"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/345 E., 2022/1561 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bolu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/583 E., 2021/217 K.
Taraflar arasındaki muris muvazaası hukuki nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil, tenkis, tevhit ve kat irtifakı işlemlerinin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 10.05.1986 tarihinde vefat eden mirasbırakan ... 'nın vefatı ile geride eşi ... ve çocukları davacı ... ile davalı ...'nin mirasçı olarak kaldığı, müvekkilinin 106 nolu parselde intikal nedeniyle oluşan miras payını 09.06.1998 tarihinde kardeşi ...'ye tapuda bağış yoluyla devrettiğini, 21.04.2010 tarihinde vefat eden annesi ...'in de bu parseldeki 2/8 miras payını müvekkilinin bilgisi dışında davalı kızı ...'ye devrettiğini, bunun mal kaçırma amacıyla yapıldığını, müvekkilinin bu bağış olayını 17.09.2018 tarihinde öğrendiğini, yine aynı yerde bulunan 87 ada 107 nolu parselin tapuda davacının mirasbırakan annesi ... ... adına kayıtlı iken 16.09.1988 tarihinde davalı ...'nin kocası olan diğer davalı ...'a tapuda satış yoluyla devredildiğini, bunun muvazaalı ve mal kaçırmaya dönük olduğunu, gerçek bir satış olmadığını, aynı yer 87 ada 85 nolu parsel ile 87 ada 86 nolu parsellerin ise tapuda davalılardan ... ve ... 'in oğlu olan diğer davalı ... adına kayıtlı olduğunu, yine tapuda 87 ada 2 nolu parselin ise ... Bey Vakfı adına tescilli olduğunu, bu 5 adet parselin sonrasında tevhit gördüğünü ve 87 ada 147 nolu parsel haline gelerek ..., ..., ... ve ... Bey Vakfı adına tescil edildiğini, daha sonra kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile taşınmaza bağımsız bölümleri içeren bina yapıldığını ve bu şekilde 14.06.2016 tarihinde kat irtifakına geçildiğini, bu nedenlerle müvekkilinin mirasbırakan annesinin öncesinde 87 ada 106 nolu parsel yönünden davalı ...'ye yapmış olduğu bağış yönünden hibe işlemi iptal olmadığı takdirde tenkis kararı verilmesini, öncesinde 87 ada 107 nolu parsel yönünden mirasbırakan ... tarafından davalı damadı ...'e yapılan devir nedeniyle pay oranında tapu iptali ve tescile karar verilmesini, bu taşınmazlardaki 09.04.2015 tarihli tevhit ve 14.06.2016 tarihli kat irtifak işlemlerinin bu şekilde iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... Bey Vakfı adına ... vekili cevap dilekçesinde özetle; öncesinde ... Bey Vakfının 87 ada 2 nolu parselin maliki olduğunu, bu parselin 85, 86, 106 ve 107 nolu parseller ile tevhit edildiğini ve 87 ada 147 nolu parselin oluştuğunu, kat karşılığı inşaat sözleşmesi nedeniyle bina yapıldığını ve 17 nolu bağımsız bölümün müvekkili Vakıf adına tapu kaydının oluştuğunu, belirtilen sebeplerle müvekkilinin uyuşmazlığa taraf olmadığını belirtip açılan davanın reddini talep etmiştir.
2.Diğer davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu 106 nolu parsel yönünden tapuda intikal ve bağış işleminin aynı gün yapıldığını, davacının, mirasbırakan ...'in davalı ...'ye yaptığı bağıştan bilgisinin ve haberinin olduğunu, bağışın geçerli olduğunu, zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, davaya konu 107 nolu parsel yönünden davalı ...'in taşınmaz bedelini ödeyerek gerçek satışla taşınmazı tapuda devraldığını, somut olayda hak düşürücü sürelerin de geçtiğini, ...'a yapılan bir devir bulunmadığını belirtip açılan davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının iddialarının ispatlanamadığı, tenkis talebinin hak düşürücü süreye uğradığı ve bu bağlamda tevhit ve kat irtifakı işlemlerine yönelik iptal talebinin de reddi gerekeceği gerekçesiyle "Davacı yanın 87 ada 106 parsel sayılı taşınmaza karşı açtığı dava hak düşürücü süre nedeniyle,87 ada 107 parsel sayılı taşınmaza ilişkin açtığı dava ise esastan yerinde görülmediğinden 87 ada 147 parsel sayılı taşınmazın tevhidinin iptaline ilişkin taleple birlikte davanın tümden reddine..." karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu, mal kaçırmaya dönük bağış ve satış yapıldığını, bu şekilde müvekkilinin miras payından mahrum edildiğini, müvekkilinin tüm bu devirleri 17.09.2018 tarihinde Bolu'ya geldiğinde ...'tan öğrendiğini, dolayısıyla zaman aşımı ve hak düşürücü sürelerin dolmadığını, satış bedelinin banka hesabına yatırılmadığını, hükme esas alınan davalı tanık anlatımlarının çelişkili olduğunu ve gerçeği yansıtmadığını, evlendiği tarihte ... Orman İşletme Şefi olarak görev yaptığını, düğün yapmadığını, davacı müvekkilin annesinin aldığı iddia edilen borcun aslında müvekkilinin aldığı borç olduğunu, davacının 1983 yılında evlenirken ablası ve eniştesinden borç para aldığı ve bu borca karşılık babasından intikal eden 87 ada 106 parseldeki 3/8 payını 09.06.1998 günü ablası ... hibe ettiğini, bu nedenlerle Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davaya konu bağışın 09.06.1998 tarihinde yapıldığı, mirasbırakan ...'in 21.04.2010 tarihinde vefat ettiği, eldeki davanın 09.08.2019 tarihinde açıldığı, davacının da tıpkı annesi ... gibi aynı resmi senetle aynı tarihte ...'ye bağış yapmış olması göz önünde bulundurulduğunda mirasbırakan annesinin bu bağışını 17.09.2018 tarihinde öğrendiğini iddia etmesinin gerçekçi olmadığı ve samimi bulunmadığı, davacının en başından beri bu bağıştan haberinin olduğu anlaşıldığından tenkis yönünden talebin hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı; yine muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil yönünden davacı talebi değerlendirildiğinde, dinlenen davalı tanık anlatımlarından mirasbırakan ... tarafından davalı damadı ...'e yapılan 87 ada 107 nolu parsele yönelik tapudaki satış şeklindeki devrin para bedeli karşılığında yapıldığı, bu şekilde ivazlı olup mal kaçırmaya dönük olmadığının anlaşılması karşısında davacı tarafça mal kaçırma kastı ve muvazaa olgusu ispatlanamadığından bu talep yönünden de Mahkemece davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 inci maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrarla Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın ve Bölge Adliye Mahkemesince yapılan incelemenin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil, tenkis, tevhit ve kat irtifakı işlemlerinin iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı; Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706 ıncı, Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237 nci ve Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri.
2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 6 ncı maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu' nun (HMK) 190 ıncı maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup özellikle; davacının muris muvazaası iddiasını ispatlayamadığı gibi tenkis iddiasının da hak düşürücü süreye uğradığı anlaşılmakla davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 2.973,28 TL fazla yatırılan harcın temyiz eden davacıya iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
...