Logo

1. Hukuk Dairesi2023/134 E. 2024/887 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davalıların kötü niyetli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın mal kaçırma amacıyla yaptığı temliklerde, taşınmazları devralan ikinci el konumundaki davalıların kötü niyetli olduklarının ispatlanamaması ve bozmaya uyularak verilen kararla kazanılmış hak oluşması gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/419 E., 2022/384 K.

HÜKÜM : Ret

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tazminat, tenkis davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda son kayıt malikleri davalılar ..., ... ve ... yönünden dosya tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmiş ve bu davalılar yönünden kötü niyetli olduklarının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar ve asli müdahiller; mirasbırakanları ... ...'nin 21, 30, 183 ve 334 parsel sayılı taşınmazlarını davalı oğlu ...’ye satış suretiyle temlik ettiğini, ...’nin de 1752 (183 parselin ifrazından oluşan), 21, 30 ve 334 parsel sayılı taşınmazları diğer davalı ...’a, 1750 parseli(183 parselin ifrazından oluşan) ise diğer davalı ...'e devrettiğini, ...’nin 21 parsel sayılı taşınmazı davalı ... Kooperatifine devrettiğini, tüm temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemişler, bozma sonrası 01.08.2015 tarihli dilekçe ile tapu iptal - tescil taleplerinin kabul edilmemesi halinde tazminata karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

1. Davalılar ... ve ...; dava konusu taşınmazların mirasbırakanın borcu sebebiyle bedeli karşılığında davalı ...’ye satıldığını, daha sonra ...’nin paraya ihtiyacı sebebiyle taşınmazların davalı ...’ye devredildiğini, davalı ...’nin iyiniyetli olduğunu, mirasbırakanın başkaca taşınmazlarının da bulunduğunu, temliklerin muvazaalı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuş, yargılama sırasında ölümleri üzerine mirasçıları davaya dahil edilmişlerdir.

2. Davalı ... vekili; dava konusu 21 parsel sayılı taşınmazın bedeli karşılığında davalı ...’den satın alındığını ve taşınmaz üzerine kooperatif tarafından inşaat yapılmaya başlandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

3. Davalı ... davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Şile Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.02.2013 tarihli ve 2002/72 E., 2013/54 K. sayılı kararıyla gerekçesi açıklanmaksızın davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ve asli müdahiller vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Dairenin 20.01.2014 tarihli ve 2013/16025 E., 2015/689 K. sayılı kararıyla; Mahkemece yazılan kararda, dosyaya toplanan belgeler ve delillerin açıklanması ötesinde kararın gerekçe içerdiğini söyleyebilme olanağı bulunmadığı, bu nedenle HMK'nın 297/1-c maddesine uygun biçimde kararın gerekçesinin açıklanması gerekirken gerekçesiz olarak yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı belirtilerek karar bozulmuştur.

B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Şile Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.09.2018 tarihli ve 2015/109 E., 2018/275 K. sayılı kararıyla; kayıt maliki olan davalılar ..., ... ve ... yönünden kötüniyetli olduklarının ispatlanamadığı gerekçesiyle tapu iptali ve tescil isteğinin reddine, bedel isteğinin ise bozma kararından sonra ıslah yapılamayacağı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.

