Logo

1. Hukuk Dairesi2023/1503 E. 2024/2722 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yeğenine devrettiği taşınmazın muris muvazaası nedeniyle tapu kaydının iptali ve mirasçılar adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, davacının muris muvazaası iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin kararında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek temyiz isteminin reddiyle, davanın reddine dair hükmün onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/170 E., 2022/441 K.

HÜKÜM : Ret

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; mirasbırakanı ...’nın maliki olduğu 5 parsel sayılı taşınmazdaki F Blok 4 nolu bağımsız bölümü mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak davalı yeğeni ...’a satış suretiyle temlik ettiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile mirasbırakan adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davacı dışındaki diğer mirasçılar Hüseyin ve Sultan davaya muvafakat etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalı yargılama sırasında; mirasbırakanın kanser hastası olduğunu öğrendiğini, tedavi giderleri için taşınmazı satmak istediğini, 85.000 TL bedelle taşınmazı satın aldığını, uzun zamandır mirasbırakanın tüm bakım ve ihtiyacının kendisi tarafından karşılandığını, mirasbırakanın başka taşınmazlarının da bulunduğunu, amacın mal kaçırmak olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ, BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

1. İlk Derece Mahkemesince; iddiaların ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Karara karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 22.03.2021 tarihli ve 2020/742 Esas, 2021/1620 Karar sayılı kararı ile; dava dilekçesinin tebliği tarihinde davalının anılan adreste ikamet ettiğinin tespit edilmesi halinde, mirasbırakanın ölüm tarihi itibari ile adına kayıtlı başka taşınmazları olup olmadığının araştırılması, mirasbırakan İfakat’ın temlikteki gerçek irade ve amacının duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması, dava dilekçesinin tebliği tarihinde davalının anılan adreste ikamet etmediğinin tespit edilmesi halinde ise davalıya yapılan tebligat usulsüz olacağından, davalı 26.07.2017 tarihli dilekçesinde tanık deliline dayanarak tanık listesi ibraz ettiğinden, davalı tarafın bildirdiği tanıkların HMK'nın 243 üncü maddesinde gösterilen şekilde dinlenilmesi, mirasbırakanın bakıma ihtiyacı olup olmadığı, taşınmazın bakım karşılığı verilip verilmediği, mirasbırakanın iradesinin mal kaçırma olup olmadığının tereddüte yer vermeyecek şekilde belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği, kabule göre de, davanın kabul edilmesi halinde tüm mirasçıların payları oranında adlarına tescil kararı verilmesi gerekirken ölüm ile kişiliği son bulan mirasbırakan ... adına tescile karar verilmesinin de doğru olmadığı gerekçesiyle bölge adliye mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

3. Mahkemenin 27.12.2022 tarihli ve 2021/170 Esas, 2022/441 Karar sayılı kararıyla; bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, davacının iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalıya yapılan tebligat usulüne uygun olduğundan, yasal süresinden sonra davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesi ile bildirilen savunmaların ve tanık beyanlarının hükme esas alınamayacağını, dava dilekçesinin tebliğ edildiği adreste elektrik, su, doğalgaz gibi aboneliklerinin kimin adına olduğunun ilgili kuruluşlardan sorulması suretiyle araştırma yapılmaksızın sadece emniyete yazı yazmak ve tutanaktaki belirsizliği davalı lehine yorumlamak suretiyle davalının adreste oturmadığı sonucuna varılmasının kabul edilemeyeceğini, davalının savunmalarının çelişkili olduğunu, temlikte muris muvazaası bulunduğunu bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.4.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı.

3. Değerlendirme

1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1948 doğumlu mirasbırakan ...’nın 22.03.2016 tarihinde ölümü ile geriye mirasçıları olarak davacı kardeşi Remzi ile dava dışı kardeşleri Hüseyin ve Sultan’ın kaldıkları, mirasbırakanın maliki olduğu 5 parsel sayılı taşınmazdaki 4 numaralı bağımsız bölümü 03.03.2016 tarihinde satış suretiyle kardeşi Sultan’ın kızı olan davalı ...’a devrettiği anlaşılmaktadır.

2. Temyiz olunan nihai kararın bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

03.04.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.