"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1451 E., 2022/1612 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Korgan Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/172 E., 2022/131 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel ve ecrimisil istemli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalıların yeğeni olduğunu, davacının babasının tarafların ortak murisi ...'ten önce ölmesi sebebiyle davacının dedesi ...'in mirasçısı olduğunu, kadastro tespiti sırasında davacının dedesi ...'e ait Ordu ili, Korgun ilçesi, Koçcuaz mahallesinde kain 284 ada 11-12-13, 285 ada 4-5-6-10-14, 286 ada 27-28-29-30, 287 ada 1, 288 ada 1-2-3-4 parsel sayılı taşınmazlardan 285 ada 10 parsel sayılı taşınmazın 24.10.2016 tarihinde satış, 285 ada 14 parsel sayılı taşınmazın 16.01.2014 tarihinde tevhit işlemi ile devredildiğini, diğer taşınmazların 17.04.2009 tarihli tesis kadastrosuyla davalılar adına tespit ve tescil ettirildiğini, davacının babasından gelen miras payının ihlâl edildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazların davalılar adına olan tapu kayıtlarının davacının miras payı oranında iptali ile davacı adına tescilini, olmazsa miras payına düşen bedelin davacıya ödenmesini ve davalıların son 5 yıl içinde elde ettiği mahsul değerinde ecrimisil talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının babası ...'in 1985 yılında ölmesi üzerine davacıyı dedesi olan muris ...'in bakıp büyüttüğünü, davacının 2000 yılında evlenirken davalılardan alacağı 1'er altın bilezik karşılığında babası ... üzerinden dedesi ...'ten kalacak miras payından ivazlı olarak feragat ettiğini, dava konusu 285 ada 10 parsel sayılı taşınmazın davalı ... tarafından dava dışı amcasından satın alındığını, muris ...'le alakası olmadığını, bunun haricindeki dava konusu taşınmazların muris babaları ... tarafından davalılara hibe edilmesi sebebiyle kadastro sırasında davalılar adına tespit ve tescil edildiğini, mülkiyet haklarını kullanan davalıların davacıya ecrimisil ödeme yükümlülüğü olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
III.İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 07.04.2021 tarihli ve 2017/23 Esas, 2021/42 Karar sayılı kararıyla; tarafların ortak murisi ...'in sağlığında yaptığı paylaşımla dava konusu taşınmazların davalılar adına tespit ve tescilini sağladığı, kadastro tespitinin 2009 yılında yapıldığı, murisin ise tespitten sonra 2016 yılında öldüğü, o zamana kadar dava konusu taşınmazlar hakkında herhangi bir anlaşmazlık çıkmadığı, murisin ölmeden uzun süre önce dava konusu taşınmazları çocuklarına bu şekilde verdiği ve zilyetliğin çocuklarına geçtiği, kadastro tespitinin hâl ve vaziyete uygun yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. KALDIRMA KARARI VE SONRASINDAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Kaldırma Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 07.04.2021 tarihli kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 12.11.2021 tarihli ve 2021/1001 Esas, 2021/1231 Karar sayılı kararıyla, davacının dava konusu taşınmazların rayiç bedelleri üzerinden tazminat talebi hakkında hüküm kurulmadığı gerekçesiyle esasa ilişkin sair istinaf itirazları incelenmeksizin davacının istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesinin 07.04.2021 tarihli kararının kaldırılarak yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Birinci Kaldırma Kararı Sonrası Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların ortak murisi ...'in kadastro tespitinden önce sağlığında yaptığı paylaşımla dava konusu taşınmazların zilyetliğini davalılara devrettiği ve davalılar adına tespit ve tescilini sağladığı, kadastro tespitinin 2009 yılında yapıldığı, muris ...'in öldüğü 2016 yılına kadar dava konusu taşınmazlar hakkında herhangi bir anlaşmazlık çıkmadığı, murisin ölmeden uzun süre önce yaptığı paylaşım ve devirden kaynaklı olarak davacının da rızası bulunduğundan bedel isteminde bulunamayacağı, muris ve davalılar arasındaki işlem ve devirlerin usulüne uygun bağışlama kapsamında olduğundan tapu iptali ve bedel istenemeyeceği, davacının açık bir tenkis isteminin de olmadığı, kaldı ki paylaşım konusunda muris ve diğer kardeşler ile anlaşmış olduğu, murisin saklı pay ihlâl kastının bulunmadığı gerekçesiyle tapu iptali ve tescil, bedel ve ecrimisil istemlerinin reddine karar verilmiştir.
V. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tarafların ortak murisi ...'in, kendisinden önce ölen oğlu ...'in kızı olan davacı ve davacının annesinden mal kaçırmak amaçlı olarak dava konusu taşınmazları kadastro sırasında davalılar adına tespit ettirdiğini, davacıya düğününde hediye edilen bileziklerin miras payından feragat karşılığında verilmediğini, zira miras açılmadan önce miras payının devri için gerekli şekil şartlarının da gerçekleşmediğini belirterek İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının kaldırılmasını istemiştir.
C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların kök murisi ...'in, sağlığında dava konusu taşınmazları davalılara bağışlayıp zilyetliklerini devrettiği, kadastro öncesi tapusuz olup menkul niteliğinde olan taşınmazların bu şekilde kök murisin terekesinden çıktığı, bu nitelikteki taşınmazlarda muvazaa iddiasının dinlenemeyeceği, dolayısıyla gerek taşınmazların aynını talep etme gerekse taşınmazlardan tazminat talep etme hakkının kalmadığı, ayrıca dava konusu 285 ada 14 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına tespit edilen 1/2 payı, diğer taşınmazların ise tamamı açısından ecrimisil talep etme koşullarının da oluşmadığı gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadastro çalışmaları sırasında tarafların ortak murisi ...'in davacıdan mal kaçırmak amacıyla dava konusu taşınmazların davalılar adına tespit ve tescilini sağladığını, kendi adına mal varlığı bırakmayan murisin asıl iradesinin davacının mirastan hak kazanmasını açıkça engellemek olduğunu, davacıya düğününde davalılar tarafından takılan bileziklerin mirastan feragat karşılığında takılmadığını, zira hem miras payıyla orantısız olduğunu hem de murisin sağlığında muhtemel mirasçının miras hakkını mirasçılardan birine yahut 3 kişiye devrine dair sözleşmelerin adi yazılı veya noterde düzenleme şeklinde akdedilmesi gerektiğini, davacının miras payını almadığını, dava konusu taşınmazların haksız şekilde davalılar tarafından işgal edildiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının ortadan kaldırılmasını ve İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının bozulmasını istemiştir.
B. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel ve ecrimisil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369/1, 370 ve 371. maddeleri.
2.3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 14 ve 15. maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.09.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.