Logo

1. Hukuk Dairesi2023/1466 E. 2024/2896 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davaya konu taşınmazların zilyetlikle kazanılıp kazanılamayacağı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu taşınmazların mülkiyetinin kazanılması için gerekli yasal koşulların ve zilyetliğin niteliğinin tam olarak araştırılıp belirlenmediği, özellikle taşınmazların mera, hazine arazisi veya firari/mütegayyiplerden kalma olup olmadığının tespit edilmediği, hava fotoğrafları ve uzman bilirkişi incelemesi gibi gerekli delillerin toplanmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/293 E., 2022/880 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil talepli davanın; bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; toprak tevzi çalışmaları sonucunda Hazine adına tapuya tescil edilen dava konusu 27, 28, 34 ve 65 sayılı parsellerin 4753 sayılı Yasa uyarınca yapılan çalışmalar sonucunda adına belirtme yapılan kişilerden davacı tarafından satın alındığını, davacının eklemeli zilyetliğinin Yasada aranan koşullar gereği iktisaba elverişli olduğunu, ne var ki 4753 sayılı Yasa uyarınca yapılan çalışmalar sonucunda taşınmazların Hazine adına tescil edildiğini ve Hazine adına tescil edilen yerlerin hak sahiplerine dağıtılmadığını ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptaliyle vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine; taşınmazın tapuda kayıtlı yerlerden olduğu ve zilyetlikle kazanılamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Patnos 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.10.2014 tarih, 2008/218 Esas, 2014/571 Karar sayılı kararı ile; dava konusu 27, 28 ve 34 parsel sayılı taşınmazların tarla vasfında olduğu, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olmadığı ve iktisaba engel hallerinin bulunmadığı, dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanları uyarınca eklemeli zilyetlikle kazanım koşullarının davacı yararına oluştuğu, 65 parsel sayılı taşınmazın ise Devlet Hastanesi ve eklentileri olarak kullanıldığı ve tahsisli hizmet malı niteliğini aldığı, bu nedenle zilyetlikle kazanılamayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 27 ve 28 parsel sayılı taşınmazların tamamının 34 parselin ise 03.09.2014 havale tarihli bilirkişi rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 12.800 metrekare yüz ölçümündeki bölümünün tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline, 65 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Bozma Kararı

Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 05.07.2017 tarih, 2015/22039 Esas, 2017/9959 Karar sayılı kararıyla: eksik inceleme sonucunda karar verildiği, dava konusu komisyon parsellerine ait tüm belirtme tutanaklarının onaylı ve okunaklı suretleri tam ve eksiksiz olarak bulunduğu yerden getirtildikten sonra yerel, teknik ve uzman bilirkişiler aracılığı ile yeniden her bir taşınmaz başında ayrı ayrı keşif yapılarak hüküm fıkralarında belirtilen komisyon parsel numarası ile belirtme numaraları arasında duraksamaya yer vermeksizin bağ kurulması, bu ilişkinin fen bilirkişisi tarafından çizilecek krokiye çakıştırılmak suretiyle yansıtılması, bundan sonra, varsa belirtme tutanağında revizyon kaydının getirtilip uygulanması, taşınmazın menşeinin Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden, meralardan veya firari mütegayyip eşhaslardan olup olmadığı hususu üzerinde durulması ve sonucuna göre karar verilmesi gereğine değinilerek karar bozulmuştur.

C. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen karar

Patnos 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen temyiz incelemesine esas kararı ile; bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda çekişmeli 65 parsel yönünden dava tefrik edilmiş, ardından taşınmazların tarla vasfında olduğu, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olmadığı ve iktisaba engel hallerinin bulunmadığı, dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanları uyarınca eklemeli zilyetlikle kazanım koşullarının davacı yararına oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 27 ve 28 parsel sayılı taşınmazların tamamının 34 parselin ise teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 12.894,15 metrekare bölümünün tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.

D. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

E. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; davaya konu taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığı, fen bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazlara ait olduğu belirtilen alanlarla 1955 ve 1957 yıllarına ait hava hava fotoğraflarının uyuşmadığı, taşınmazların mera parselleri ile çevrili olduğu, bu nedenle meradan açma yerlerin zilyetlikle kazanılamayacağı, çekişmeli taşınmazların firari ve mütegayyip şahıslardan intikal ettiğini ve özel mülkiyete konu edilemeyeceğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

F. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 46 ncı maddeleri;

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Dava konusu Ağrı ili, Patnos ilçesi, Yalçınkaya köyü 27, 28, 34 ve 65 parsel sayılı taşınmazlar bölgede 1964 tarihinde Mülga 4753 sayılı Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu'na göre 19 numaralı komisyon tarafından yapılan çalışmada Hazine adına tescil edilmiştir.

