"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2518 E., 2022/1994 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul / Başvuru Kabul - Dava Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 14. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/205 E., 2021/225 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle hüküm düzeltilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar; davalı ...'in mirasbırakan ...'un kızı olmadığı halde mirasbırakanın nufüsuna kaydedildiğini, bu durumun herkesçe bilindiğini, dava konusu 1229 ada 4 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakanları ...'e ait iken davalılar ... ve ...'in dava konusu taşınmazı 07.05.2009 tarihinde adlarına intikal ettirdiğini, 07.05.2009 tarihinde de davalı ...'in kardeşinin kızının kocası olan diğer davalı ...'e mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak devrettiklerini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptaline karar verilmesini istemişler, bilahare davanın tapu iptali ve tescil davası olduğunu, yolsuz ve muvazaalı satış işleminin iptali ile taşınmazın tekrar mirasbırakan ... adına tesciline karar verilmesini istediklerini bildirmişler, yargılama sırasında mirasbırakan ...'un terekesine ... tereke temsilcisi olarak atanmıştır.
II. CEVAP
1. Davalılar ... ve ...; davacıların aktif dava ehliyeti olmadığını, tüm mirasçıların davaya katılması gerektiğini, davacıların mirasçı olduklarına ilişkin bir karar bulunmadığını, davalılardan ...'in mirasçı olması nedeniyle işlemin geçerli olacağını, mirasbırakan ve davalı ...'in diğer davalı ...'u çocukları gibi nüfusa kaydederek bakıp büyüttüklerini, davacı tarafın bu durumu bildiğini, kötüniyetli olduklarını, davalı ...'un okul taksitlerini karşılamak için payını diğer davalı ...'e sattığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
2. Davalı ..., davacıların aktif dava ehliyeti bulunmadığını, muvazaanın söz konusu olmadığını, akraba olmasının muvazaayı göstermediğini, diğer davalı tarafın kendi payını sattığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince; mirasbırakan ...'un kızı olmadığı halde davalı ...'u kendi kızı gibi nüfusa kaydettirdiği, davalılar ... ve ...'un veraset ilamı gereğince dava konusu taşınmazı kendi üzerlerine geçirdikleri, daha sonra akrabaları olan ...'e devrettikleri, davalı ...'in bu durumu bilebilecek kişilerden olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Kaldırma Kararı
Bölge Adliye Mahkemesince; talebin tereke adına tescile ilişkin olduğu, usulüne uygun taraf teşkili sağlanması gerektiği, kabule göre de ölü kişi adına tescile karar verilemeyeceği gerekçesiyle istinaf başvurularının kabulüne, 6100 sayılı HMK'nın 353/1-a-4 üncü maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; talep tereke adına tescile ilişkin olduğundan terekeye temsilci atandığı, davalı ...'un mirasbırakan ...'un kızı olmadığını bildiği halde tescil işlemi yaptırdığı, bu şekilde öncelikle yolsuz tescilin meydana geldiği, daha sonra taşınmazın devredildiği ...'in tasarruftan haberdar olması gereken kişi olduğu, iyi niyetli kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
D. Kaldırma Kararı Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
E. İstinaf Sebepleri
1. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; ölü adına tescil kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, iptal edilen tapu kaydının mirasbırakanın tüm yasal mirasçıları adına miras payları oranında tesciline şeklinde kararın düzeltilerek onanmasını talep etmiştir.
2. Davalılar ... ve ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; ölü kişi adına tescil kararı verilemeyeceğini, harç ve vekalet ücretinin hatalı hesaplandığını, kabule göre temlik işlemi geçersiz olsa dahi ... ve ... mirasbırakan ...'in mirasçısı olduklarından kısmen geçerli olacağını, tescil yolsuz olsa dahi ...'in ve ...'in miras payları oranında geçerli olacağını, davanın terekeye iade olmayacağını ve satış işleminin tamamını geçersiz kılmayacağını, delillerin toplanmadığını, tanık dinlenmediğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
3. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının iyiniyetli üçüncü kişi olduğunu, ancak bu hususa ilişkin bir araştırma yapılmadığını, delillerin toplanmadığını, tanıklarının dinlenmediğini, eksik inceleme ile karar verildiğini, ibraz ettikleri belgelerin incelenmediğini, yeni alınan veraset ilamında davalı ...'in pay oranının 1/2'ye yükseldiğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
F. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taşınmazın hatalı veraset belgesine göre davalılar ... ve ...'e devredildiği, daha sonra davalı ...'e satıldığı, hatalı veraset belgesi nedeniyle yapılan devirlerin yolsuz tescil niteliğinde olduğu, davalı ...'in iyi niyetli kabul edilemeyeceği, yasal süre içerisinde cevap dilekçesinde herhangi bir delil bildirmediği, bu nedenle tanığının dinlenmemesi ve delillerinin toplanmamasında yasaya aykırılık bulunmadığı, ücreti vekaletin ve harcın doğru hesaplandığı, ancak ölü kişi adına tescil kararı verildiği gerekçesiyle istinaf başvurularının kabulü ile 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-2 maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak tapu iptal-tescil hükmü yönünden düzeltilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalılar ... ve ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyip, davalılar ... ve ...'in mirasbırakan ...'in yasal mirasçısı olması nedeniyle taşınmazdaki paylarının diğer davalı ...'e satışının hukuken geçerli olduğunu, bu payların devrinin halen veraset ilamındaki oranda geçerli olduğundan taşınmazın tümünün tapu kaydının iptalinin yerinde olmadığını, davalılardan ...'un da mirasbırakanın biyolojik babası olmadığını açılan davalardan sonra öğrendiğini, davacıların hakkın kötüye kullanılması suretiyle iptal kararı alıp taşınmazı adlarına tescil ettirdiklerini, harç ve vekalet ücretinin hatalı hesaplandığını bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyip kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik inceleme ile karar verildiğini, diğer davalıların mirasçı olduklarını, taşınmazın tapu kaydının tamamının iptal edilmesinin doğru olmadığını, hakkın kötüye kullanımı hususuna hiç yer verilmediğini bildirerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 705 inci, 1022/1 inci, 1023 üncü, 1024 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1951 doğumlu mirasbırakan ...'in 30.03.2009 tarihinde öldüğü, İstanbul 6. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2009/476 Esas, 2009/479 Karar sayılı veraset ilamına göre davalılar ... ve ...'un mirasçıları olarak belirlendiği, çekişme konusu 1229 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki 1/2 payın mirasbırakan adına kayıtlı iken ölümü nedeniyle anılan veraset ilamı gereğince davalılar ... ve ...'a intikal ettiği, davalılar ... ve ...'un da paylarını 08.05.2009 tarihinde diğer davalı ... ... satış suretiyle devrettikleri, Bakırköy 7. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/354 Esas, 2018/628 Karar sayılı kararıyla, intikalin dayanağı olan İstanbul 6. Sulh Hukuk Mahkemesi nin 2009/476 Esas, 2009/479 Karar sayılı veraset ilamının iptaline, mirasbırakan ...'in mirasçılık belgesi çıkarılmış olduğundan tekrar veraset ilamı verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği, mirasçılık belgesine göre; ...,...,...,... ve ...'un, mirasbırakan ...'in mirasçıları oldukları anlaşılmaktadır.
2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalılar ... ve ... vekili ile davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının ayrı ayrı reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 16.306,48 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan ayrı ayrı alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.