"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/62 E., 2022/608 K.
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı, davalı ... vekili, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; maliki olduğu 648 ada 20 parsel sayılı taşınmazdaki 1/4 payını hakkında yapılan icra takiplerinden kurtulmak ve ileride iade edilmek üzere davalıların mirasbırakanı ...’e bedelsiz olarak devrettiğini, devir tarihinden önce alıcı ...’in akıl hastalığı nedeniyle kısıtlandığını, ...’in yaptığı hukuki işlemin batıl olduğunu, öncelikle hukuki ehliyetsizlik nedeniyle, bunun kabul görmemesi halinde ise güvene dayalı bedelsiz yapılan temlikin iptalinin gerekeceğini ileri sürerek çekişmeli taşınmazda davalıların mirasbırakanı ... adına kayıtlı 1/4 payın tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ...; yapılan satışın gerçek olduğunu, davacının iddialarının iyi niyet ile bağdaşmayacağını bildirip davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı ...; dava edilen payın davacıya ait olduğunu belirterek davayı kabul etmiştir.
3. Davalı ...; savunma getirmemiştir.
III. MAHKEME KARARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
1. Mahkemece; ehliyetsizlik iddiasının TMK’nın 3 üncü maddesine aykırı olduğu ve hakkın kötüye kullanılması kapsamında kaldığından dinlenmeyeceği, inançlı işlem iddiası yönünden ise yazılı delil sunulmadığı gerekçesiyle davalılar Zöhre ve ... yönünden davanın reddine, davayı kabul etmesi nedeniyle davalı ... yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı süresi içinde davacı vekili, davalı ... vekili, davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 03.04.2018 tarihli ve 2018/307 Esas, 2018/8664 Karar sayılı kararı ile; ''... dosya içerisinde çekişmeli taşınmazın tapu kütüğü fotokopisi bulunmasına karşın çekişmeli temlike ilişkin akit tablosunun bulunmadığı, davacı ...’ın (temlik eden) da temlik tarihinde davalıların mirasbırakanı ...’ın (temlik alan) hukuki ehliyeti bulunmadığını ileri sürebileceği, bu iddianın TMK’nın 2 nci maddesine aykırı olduğunun söylenemeyeceği, ancak ...’ın temlik tarihinde hukuki ehliyeti bulunmadığı iddiası yönünden bir araştırma yapılmadığına değinilerek öncelikle 07.02.1986 tarih ve 675 yevmiye numaralı akit tablosunun ilgili tapu müdürlüğünden celbi ile dosya arasına alınması, temlikin vasi tarafından izin alınmadan yapıldığı saptanır ise TMK’nın 462 nci maddesinin birinci fıkrasının açık hükmü karşısında davanın kabul edilmesi, temlikin davalıların mirasbırakanı ... tarafından bizzat yapıldığı saptanır ise ...’ın temlik tarihinde hukuki işlem ehliyetinin bulunup bulunmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınması, temlik tarihinde ...’ın hukuki ehliyetini haiz olmadığının tespit edilmesi halinde davanın kabul edilmesi, aksi halde diğer hukuki neden üzerinde durularak varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerektiği ...'' gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. Davalı ...'ın karar düzeltme isteği ise Dairece reddedilmiştir.
3. Mahkemenin 01.12.2022 tarihli ve 2019/62 Esas, 2022/608 Karar sayılı kararıyla; bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, davacıya ait 1/4 payın davalıların mirasbırakanı ...'a devrine ilişkin resmi senet örneğinin celp edildiği, taşınmazın devrinin ... tarafından bizzat gerçekleştirildiği, Adli Tıp Kurumu'ndan alınan raporda ...'ın 07.02.1986 tarihinde fiil ehliyetini haiz olmadığının bildirildiği, temlikin geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili, davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın hukuka aykırı olduğunu, Adli Tıp Kurumu raporunun eksik tespitler içerdiğinden üniversiteden seçilecek uzmanların oluşturduğu bilirkişi kurulundan rapor alınması gerektiğini, eksik ve hatalı oluşturulmuş rapor esas alınarak hüküm kurulduğunu, ...'