"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1355 E., 2022/1579 K.
HÜKÜM/KARAR : Asıl Dava Ret - Birleştirilen 2016/93 Esas Sayılı Davanın Tescil Talebi Yönünden Açılmamış Sayılmasına - Ecrimisil talebi Ret - Birleştirilen 2016/250 Esas Sayılı Davanın Açılmamış Sayılmasına / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 27. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/167 E., 2021/26 K.
Taraflar arasındaki birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil, ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, birleştirilen 2016/93 Esas sayılı davada tescil talebi yönünden davanın açılmamış sayılmasına, ecrimisil talebinin reddine, birleştirilen 2016/250 Esas sayılı davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Kararın asıl davada davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl davada davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Asıl davada davacı Hazine vekili; dava konusu 430 ada 1 parsel sayılı taşınmaz Hazine adına kayıtlı iken 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 30 uncu maddesi kapsamında Laleli Sultan Mustafa Vakfı adına tescil edildiğini, ancak taşınmazın vakıf yoluyla meydana gelen kültür varlığı olmadığını, kanuni şartların oluşmadığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir.
Birleştirilen 2016/93 E. sayılı davada davacı ... vekili; dava konusu 430 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 1934 yılında bedeli karşılığında satın alındığını ve taşınmaz üzerindeki binanın gençlerin spor yapmaları için idman kulübüne kiralandığını, ancak 16 Aralık 1953 günlü 6591 sayılı CHP'nin Haksız İktisaplarının İadesi Hakkındaki Kanun ile taşınmazın davacıdan alınarak Hazine'ye intikal ettirildiğini, daha sonra da davalı Vakfa devredildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini ve dava tarihinden geriye dönük 5 yıllık şimdilik 5.000 TL ecrimisilin tahsilini istemiştir.
Birleştirilen 2016/250 E. sayılı davada davacı ... vekili; dava konusu 430 ada 1 parsel sayılı taşınmaz davacı ... Başkanlığına ait iken 1953 yılında bedelsiz olarak doğrudan davalı Hazine'ye intikal ettirildiğini, ... aleyhine 2016/93 Esas sayılı dosyasıyla dava açtıkları eldeki davayla da Hazine aleyhine dava açtıklarını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Asıl davada davalı ... İdaresi vekili; taşınmazın aslının vakıf olduğunu ve vakıf yoluyla meydana getirildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Bileştirilen 2016/93 E. sayılı davada davalı ... İdaresi vekili ve birleştirilen 2016/250 E. sayılı davada davalı Hazine vekili davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; asıl dava yönünden; dava konusu taşınmazın evveliyatının vakfa ait olduğu, taşınmazın vakıf yoluyla vücut bulduğu ve tapu kütüğünde 2. grup korunması gerekli kültür varlığıdır şerhinin bulunduğu, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 30 uncu maddesi gereğince taşınmazın vakfı adına tescili işleminde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı, birleştirilen 2016/93 E. sayılı ve 2016/250 E. sayılı davalar yönünden ise; asıl dosya yönünden yapılan değerlendirme doğrultusunda dava konusu taşınmazın Vakfa ait olduğu, davalı tarafından haksız bir işgal bulunmadığı için ecrimisil yönünden de hesaplama yapılmadığı, davacının tapu iptal-tescil talebi yönünden eksik harcı ikmal etmediği için dosyaların işlemden kaldırıldığı ve süresinde yenilenmediği gerekçesiyle, birleştirilen 2016/93 E. sayılı dosyada tapu iptal-tescil isteği yönünden davanın açılmamış sayılmasına, ecrimisil isteğinin reddine, birleştirilen 2016/250 E. sayılı davanın açılmamış sayılmasına, asıl davanın ise reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davacı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Asıl davada davacı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; 5737 sayılı Kanun hükümlerine göre taşınmazın ilgili vakfı adına tescil edilebilmesi için vakıf yoluyla meydana gelen bir kültür varlığının söz konusu olması gerektiğini, dava konusu taşınmaz üzerinde yer alan binanın eskiden karakolhane olarak kullanıldığı, karakolhanenin Hazine tarafından yapıldığı ve masraflarının Hazineden karşılandığının belgelerden anlaşıldığını, taşınmazın vakıf yoluyla meydana getirildiğinin ispatlanamadığını, bilirkişi raporunun hüküm vermeye yeterli bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tüm kayıt ve belgeler ile dava konusu taşınmazın vakıf yoluyla meydana getirildiği ve tapu kütüğünde 2. grup korunması gerekli kültür varlığı şerhi bulunduğu, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 30 uncu maddesi ve Vakıflar Yönetmeliğinin 178 inci maddesi koşullarının somut olayda oluştuğu gözetildiğinde taşınmazın idari yoldan Vakfı adına tescil edilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle asıl davada davacı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Asıl davada davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
5737 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi ve Vakıflar Yönetmeliğinin 178 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 430 ada 1 parsel sayılı taşınmaz 10.12.1954 tarihinde kadastro suretiyle Hazine adına tescil edildiği, 23.02.2011 tarihinde ise 5737 sayılı Yasa kapsamında Laleli Sultan Mustafa Vakfına devredildiği, taşınmaz üzerinde 2 nci derece korunması gerekli kültür varlığı şerhi olduğu anlaşılmaktadır.
2.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Asıl davada davacı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,19.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.