"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/83 E., 2022/1929 K.
HÜKÜM/KARAR : Davanın reddi / İstinaf isteminin esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Serik 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/265 E., 2021/347 K.
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil istekli davada İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine ilişkin verilen kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf isteğinin esastan reddine karar verilmiştir.
Karar davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, davacının babası olan mirasbırakanı ...’in maliki olduğu 201 ada 3 parsel sayılı, üzerinde 5 katlı bina olan taşınmazını 07.07.2009 tarihinde davalı ...’e mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olarak devrettiğini, davalının daha sonra taşınmazı 3. bir kişiye temlik ettiğini, mirasbırakanın geçirdiği trafik kazasından sonra eşini kaybettiğini ve tüm ilgisini kendisi ile ilgilendiği düşüncesi ile davalı oğluna yönelttiğini ileri sürerek, satış sözleşmesinin muvazaalı olduğunun tespiti ile muvazaalı işleme konu taşınmazın devir tarihi itibariyle üzerinde bulunan 5 katlı binanın davacının 1/4 miras payına isabet eden değerinin devir tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, aşamada talebi 623.760,40 TL üzerinden ıslah ettiklerini bildirmiş, cevaba cevap dilekçesinde, muvafakatname başlıklı belgenin geçerli bir belge olmadığını, dava konusu taşınmaza ilişkin olup olmadığının de belirsiz olduğunu, davacının böyle bir belge imzaladığını hatırlamadığını, aksinin kabulü halinde bile belgede ½ paya ilişkin açıklama olduğunu belirtmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, dava konusu taşınmaz üzerindeki bina ve eklentilerinin tamamının davalı tarafından yaptırıldığını ancak taşınmazın maliki mirasbırakan olduğundan inşaat ruhsatı ve yapı izni ve sair iskan işlemlerinin mirasbırakan tarafından yapıldığını, davacının mirasbırakanın sağlığında dava konusu taşınmazdan gelecek miras payını taşınmaz olarak aldığını, bedelini ödeyerek davacı adına taşınmaz tescil ettirdiğini, davacı ve diğer mirasçıların devre muvafakat ettiklerini, taşınmazın ½ payının davalıya miras payına karşılık olarak kalan kısmın da üzerindeki bina ve eklentileri karşılığında devredildiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; mirasbırakanın anılan temliki yaparken gerçek irade ve amacının mirasçılardan mal kaçırma olmadığı, iddianın kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mirasbırakanın davacı oğlundan uzaklaştığını ve tüm ilgisini davalı oğluna gösterdiğini, diğer mirasçılardan mal kaçırmak için dava konusu taşınmazı davalıya satış suretiyle devrettiğini, mirasbırakanın varlıklı biri olduğunu ve taşınmazı satmasını gerektirir bir durum bulunmadığı, satış tarihinde mirasbırakana ödenmiş bir satış bedeli olduğunun kanıtlanamadığını, davalının cevap dilekçesinde satış bedeli ödemediğini ikrar ettiğini, ortak tanık olarak dinlenen ...’ın beyanı ile iddianın kanıtlandığını, davalının süresinden sonra sunduğu banka hesap hareketlerine göre hüküm tesis edildiğini, kaldı ki bu belgelerin davalının savunmasını kanıtlamadığını, bir takım havale işlemlerine ilişkin olduğunu, dava konusu taşınmaz üzerindeki bina ve eklentilerinin mirasbırakan ile eşinin birikimleri ile yapıldığını, davalının bina yapımına katkısının olmadığını, aksine davacının katkıda bulunduğunu, “muvafakat” başlıklı belgedeki taşınmaz ile dava konusu taşınmazın farklı olduğunu, anılan belgenin yasal unsurları taşımadığını ve tanık ...’ın beyanına göre de dikkate alınmaması gerektiğini, dava konusu taşınmazın mirasbırakanın terekesindeki en değerli taşınmaz olduğunu, paylaştırma yapılmadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; davalının 1989 yılından beri Almanya’dan Türkiye’ye para gönderdiği, mirasbırakanın da 2009 yılında Almanya’dan emekli olduğu, tanıkların beyanlarında belirtildiği üzere dava konusu taşınmazın üzerindeki daire ve dükkanların yapımında davalı ...’nın katkısı olduğu, mirasbırakanın ölümünden sonra bankadan çıkan paranın mirasçılar arasında paylaştırıldığı, mirasbırakanın asıl amacının mirasçılardan mal kaçırmak olmadığı ve kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/ 1-.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı bedel istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı.
2. 4721sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ıncı ve 706 ncı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci ve 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ncı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 190 ıncı maddesi.
3. Değerlendirme
1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...’in 19.02.2012 tarihinde öldüğü, geride davacı oğlu ..., davalı oğlu ... ile dava dışı kızları ... ve ...’nın mirasçı olarak kaldığı, mirasbırakanın arsa vasıflı 203 ada 1 parsel sayılı taşınmazını 07.07.2009 tarihinde davalıya satış suretiyle temlik ettiği, davalının da anılan taşınmazı 25.07.2014 tarihinde dava dışı 3. bir kişiye devrettiği, davacının miras payına isabet eden bedelin davalıdan tahsilini talep ettiği anlaşılmaktadır.
2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup talepte bulunan davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,25.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.