"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tapu iptali-tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın hak düşürücü süreden reddi kararına karşı davacı tarafça yapılan istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin karar süresi içinde davacı tarafça temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, kadastro sırasında müstakilen davalı amcası adına tespit ve tescil edilen dava konusu 106 ada 58 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan babasından kaldığını ileri sürerek tapu iptali-tescil isteğinde bulunmuştur.
II. CEVAP
Davalı taraf, hak düşürücü sürenin geçtiğini de belirtip davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 16.06.2022 tarihli ve 2021/504 Esas, 2022/317 Karar sayılı kararıyla davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı taraf istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Dava dilekçesindeki iddialar tekrarlanıp hak düşürücü sürenin uygulanamayacağı belirtilerek kararın kaldırılması talep edilmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 08.12.2022 tarihli ve 2022/1519 Esas, 2022/1125 Karar sayılı kararında; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi uyarınca hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı tarafça temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Dava ve istinaf dilekçelerindeki iddialar tekrarlanarak kararın bozulması istenilmiştir.
3. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi miras hakkı ve zilyetliğe dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu′nun 12/3. maddesinde; kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilmiştir.
3. Değerlendirme
Somut olayda, dava konusu 106 ada 58 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının kesinleştiği 21.01.1997 tarihi ile davanın açıldığı 06.12.2021 tarihi arasında 3402 sayılı Kanun′un 12/3. maddesinde belirlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği açıktır.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenle;
Davacı tarafın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA;
Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına;
13.04.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.