Logo

1. Hukuk Dairesi2023/1848 E. 2024/5806 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı satış işleminin muris muvazaası olup olmadığına ve taşınmazın mirasçılara tescil edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Terekeye temsilci atandıktan sonra mirasçıların davayı takip yetkilerinin kalmadığı ve temyiz hakkının tereke temsilcisine geçtiği, dosya kapsamı ve delillerden temlikin mirasbırakanın sağlığında yapıldığı ve muvazaa iddiasının ispatlanamadığı gözetilerek yerel mahkemenin ret kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/307 E., 2022/463 K.

KARAR : Ret

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, davacılar vekili ve tereke idare memuru tarafından duruşma istekli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 22.10.2024 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde, temyiz eden tereke idare memuru ... ile temyiz edilen davalılar vekili Avukat ..., asli müdahiller vekili Avukat ... geldiler. Davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz eden davacılar vekili gelmedi. Yokluğunda duruşmaya başlandı. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Temyiz dilekçesinin (kısmen) kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacılar; kök muris dedeleri ...’ya ait taşınmazı davalıların murisi ... ’nın 2002 yılında yapılan kadastro tespiti sırasında 1255 ada 37 sayılı parsel olarak kendi adına tespit ve tescil ettirdiğini, yenileme kadastrosu ile taşınmazın 5250 ada 31 sayılı parsel numarasını aldığını, mevcut durumu yeni öğrendiklerini ileri sürerek çekişme konusu 5250 ada 31 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile kök muris ... adına tescilini istemişler; 06.12.2012 tarihli dilekçeleri ile kök mirasbırakanları İsmail’in mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla çekişmeli taşınmazı davalıların mirasbırakanı ... Şenusta’ya satış suretiyle temlik ettiğini ileri sürerek davada dayandıkları hukuksal nedeni ıslah ettiklerini ve taşınmazın kök muris ... adına tesciline karar verilmesini istediklerini bildirmişlerdir.

2. Mirasbırakan ...’nın mirasçılarından ... 10.09.2013 tarihli dilekçesi ile ... ve ... ise 18.11.2013 tarihli dilekçeleri ile davacıların yanında davaya katılmak istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalılar; ortak muris ...’nın tüm mirasçıları davaya dahil edilmediğinden öncelikle taraf eksikliğinden, aksi takdirde 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi uyarınca 10 yıllık dava açma süresinin geçtiğinden bahisle davanın reddini savunmuşlar, ayrıca davacıların iddialarını genişletmesine ve davanın hukuksal nedeninin ıslahına onaylarının bulunmadığını bildirmişlerdir.

III. MAHKEME KARARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

1. Mahkemece ilk kararda; iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen kararın davacılar vekili tarafından temyizi üzerine Dairece; muris ...’nın ölüm tarihine göre terekesinin elbirliği mülkiyetine tâbi olduğu, çekişmeli taşınmazın muris ... adına tescilinin istendiği ve murisin dava dışı mirasçılarının bulunduğu gözetilerek davada yer almayan mirasçıların olurunun alınması ya da terekeye TMK'nın 640. maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile yargılamanın sürdürülmesi gerektiği, davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek esas hakkında hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiş, Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde; mirasbırakanın yaptığı temlikin gerçek bir satış işlemi olmayıp bağış niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 08.02.2022 tarihli ve 2021/1554 Esas, 2022/874 Karar sayılı kararı ile; dosya içeriği, toplanan deliller ve özellikle her iki taraf tanıklarının "satışın gerçek olduğu, bundan diğer çocukların da haberinin bulunduğu" yönündeki anlatımları ile ilgili ilkeler ve yasal düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, temlikin mirastan mal kaçırma amacıyla yapıldığının kanıtlanamadığı sonuç ve kanaatine varıldığından bahsedilerek davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilip mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiş, davacılar vekilinin karar düzeltme dilekçesi ise reddedilmiştir.

3. Mahkemenin 08.12.2022 tarihli ve 2022/307 Esas, 2022/463 Karar sayılı kararıyla; bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, bozma kararında belirtilen gerekçe benimsenmek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde tereke idare memuru ve davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Tereke idare memuru temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, temlik tarihinde murisin oğlu ...'un alım gücü, murisin taşınmazını satma nedeni bulunmadığını, satışın gerçek olmadığını, murisin oğlu ... aleyhine tapu iptali ve tescil davası açtığını ancak ölümü nedeniyle takip edilemediğinden davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, tanık beyanlarına göre davanın reddinin yerinde olmadığını bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

2. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve muris adına tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı.

3. Değerlendirme

1. Bilindiği üzere; Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Başka bir söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve bununla bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer.

Somut olayda, mirasçı davacıların davada takip yetkisinin kalmaması nedeniyle karara karşı temyiz talebinde bulunmalarına yasal olanak yoktur. Bu nedenle davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin reddi gerekmektedir.

2. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazın mirasbırakan ... adına kayıtlı iken 21.03.1974 tarihinde murisin oğlu ... 'ya satış yoluyla temlik edildiği, mirasbırakanın 04.01.1975 tarihinde ölümüyle geride kızları ..., ... ve ..., oğulları ... ve ... ile mirasbırakanın 1982'de ölen ikinci eşinin ilk eşinden olma üç çocuğunun kaldığı, sonrasında mirasbırakanın kızları ... ve ...′nin, oğulları ... ve ...′un da öldükleri ve geride torunlarının kaldığı, eldeki davanın mirasbırakanın oğlu ...′in mirasçıları tarafından mirasbırakanın oğlu ...′un mirasçıları aleyhine açıldığı, Dairenin ilk bozma kararı üzerine mirasbırakanın terekesine temsilci tayin edildiği anlaşılmaktadır.

3. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

4. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; tereke temsilcisinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE,

Peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine,

2.Tereke idare memurunun yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının tereke adına davacılardan alınmasına,

03.10.2024 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca gelen temyiz edilen davalılar vekili için 28.000.00 TL duruşma vekalet ücretinin temyiz edenlerden alınmasına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

22.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.