"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/63 E., 2023/219 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/278 E., 2022/516 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, terditli tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tapu iptali ve tescile karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından duruşma istekli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 26.11.2024 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde, temyiz eden davalı ..... ve Tem. Ürü. San. ve Tic. A.Ş. vekili Avukat ..., davalı ... vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacılar ... v.d. vekili Avukat ......., tereke idare memuru Avukat ... geldiler. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; davacıların murisleri ... oğlu ...'e ait 7 ada 22 parsel sayılı taşınmazın davalıların sahte mirasçılık belgeleri ile birlikte muhtarlık ve ilgili tapu müdürlüğünün gerekli incelemeleri yapmaması sonucu sahte mirasçılara intikalinin gerçekleştirilerek bu kişilerden davalı ... isimli şahsa ondan da diğer davalı Şirket'e satış yolu ile yolsuz tescil edildiğini, bu işlemlerde adı geçen sahte mirasçıların .... köyünde değil Hüseyinli köyünde ikamet ettiklerini, .... köyünde hemen hemen herkesin bu taşınmazın sahiplerinin kim olduğu hususunda tanıklık edebileceğini, yine bu köyde yıllardır işletmesi bulunan davalı Şirket'in de bu hususu bilmesine rağmen sahtekarlık yaparak taşınmazı edindiğini, ayrıca taşınmazın dava dışı ...tarafından yıllar önce satış vaadi sözleşmesi ile bir kısım mirasçılardan satın alındığını, ancak tüm mirasçılardan satın alma söz konusu olmadığından tapuya şerh düşülemediği gibi taşınmazın devrinin de gerçekleştirilemediğini, taşınmazın 20 yılı aşkın süredir dava dışı ...tarafından kullanıldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile payları oranında davacılar adına tesciline, mümkün olmazsa tazminata karar verilmesini istemiştir. Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararından sonra dava, davacıların kök murisi ... oğlu ...'in terekesine atanan temsilci tarafından takip edilmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ..Tic. A.Ş. vekili; dava konusu taşınmazı edinirken, taşınmazın tapu sicilinde kayıtlı malikini daha evvelinden tanımadıklarını, bu kişinin bu taşınmazı nasıl edindiği hususunda ve bu kişinin edindiği kişilerin sahte mirasçılar olup olmadığı hususunda herhangi bir bilgi sahibi olmadıklarını, resmi belgelere dayanarak taşınmazı satın aldıklarını, davacıların taşınmazı satış vaadi sözleşmesi ile ...isimli şahsa sattıklarını belirtmiş olduklarını, ancak bu konuda herhangi bir satış vaadi sözleşmesinin dava dosyasına sunulmadığı gibi Mehmet Yüksel'in davaya taraf olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
2.Davalı ... vekili; tüm işlemleri tapu kayıtlarına göre tapu siciline güven ilkesi gereğince gerçekleştiren davalının iyiniyetli üçüncü kişi konumunda olduğunu, davacıların davalıyı ilgilendirmeyen gerçek dışı iddialarda bulunduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince davanın reddine dair verilen kararın Bölge Adliye Mahkemesinin 10.09.2019 tarihli ve 2019/532 Esas, 1120 Karar sayılı kararı ile; taraf teşkilinin sağlanmadığı ve yetersiz araştırma ve inceleme ile karar verildiği gerekçesiyle ortadan kaldırılmasına karar verilmiş, İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; yolsuz tescil iddiasının ispatlandığı, davalı Şirket'in ediniminin iyiniyetli olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile tapu iptali ve tescile karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı ... vekili; nüfus kayıtları dikkate alınarak düzenlenen intikale esas veraset ilamı iptal edilmeden yok sayılarak hukuka aykırı karar verildiğini, davacıların dayandığı veraset ilamının tanık anlatımlarına göre verildiğini, davalıların taşınmazı tapu siciline güvenerek satın aldığını, buna rağmen onların iyiniyetleri ve kazanılmış haklarının hiçe sayıldığını, maddi gerçeğin ortaya çıkması için taşınmazı davalıya satan mirasçıların da davaya dahil edilmesi gerektiğini, intikale esas veraset ilamı yanında muhtarlık resmi belgesinin de gerçek olmasına rağmen dikkate alınmadığını, salt tanık beyanı ile karar verildiğini, köy muhtarı davacılarla aynı köyde olduğu için köylü dayanışması içinde ciddiyetsiz ve ne amaçla verildiği belli olmayan muhtarlık yazısının dikkate alınamayacağını belirtip İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2.Davalı ...Ltd. Şti. vekili; davalı Şirket'in iyiniyetli üçüncü şahıs konumunda olduğunu, ne davacıları ne sahte olduğu iddia edilen mirasçıları, ne de ...'