2.Davacı, çekişmeli taşınmazlar hakkında eklemeli mülk edinmeye uygun zilyetlik iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescilini talep etmiştir. Mahkemece yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli değildir. 4753 sayılı Yasa'ya göre teşekkül eden 19 nolu Toprak Komisyonunun iş bitirme tutanağına göre, çalışma alanında kalan belirtme numarası verilen taşınmazların bir kısmının firari ve mütegayyiplerden, bir kısmının ise Hazineye ait taşınmazlar ile meradan elde edildiği belirtilmek suretiyle menşei açıklanmıştır. Ne var ki bozma kararında açıkça belirtilmesine karşın taşınmazların toprak tevzi sırasında hangi belirtmelik numarası ile ve ne sebeple Hazine adına belirtildiği tespit edilmemiş, taşınmazların komisyon parsel numarası ile belirtme numaraları arasında ilişki kurulmamış, taşınmazların menşeinin Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden, meralardan veya firari mütegayyip eşhaslardan olup olmadığı, bu anlamda zilyetlikle kazanıma engel hallerinin bulunup bulunmadığı belirlenmeden sonuca gidilmiştir. Bu şekilde eksik inceleme ve araştırma sonucunda hüküm kurulamaz.

3.Hal böyle olunca; doğru sonuca varabilmek için Mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmazların bulunduğu bölgede yapılan toprak tevzii çalışmalarına ilişkin tüm evraklar okunaklı ve incelemeye elverişli biçimde ikmal edilmeli, çekişmeli tüm parseller yönünden Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilmek suretiyle taşınmazın bulunduğu köyü/Mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı olduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre toprak tevzi tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ( bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek dosya ikmal edilmelidir.

4.Bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan, taşınmazların bulunduğu köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek 3’er kişilik yerel bilirkişi kurulu ve aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları ile hayatta iseler belirtmelik tutanağında imzaları bulunan bilirkişiler, teknik bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır.

5.Yapılacak keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazların öncesinin ne olduğu, mera vasfında olup olmadıkları ya da mera niteliğindeki taşınmazdan kazanılıp kazanılmadıkları, mera vasfında değil iseler veya komşu mera parselinden kazanılmamış iseler kime ait bulundukları, kimden kime nasıl intikal ettikleri, kim ya da kimler tarafından, hangi tarihten itibaren ve ne şekilde kullanıldıkları, taşınmazların öncesi itibariyle kayıp yahut yitik mütegayip eşhastan kalan yerlerden olup olmadığı, toprak tevzi tarihinden geriye doğru davacı taraf ve bayilerinin maliki evvellerinin 20 yılı aşkın zilyetliklerinin bulunup bulunmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanları arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalıdır.

6.Teknik bilirkişiden keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, kadastro paftası ile toprak tevzii paftasının ölçekleri çakıştırılmak sureti ile hazırlanmış, taşınmazların toprak tevzi sırasında hangi belirtmelik numarasıyla ve hangi sebeple Hazine adına belirtildiğine dair incelemeyi de içeren ayrıntılı kroki ve rapor alınmalı; 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulundan dava konusu taşınmazların öncesinin geleneksel biçimde kullanılan kadim mera olup olmadıklarını, toprak yapıları, eğimleri, bitki desenleri ve diğer yönlerden mera parselinden nasıl ayrıldıklarını, meradan açılan bir yer olup olmadıklarını, meranın devamı niteliğinde olup olmadıklarını, üzerlerinde sürdürülen ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunup bulunmadığını ve ekonomik amaca uygun zilyetlik varsa hangi tarihten beri ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğünü açıklayıp tarımsal niteliklerini belirten, taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalıdır.

7.Yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafları jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek stereoskop aletiyle incelenmeleri neticesinde taşınmazların sınırlarını ve niteliğini, öncesinin ne olduğunu, imar-ihyaya konu edilip edilmediğini, imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalıdır.

8.Bu şekilde yapılan araştırma sonucunda taşınmazın menşeinin Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden, meralardan veya firari mütegayyip eşhaslardan olup olmadığı hususu üzerinde durulmalı, taşınmazların öncesi itibariyle iktisaba engel bir hallerinin bulunup bulunmadığı belirlendikten sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA,

Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

25.04.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.