Logo

1. Hukuk Dairesi2023/1483 E. 2024/3823 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespitinden sonra yapılan satışta alıcının iyiniyetli olup olmadığı ve davacının tapu iptali ve tescil talebinin kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının, taşınmazın kadastro tespitinden ve taksiminden önce evlilik bağı kurmadığı ve bu nedenle kötüniyetli olduğunun ispatlanamaması gözetilerek, yerel mahkemenin davacı yönünden davanın reddine dair kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2163 E., 2023/21 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Yenişehir Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/238 E., 2019/37 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde özetle; davaya konu Bursa ili, Yenişehir ilçesi, ... Mah., 117 ada, 21 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davalılardan ...'in 117 ada 22 parsel sayılı taşınmazın maliki iken taşınmazını diğer davalı ...'e sattığını haricen öğrendiğini, kadastro çalışmaları sırasında taşınmazın 2.143,40 m² olarak çıktığını, ancak gerçekte maliki olduğu alanın bunun en az 200 m² fazlası olduğunu, tapu kaydının gerçekte maliki olduğu alandan daha düşük olduğunu belirterek davaya konu 117 ada 22 parselde kalan en az 200 m² lik davalı adına olan kısmın iptalini ve kendi adına tescilini, bu taleplerinin kabul görmemesi halinde belirlenen yer kadar değerin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasını talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle zamanaşımı yönünden davanın reddini, Mahkeme aksi kanaatte ise davanın esastan reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyadaki delillere ve tanık beyanlarına bakıldığında, sonraki malik davalı ...'ün iyiniyetli olmadığına ilişkin bir delilin dosya kapsamında olmadığı, esasen davacının böyle iddiada da bulunmadığı, dolayısıyla iyiniyet karinesinin aksinin ispat edilemediği, gerek davacı tanıkları gerekse de davalı tanıkları her iki taşınmazın sınırlarının taştan (poligon, ölçüm taşı) itibaren olduğunu, (bu taş fen bilirkişisi raporunda p46 olarak gösterilmiştir) gerek davacının gerekse de davalının bu sınırlara hiçbir zaman itiraz etmediklerini, esasen davalı ...'nin burayı satana kadar da bu şekliyle kullandıklarını açıkça beyan ettikleri görülmüştür. Gerek tanık beyanlarından, gerekse de doğal sınır ve poligon taşı dikkate alındığında, taşınmazların gerçek sınırının fiili kullanımda olduğu gibi olduğu, ancak kadastro tespiti sırasında sınırların hatalı tespit edildiği, bu durumu davalı ...'nin bildiği, bilmediğinin ya da bilebilecek durumda olmadığının iddia edilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi, dinlenen tanık beyanları karşısında da mümkün olmadığı gerekçesiyle davacının tapu iptali ve tescil talebinin reddine, davacının tazminat talebinin kısmen kabul kısmen reddi ile 4.797,25 TL nin davalı ...'den alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine…" karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalı ...’ün davalı ...'in damadı olduğunu, Medeni Kanun'da belirtilen iyi niyet karinelerinden yararlanılmasının mümkün olmadığını, davalılar arasındaki akrabalık bağı nedeniyle davalı ...’ün davalı ...'in durumunu bilebilecek kişilerden olduğunu bildirerek Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya içeriği, toplanan deliller, kararda yazılı gerektirici nedenler, istinaf talep dilekçesi içeriği değerlendirilerek yapılan inceleme sonucu; çekişmeli taşınmazın öncesinin davalıların ortak murisi ...’a ait iken kadastro tespiti sırasında tanık ... tarafından ikiye bölündüğü, bundan önce taşınmazın tek parça halinde kullanılageldiği, çekişmeli taşınmazların kadastro tespitinin 2007 yılında yapıldığı ve davalı ...’ün ise 04.05.2008 tarihinde davalı ...’nin kızıyla evlendiği gözetildiğinde, davalı ... ile hısımlık bağından önce yapılan taksimden ve kadastro sırasında taksimin hatalı olarak tespitinden haberdar ve kötüniyetli olmasının olanaklı olmadığı, esasen davalının bile dava dilekçesinde tespitin hatalı yapıldığından sonradan haberdar olduğunu belirtmesi karşısında davalı ...’nin kötüniyetinden bahsedilemeyeceği anlaşıldığından davanın davalı ... yönüyle reddine dair mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir husus bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalının diğer davalının damadı olduğunu, kötüniyetli olmasının ispatlanması gerekmediğini öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun(TMK) 6 ıncı maddesi,

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 15 inci maddesi,

TMK’nın 640 ıncı maddesi

3. Değerlendirme

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Kadastro sonucunda, Bursa ili, Yenişehir ilçesi, ... Mahallesi 117 ada 22 parsel sayılı taşınmaz 3730,50 metrekare tarla vasfıyla senetsizden vergi kaydı ile irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile ... adına tespit ve 09.08.2007 tarihinde tescil edilmiştir. Kayden satış suretiyle 20.10.2015 tarihinde Ali Karagöze adına kayıtlanmıştır.

Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan nedenlerle,

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye 247,70-TL onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.05.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.