C.İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ve bir kısım asli müdahiller vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 25.02.2021 tarihli ve 2019/57 E., 2021/1040 K. sayılı kararıyla; “Hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak, son kayıt malikleri davalılar ..., ... ve S.S. ... Konut Yapı Kooperatifinin kötü niyetli olduklarının ispatlanamadığı gözetilerek tapu iptali ve tescil isteği yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacılar ve bir kısım asli müdahiller ... ... v.d. vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine; davacılar ve bir kısım asli müdahiller ... ... v.d. vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; hemen belirtilmelidir ki, davacılar ve asli müdahiller vekilinin bozma kararından sonra 01.08.2015 tarihli dilekçesi ile tapu iptali ve tescil taleplerinin kabul edilmemesi halinde tazminata karar verilmesini istediği, bu hali ile davacılar ve asli müdahillerin talebinin ıslah olmayıp talebin daraltılması niteliğinde olduğu, talepten vazgeçmek veya azını istemek karar verilinceye kadar mümkün olduğundan, mahkemece anılan dilekçenin ıslah dilekçesi olduğu ve bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı şeklindeki değerlendirmesi doğru değildir.Somut olaya gelince, dinlenen tanık beyanları ve tüm dosya kapsamından mirasbırakan tarafından malvarlığının tamamına yakınının bedelsiz olarak davalı oğlu ...’ye mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak devredildiği, ancak taşınmazları ...’den temlik alan ikinci el konumundaki diğer davalıların kötüniyetli olduğunun davacılar tarafından kanıtlanamadığı sonuç ve kanaatine varılmaktadır.Hâl böyle olunca, verilen kararın asli müdahil ... ... tarafından temyiz edilmediği, davalılar yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu gözetilmek suretiyle, hükmü temyiz eden davacılar ve bir kısım asli müdahillerin miras paylarına isabet eden bedel isteğinin davalı ... mirasçıları yönünden kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.” gerekçeleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemesince İkinci Bozma İlamına Uyularak Verilen Karar

Bozma ilamı sonrası son kayıt malikleri davalılar ..., ... ve S.S. ... Konut Yapı Kooperatifi yönünden dosya tefrik edilerek Mahkemenin 2022/419 sayılı esasına kaydedilmiş ve Şile Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.10.2022 tarihli ve 2022/419 E., 2022/384 K. sayılı kararıyla; Mahkemece bu davalılar yönünden kötü niyetli olduklarının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, yargılamanın çok uzun sürdüğünü, mirasbırakan ... ...’nin taşınmazlarını diğer çocuklarından mal kaçırmak amacıyla oğlu ...’ye devrettiğini, ...’nin de taşınmazları ..., ... ve S.S. ... Konut Yapı Kooperatifine devrettiğini, ...’nin taşınmazları satın alma gücü bulunmadığının açık olduğunu, ...’ın da ...'yi kendisine borçlandırarak taşınmazı edindiğini, Şile’nin küçük bir yer olduğunu, son kayıt maliki davalıların da mirasbırakanın yaptığı muvazaalı işlemleri bilebilecek durumda olduklarını, davalı ...’ün Şile'de emlakçılık yaptığını, tanık ifadeleri ile de davalıların iyi niyetli olmadıklarının ispatlandığını, davalıların kötü niyetli olup davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, Mahkemece tefrik kararı verilmesinin de doğru olmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat, mümkün olmazsa tenkis isteklerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı,

4721sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı, 706 ncı,

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci,

2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ncı ve 6100 sayılı HMK’nın 190 ıncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Mirasbırakan ... ...’nin 23.06.1993 tarihinde öldüğü, geriye mirasçıları olarak çocukları olan davacılar ..., ..., ... ve asli müdahiller ..., ..., ... ile torunları olan asli müdahiller ... ve ...’ın kaldığı, mirasbırakan ... ...’ın dava konusu 21, 30, 183, 334 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarının tamamını 16.09.1981 tarihinde davalı oğlu ...’ye satış suretiyle temlik ettiği, ...’nin de 21, 30, 334 ve 1752 (183 parselin ifrazından oluşan) parsel sayılı taşınmazları 09.07.1998 tarihinde davalı ...’a, 1750 parsel (183 parselin ifrazından oluşan) sayılı taşınmazı ise 30.06.1998 tarihinde diğer davalı ...’e satış yoluyla devrettiği, davalı ...’nin 06.11.1998 tarihli akitle 21 parsel sayılı taşınmazı davalı ... Kooperatifine devrettiği, dava konusu 334 parsel sayılı taşınmazın şuyulandırma sonucu 582 ada 4 parsel sayılı taşınmaza revizyon gördüğü anlaşılmaktadır.

2. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

06.02.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

...