ın sağlık sorunlarının işlem tarihindeki fiil ehliyetini ortadan kaldıracak nitelikte olmadığını, dava konusu işlemde davacı tarafın öz kardeşinin rahatsızlığından haberdar olduğunu bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın hukuka aykırı olduğunu, hükmün kuruluş şekli itibariyle infazın mümkün olmadığını, davalının kabul beyanının iradesi fesada uğratılarak verdirildiğini, davayı kabul beyanının iptali gerektiğini, karara dayanak gösterilen Adli Tıp raporunun yetersiz olduğunu, üniversiteden seçilecek uzmanların oluşturduğu bilirkişi kurulundan rapor alınması gerekirken noksan rapor ile yetinilmesinin doğru olmadığını, davacının temlik sırasında kardeşi ...'in sağlık durumunu bildiğini bildirerek Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; ehliyetsizlik, olmadığı takdirde inançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 9 uncu, 10 uncu, 13 üncü, 14 üncü, 15 inci maddeleri ve 409 uncu maddesinin ikinci fıkrası, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 125/1 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacı ...’ın 648 ada 20 parsel sayılı taşınmazdaki 1/4 olan dava konusu payının tamamını 07.02.1986 tarih ve 675 yevmiye numaralı akit ile davalıların mirasbırakanı ...’a satış suretiyle temlik ettiği, temlikten önce alıcı ...’ın Üsküdar 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 1980/1104 Esas, 1981/87 Karar sayılı kararı ile kısıtlandığı ve kardeşi ...’ın kendisine vasi olarak tayin edildiği, ...’ın 26.09.2012 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak davalıları bıraktığı, dava konusu taşınmazı devrettiği 07.02.1986 tarihi itibariyle fiil ehliyetini haiz olmadığının 31.08.2022 tarihli Adli Tıp Kurumu'ndan alınan rapor ile saptandığı anlaşılmaktadır. Öte yandan, davacı ... adına kayıtlı dava konusu 1/4 pay davalıların mirasbırakanı ...'a temlik edilmeden önce de ...'ın taşınmazdaki dava dışı 2/4 payın maliki olduğu, kalan dava dışı 1/4 payın ise ... adına kayıtlı olduğu, ...'ın davacı ...'den devraldığı pay ile birlikte toplam 3/4 payın maliki iken payının, ölümü nedeniyle 15.11.2012 tarihinde 1/4'er paylarla davalılar Zöhre, Mehmet Hanifi ve ...'e intikal ettiği, ...'in ise 1/4 payını 17.11.2015 tarihinde dava dışı ...'a; ...'ın da 09.02.2016 tarihinde dava dışı ...'a devrettiği kayden sabittir.
2. Bilindiği üzere, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 125/1 inci maddesi "Davanın açılmasından sonra, davalı taraf, dava konusunu üçüncü bir kişiye devrederse, davacı aşağıdaki yetkilerden birini kullanabilir:
a) İsterse, devreden tarafla olan davasından vazgeçerek, dava konusunu devralmış olan kişiye karşı davaya devam eder. Bu takdirde davacı davayı kazanırsa, dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olur.
b) İsterse, davasını devreden taraf hakkında tazminat davasına dönüştürür." hükmünü içermektedir.
Anılan düzenleme, kendiliğinden (re'sen) gözetilmesi zorunlu bir usul kuralı olup Mahkemece davacı tarafa seçimlik hakkı hatırlatılarak davayı ne şekilde sürdüreceği sorulmalı ve sonucuna göre işlem yapılmalıdır.
3. Somut olaya gelince; davacının dava konusu taşınmazdaki payını davalıların mirasbırakanı ...'e devir tarihinde, söz konusu payı temlik alan ...'in fiil ehliyetini haiz olmadığının tespit edilerek davanın kabulüne karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Ne var ki, davalılardan ... tarafından dava konusu taşınmazdaki 1/4 pay yargılama sırasında devredilmiş, söz konusu payı dava dışı ... temlik almış olup, re'sen gözetilmesi zorunlu olan bahsedilen usul kuralına göre Mahkemece davacıya seçimlik hakkı hatırlatılması ve sonucuna göre işlem yapılması gerekirken, bu husus göz ardı edilerek sonuca gidilmiştir.
5. Hal böyle olunca; dava konusu taşınmazın güncel tapu kayıtları ve davalıların mirasbırakanı ...'ten davalılara intikaline ve sonraki devirler ile dava dışı ...'a temlikine dayanak tüm belgelerin (resmi akit vs.) dosya arasına alınması, dava konusu taşınmazdaki 1/4 payın yargılama sırasında dava dışı üçüncü kişiye devredildiği gözetilerek, HMK'nın 125 inci maddesi hükmü uyarınca davacı tarafa seçimlik hakkı hatırlatılarak davayı ne şekilde sürdüreceğinin sorulması, bu yöndeki usuli eksiklik giderildikten sonra sonucuna göre işlem yapılması, ondan sonra işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken değinilen husus göz ardı edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmektedir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalılar vekillerinin değinilen yön itibariyle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harçlarının istek hâlinde temyiz eden davalılara iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
08.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.