"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/992 E., 2022/612 K.
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul-Kısmen Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kastamonu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/64 E., 2019/59 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istekli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1 bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; dava konusu 134 ada 25, 132 ada 21, 56, 65, 104 ada 61, 127 ada 260, 40, 111 ada 4, 106 ada 19 ve 106 ada 33 parsel sayılı taşınmazların, 2006 yılında yapılan kadastro işlemleri sırasında davacının mirasbırakanı olan ... adına tespit edildiğini ancak dava konusu taşınmazlarda 1976 yılında ölen babasının mirasçıları olarak davacının annesi ve kendisinin de miras hakkı olduğunu ileri sürerek miras payı oranında iptal ve tescile karar verilmesini istemiş, aşamada davacı annesi ... davaya dahil olmuştur.
II. CEVAP
Bir kısım davalılar; dava konusu taşınmazların mirasbırakanları adına kayıt edilmiş ise de bir kısım yerlerin davacının mirasbırakanına ait olduğunu ve davaya bu şekli ile bir diyeceklerinin olmadığını beyan etmişler, bir kısım davalılar ise davanın reddini istemişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; dava konusu 111 ada 4, 106 ada 33, 127 ada 40, 104 ada 61, 127 ada 260, 134 ada 25, 132 ada 56 ve 132 ada 65 parsel sayılı taşınmazların tarafların ortak mirasbırakanı ...'dan intikal eden taşınmazlar olduğu ve bu taşınmazlar üzerinde davacıların mirasbırakanı olan ...’dan gelen 1/7 miras payı oranında pay sahibi oldukları, 106 ada 19 parsel sayılı taşınmazların 1/2 oranındaki payının mirasbırakan ...’dan intikal ettiği, davacıların anılan taşınmazda 1/14 oranında hak sahibi olacakları, 132 ada 21 parsel sayılı taşınmazın davalıların mirasbırakanı ...'ya ilk eşi olan ...'dan intikal ettiği, bu durumun aksinin davacı tarafça kanıtlanamadığı gerekçeleri ile davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacıya delillerini sunması için süre verilmediğini, deliller toplanmadan ve ayrıntılı bilgisi bulunmayan mahalli bilirkişi beyanlarına göre karar verildiğini, kök mirasbırakan ...’in nüfus kaydına kızları olarak görünen ... ve ...’in ölüp ölmediklerine ilişkin araştırmanın sonucu beklenmeden karar verildiğini, anılan mirasçıların ölü olduğunu ve buna göre davacının miras payının artacağını, her taşınmaz için mahalli bilirkişilerin beyanının ayrı ayrı alınmadığını ve davaya konu 111 ada 19 parsel sayılı taşınmazın tamamının ...'dan intikal ettiğinin kabul edilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, 132 ada 21 parsel sayılı taşınmazın davalıların mirasbırakanı ...'ya ilk eşi olan ...'dan intikal ettiği, bu durumun aksinin davacılarca ispat edilemediği, dava konusu diğer taşınmazların ise tarafların 30.11.1973 tarihinde ölen ortak kök mirasbırakanı ...’den kaldığı, mirasbırakanın mallarını paylaştırmadığı, mirasbırakan ...’e ait taşınmazların paylaştırıldığına ilişkin davalı tarafın iddiasının ispatlanamadığı gerekçesi ile davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddeleri,
3. Değerlendirme
1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dosyadaki nüfus kayıtlarına göre mirasbırakan ...’nın 1973 yılında öldüğü, geride 1976 yılında ölen oğlu ...’in kızı davacı ... ile eşi olan dahili davacı ...’nın mirasçı olarak kaldığı, ...’nın 2019 yılında öldüğü ve tek mirasçısının davacı olduğu, mirasbırakan ...’nın oğlu ...’in 2003 yılında öldüğü ve geride davalılar ile dahili davalıların mirasçı olarak kaldığı, mirasbırakan ...’nın dava dışı ... isimli 1942 ve 1994 yıllarında ölen iki kızı olduğu, anılan mirasçıların dava dışı mirasçılarının bulunduğu ve ayıca 1927 ve 1934 yıllarında doğan ve kaydın ölüm bölümünde “bilinmeyen” yazılı ... ve ... isimli iki kızının daha olduğu, dava konusu taşınmazların senetsizden, intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile davalıların mirasbırakanı olan ... adına tespit edildiği, tespitin 06.04.2006 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
2. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Bilindiği üzere, yargılama sırasında yürülükte olan Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 140/5 inci maddesinde; "Ön inceleme duruşmasında, taraflara dilekçelerinde gösterdikleri, ancak henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları veya başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi amacıyla gereken açıklamayı yapmaları için iki haftalık kesin süre verilir. Bu hususların verilen kesin süre içinde tam olarak yerine getirilmemesi hâlinde, o delile dayanmaktan vazgeçilmiş sayılmasına karar verilir" hükmü yer almıştır.
4. Somut olaya gelince; davacının dava dilekçesinde tanık deliline dayandığı ancak ön inceleme duruşmasında davacıya tanıklarını bildirmek üzere süre verilmeden sonuca gidildiği görülmüştür.
5. Öte yandan; dosyaya ...’nın mirasçılık belgesi sunulmamış, Mahkemece davacının mirasbırakanı olan ...’nın 1/7 miras payı olduğu belirtilerek hüküm tesis edilmiş, davacı taraf ise mirasbırakan ...’nın nüfus kaydında yer alan 1927 ve 1934 yıllarında doğan ve kaydın ölüm bölümünde “bilinmeyen” yazılı ... ve ... isimli kızlarının ölüp ölmediklerinin araştırılması gerektiğini, sonuca göre davacının miras payının artabileceğini ileri sürmüş olup mirasçılık belgesinin aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olduğu ve iptal edilmedikçe geçerliliklerini korudukları, ... ve ...’in ise doğum yılları dikkate alındığında bekar ve çocuksuz ölmüş olabilecekleri gözetilerek davacı tarafa mirasbırakan ...’nın mirasçılık belgesini sunması için süre verilmeden hüküm tesis edilmiştir.
6. Hal böyle olunca; davacı tarafa dinletmek istediği vakıayı ve dinlenilmesi istenen tanıkların adı ve soyadı ile tebligata elverişli adreslerini içeren listeyi sunması için süre verilmesi, bildirilmesi halinde tanıkların HMK'nın 243 üncü maddesinde gösterilen şekilde dinlenilmesi, ayrıca davacıya, mirasbırakan ...’nın mirasçılık belgesini sunması için süre verilmesi, sunulmadığı takdirde mevcut nüfus kaydına göre karar verileceğinin ihtar edilmesi, tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazları değinilen yönlerden yerinde görüldüğünden kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1 inci maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.