek ...'dan bedeli karşılığında satın aldığını, taşınmazların evveliyatının ne şekilde olduğunu bilmediğini, iyiniyetli oluğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Tirebolu Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.02.2018 tarihli ve 2016/316 E. 2018/81 K. sayılı kararıyla; davanın tespitten önceki sebeplere dayalı tapu iptali ve tescil davası olup keşif esnasında dinlenen mahalli bilirkişi ve tespit bilirkişi beyanlarında ... ve ...'nün ...'a borcu olduğunu, borçlarını ödeyemeyince ... ile anlaşarak dava konusu taşınmazların kullanımını 3 yıllığına ...'a bıraktıklarını, borçlarını ödediklerinde dava konusu taşınmazları geri alacaklarını, ayrıca 21.02.2018 tarihli celsede davalı tanıklarının ... ve ...'nün ...'a olan borçları yüzünden dava konusu taşınmazları ...'a sattıklarını beyan ettikleri, davalı ...'in dava konusu parselleri ...'ın oğlu ...'dan satın aldığı, dava konusu taşınmazları satın aldığı esnada tapu kütüğündeki sicilde taşınmazların ...üzerine kayıtlı olduğu, tüm dosya kapsamından davalı ...'in tapu kütüğündeki yolsuz tescili bildiği veya bilmesi gerektiği hususunda herhangi bir delil olmadığı, davalının kötü niyetli olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 31.05.2019 tarihli ve 2019/919 E. 2019/1047 K. sayılı kararıyla; çekişmeli taşınmazların öncesinde davacıların mirasbırakan babaları ...'ye ait olduğu, davacılar ... ve ...'nün borçlanmaları üzerine ve borçlarına karşılık çekişmeli taşınmazları ... isimli kişiye verdikleri ve ...'ın taşınmazları oğlu olan davalınn bayii ...adına tespit ettirdiği, çekişmeli taşınmazları gerek kadastro tespitinden önce gerekse kadastro tespitinden sonra ... ve ...'ın kullandığı ve fındıklarını topladığı, sonrasında taşınmazları davalının kayden satın aldığı, bu hale göre çekişmeli taşınmazların zilyetliğinin kadastro tespit tarihinden önce olacak şekilde dahi davacıların bir kısmı tarafından davalının bayisine devredildiği ve davalının bayii ...'ın taşınmazlar üzerindeki zilyetliğinin 1-2 sene gibi kısa bir süre sürmediği, bu haliyle davalıdan borçlu bulunan bir kısım davacıların borçlarına karşılık davalıya taşınmazın mülkiyetini mi yoksa sadece kullanım hakkını mı devrettiği yönünde araştırma yapmasının istenilmesinin hayatın olağan akışına uygun olmayacağı, kaldı ki davacı ...'nın keşif sırasında "taşınmazların ... tarafından satılığa çıkarıldığı, taşınmazları kendilerinin alacağını fakat davalının satın aldığını, duruşmada ise tanığın babasının kardeşlerine telefon ederek "yeri siz alacaksanız alın yoksa ben alarım" dediğini bildirmesi, davacı ... ile bir kısım taraf tanık beyanlarından anlaşılacağı üzere taşınmazların öncesinde herkese açık olarak satılığa çıkarıldığı ve böylelikle taşınmazların tapu kayıt maliki ...tarafından satıldığı hususunun herkes tarafından bilindiği ve sonrasında davalının yapılan açık duyuru üzerine taşınmazları satın aldığının anlaşıldığı, Mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 08.02.2022 tarihli ve 2021/3706 E. 2022/841 K. sayılı kararıyla, "...Toplanan delillerden, çekişmeli taşınmazların davacıların mirasbırakan ...’den kaldığı ve terekenin taksim edilmediği, tereke iştirak halinde olduğundan yapılan satışın da geçerli olmadığı sabittir. Davalının davacılarla aynı köyde yaşaması nedeniyle çekişmeli taşınmazların davacıların mirasbırakanından kaldığını bilmesinin hayatın olağan akışına uygun olacağı bu haliyle davalının iyiniyetli olmadığı anlaşılmış olup, açıklanan nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir..." gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, bozma kararındaki gerekçe benimsenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı temyiz dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazları iyiniyetle satın aldığını davacıların bildikleri halde annelerinin ölümünden sonra kötüniyetle eldeki davayı açtıklarını, mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarından mirasbırakanın sağlığında dava konusu taşınmazları mirasçıları arasında taksim ettiğinin anlaşıldığını, taksim neticesinde dava konusu taşınmazların ... ve ...’a kaldığını, onların da mirasbırakanın sağlığında taşınmazları dava dışı ...’a sattığını, bundan bahisle 2009 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında dava konusu taşınmazların ...adına tespit gördüğünü, ...’ın taşınmazları 2002 yılından 2012 yılına kadar kullandığını, satışa çıkarmak isteyince ilk davacılara satmak istediğini ancak davacıların satın almak istemediğini, ...’ın da bunun üzerine dava konusu taşınmazları satmak için köyde duyuru yaptığını, 4-5 müşteri çıktığını, diğer müşterilerin istenilen parayı vermediğini, kendisinin ise davacılara sorduğunu, taşınmazları almasında bir mahsur olmayınca evinin bulunduğu parsele komşu olduğu için devir tarihinde 45.000 TL ödeyip taşınmazları satın aldığını, eşinin kredi çekip babasının arabasını sattığını kendisinin de bileziklerini sattığını, mirasbırakanın tüm mirasçılarının kalan mirası harcayıp bitirdiğini, mirasbırakanlarından kalan tüm yeri sattıklarını, şimdi ise davacıların eldeki davayla birlikte 30 kişiye daha dava açtıklarını, mahalli bilirkişi ...'nın davacılardan Hatice'nin eşinin kardeşi olduğunu, davacı tanığı ...’ın davacılara yer sattığını bu nedenle beyanlarına itibar edilmemesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 15 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ıncı ve 713 üncü ve 1023 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; dava konusu 143 ada 1 ve 2, 140 ada 33 ve 34 parsel sayılı taşınmazların senetsizden harici satım ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile dava dışı ...adına 11.09.2009 tarihinde tespit ve tescil edildikten sonra 17.01.2012 tarihinde davalı ...’e satış suretiyle devredildiği anlaşılmaktadır.
3. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 3.044,11 TL
bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,19.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.