"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2057 E., 2022/2323 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çumra Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/165 E., 2022/377 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali tescil, tazminat ve tenkis davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; mirasbırakan eşi ...'ın ölümü ile 61, 644, 1341, 1727, 108 ada 13 ve 268 ada 1 parsel sayılı taşınmazların miras olarak kaldığını, mirasbırakanın oğlu olan davalı ...'nın taşınmazlar üzerindeki ipoteklerin kaldırılması için işlemleri takip edeceğini beyan etmesi üzerine vekaletname verdiğini, mirasbırakandan kalan taşınmazların mirasçılar arasında taksim edildiğini, taksim sırasında vermiş olduğu vekaletnamenin kullanıldığını, adaletsiz şekilde yapılan taksimde kendisine neredeyse hiçbir taşınmazdan pay verilmediğini, davalı ...'nın yanıltmak suretiyle vekaletname aldığını, mirasın taksimi sırasında kendisinin hak ve menfaatlerini gözetmediğini, vekalet görevinin kötüye kullandığını, arabadan dahi inmeden vekaletname düzenlendiğini, başkaca bir taksim sözleşmesi de bulunmadığını, davalı ...'nın oğlu olan diğer davalılar ...,...'nin taşınmazlardaki bir kısım payları satış suretiyle devraldıklarını ve iyiniyetli olmadıklarını ileri sürerek haksız ve hukuka aykırı bir şekilde taksim edilmek suretiyle devredilen taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile ipoteklerden ari bir şekilde miras payının adına tesciline, olmadığı takdirde zarara uğramasında sorumluluğu bulunan davalılardan miras payına karşılık gelen bedelin tazminine, olmazsa tenkise karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalılar ...,...,....,... mirasbırakanın ölümünden sonra tarafların bir araya geldiklerini ve mirasbırakandan kalan malların taksimi konusunda anlaştıklarını, davacının taşınmazlardan pay almamayı ve bir miktar para almayı kabul ettiğini, söz konusu paranın ise davalıya ödendiğini, taraflar arasında miras taksim sözleşmesi düzenlendiğini ancak davacının bundan bahsetmediğini, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, tenkise ilişkin taleplerin de hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
2. Davalılar ...,..., duruşma sırasındaki beyanlarında davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının iddiasını ispata yarar bir delil bulunmadığı, somut olayda mirasbırakanın herhangi bir tasarrufu söz konusu olmadığından tenkis hukuki kurumunun uygulanırlığı bulunmadığı gerekçeleriyle davacının tapu iptal-tescil, tazminat ve tenkis taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B.İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul, yasa ve hakkaniyete aykırı olduğunu, tanık beyanları ile iddianın ispatlandığını, vekaletname veren diğer mirasçıların isticvap edilmediğini, eksik inceleme ile karar verildiğini, yemin deliline dayanıldığı halde yemin teklif etme hakkının hatırlatılmadığını, hatalı değerlendirme yapıldığını, miras taksim sözleşmesine dayanarak karar verilmesinin hatalı olduğunu, ikinci bir sözleşme yapılması ile ilk miras taksim sözleşmesinin ortadan kalktığını, davalıların 20.05.2015 tarihli miras taksim sözleşmesine istinaden davacının mirastan 45.000,00 TL nakit para aldığını iddia ettiklerini, bu hususta iddialarını ispat ile mükellef olmalarına rağmen bu iddialarını ispat edemediklerini, zira zaten davalının aldığı böyle bir para bulunmadığını, miras taksim sözleşmesinin kabul edildiği takdirde ise edimler arasında ciddi oransızlık içerdiğini, hata, hile hukuksal sebeplerinin yanında gabin hukuksal nedenine dayanıldığını ancak aşırı yararlanma yönünden iddiaları atlanmak suretiyle herhangi bir değerlendirme yapılmadan karar verildiğini, tanık beyanlarına karşı beyanda bulunmak için süre talep edilmesine rağmen Mahkeme tarafından gerekli sürenin taraflarına verilmediğini, tanık beyanlarına karşı savunma yapma haklarının engellendiğini bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; vekalet görevinin kötüye kullanılması hususunun söz konusu olmadığı, mirasbırakan tarafından yapılan bir tasarruf söz konusu olmadığından tenkis davasının dinlenmesine olanak bulunmadığı, davanın reddine karar verilmesinin doğru olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyip kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat, olmazsa tenkis istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 504/1 inci ve 506 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Dosya içeriği ve toplanan delillere göre; mirasbırakan ... ...'ın 12.05.2015 tarihinde ölümü ile mirasçıları olarak davacı eşi ... ve ilk eşinden olan davalı çocuklarının kaldıkları, dava konusu 61, 644, 1341, 1727, 108 ada 13 ve 268 ada 1 parsel sayılı taşınmazların (bir kısım taşınmazlardaki payların) mirasbırakan ... ... adına kayıtlı iken ölümü nedeniyle 21.05.2015 tarihinde mirasçıları olan eşi davacı ve çocukları davalılara elbirliği mülkiyeti halinde intikal ettiği, davacı ...'nin Konya 14. Noterliği'nin 21.05.2015 tarihli ve 13452 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile davalı ...'yı vekil tayin ettiği, dava konusu taşınmazlara ilişkin 28.05.2015 tarihinde rızai taksim işlemi yapıldığı ve söz konusu rızai taksimin davacı adına vekaleten davalı vekil ... tarafından yapıldığı, rızai taksime göre 268 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 1/240 payın davacı ...'ye, dava konusu diğer taşınmazların ise diğer mirasçılar olan davalılara temlik edildiği, bilahare davalı ...'in 108 ada 13 parseldeki 1/2 payını davalı ...'a, davalı ...'nin ise 644 parseldeki 1/5 payını davalı ...'ye satış suretiyle devrettikleri anlaşılmaktadır.
2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR:
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.