ı tanıdığını, bunun aksini gösterir tek bir delil sunulmadığını, İlk Derece Mahkemesinin davalı Şirket yönünden somut ve açık gerekçelere yer vermeyerek hukuki dinlenilme hakkını ihlal ettiğini, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararından sonra terekeye temsilci atanarak taraf teşkilinin sağlandığını ancak başkaca hiçbir delil toplanmadan bu kez öncekinin aksine davanın kabulüne karar verildiğini, davalının dava konusu taşınmazı tapu kayıtları üzerinde gerekli incelemeleri yaparak tapuda malik olarak kayıtlı olan kişiden iktisap ettiğini, davalının iyiniyetli olduğunu, dava konusu olayda basiretli davranmadığının ileri sürülemeyeceğini, kaldı ki davacılar tarafından da yargılamanın hiçbir aşamasında ileri sürülmediğini, davalının dava konusu taşınmazın sahte mirasçılar adına yolsuz olarak tescil edildiğini ve gerçek mirasçıların veya hak sahibinin kimler olduğunu bilmesi halin koşullarına göre mümkün olmadığı gibi, böyle bir bilgiye ulaşma imkanı da bulunmadığını, davalının iktisabıyla önceki devir arasında 3 aylık bir sürenin olması ve davaya konu yerin davalının taşınmazlarına komşu olması, kendisinden önceki iktisapların yolsuz olduğunu bildiği şeklinde yorumlanamayacağını belirtip İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazın davacıların kök murisine ait olduğu, adına intikal işlemi yapılan kişilerin hak sahibi olmadıkları, intikal sonucu oluşan tescil kaydının yolsuz tescil olduğu, bu nedenlerle intikale esas veraset ilamının eldeki mülkiyet ihtilafının çözümü yönünden iptaline gerek bulunmadığı, zira ihtilafın mirasçıların eksik ya da yanlış gösterilmesinden değil murislerin farklı kişiler olmasından kaynaklandığı, davalıların edinimlerinin iyiniyetli olmadığı gerekçesiyle davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı ... vekili; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyerek kararın bozulmasını istemiştir.
2.Davalı Şirket vekili; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yinelemiş, basiretli tacir gibi davranma ilkesinin olaya uygulanacak bir ilke olmadığını, Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf sebeplerini çürütmek için bir çaba içine girip iyiniyetli olmama iddiasının, basiretli tacir gibi davranmama iddiasına nazaran daha ağır bir iddia olduğu gibi hatalı gerekçelerle ve dosyada olmayan hususları da varmış gibi göstererek istinaf başvurularını esastan reddettiğini, basiretli tacir gibi davranmama ilkesinin taşınmaz mal iktisabında iyiniyetli olup olmama yönünden değerlendirmeye tabi tutulmasının hukuka aykırı olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesince dosyada olmayan hususların karara gerekçe yapıldığını, taşınmazın dava dışı ... tarafından kullanıldığına dair dosyada delil bulunmadığını, böyle bir durumun keşfen saptanmadığını, dosya arasında hava fotoğrafı olmadığı halde Bölge Adliye Mahkemesinin hangi hava fotoğraflarını incelediğinin anlaşılamadığını, davalı Şirket ... ile hukuki ihtilaflar yaşamış ise de bu ihtilafların dava konusu olan parselle ilgili olmadığını, taşınmazın uzun yıllardır boş olup ekilip biçilmediğini, etrafının çitlerle çevrili olduğunu, .... köyünde yaşayan 4000 kişinin birbirini tanımasının beklenmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, dosyada davalı Şirket tanığı dinlenmediği halde gerekçeye dinlenmiş gibi yazıldığını, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtip bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa bedel isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 705., 1022/1., 1023., 1024. ve 1025. maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davaya konu İstanbul ili, .... ilçesi, .... Mahallesi 7 ada 22 parsel sayılı taşınmazın (11313 m2, tarla) 19.07.1957 tarihinde kesinleşen tapulama sonucunda ... 1289 tarihli, 194 sıra no.lu tapu kaydına dayalı olarak "... oğlu ..." adına tescil edildiği, 02.03.2015 tarihinde Şile Sulh Hukuk Mahkemesinin 18.02.2015 tarihli ve 2015/80 Esas, 2015/71 Karar sayılı veraset ilamı ile ..... Mahallesinde nüfusa kayıtlı "... oğlu ..." mirasçıları olan dava dışı kişiler adına intikal yoluyla tescilinden sonra aynı tarihte davalı ...'e satış suretiyle temlik edildiği, mirasçılar adına vekaleten dava dışı...'ın işlem yaptığı, davalı ...'un da taşınmazı 02.06.2015 tarihinde diğer davalı Şirket'e devrettiği anlaşılmaktadır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, özellikle davacıların murisi "... oğlu ..."e ait İstanbul Anadolu 9. Sulh Hukuk Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/679 Esas, 2021/111 Karar sayılı mirasçılık belgesine göre mirasçılar adına payları oranında tapu iptali ve tescile karar verildiği anlaşıldığına göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekilleri tarafından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye onama harçlarından 234.435,93 TL'nin temyiz eden davalı ...'dan, 234.615,83 TL'nin temyiz eden davalı Şirket'ten alınmasına,
03.10.2024 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca gelen temyiz edilen davacılar vekili için 28.000,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.11.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.