Logo

1. Hukuk Dairesi2023/1957 E. 2024/2399 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu mera olarak sınırlandırılan taşınmazın mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti ve tescili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Çekişmeli taşınmazın kadastro çalışmaları sonucu mera vasfıyla tescil edildiği, askı ilan süresinde itiraz edilmediği ve meraların özel mülkiyete konu olamayacağı gözetilerek, davacının zilyetlik iddiasının ve ilk derece mahkemesi kararının hatalı olduğu iddiasının yerinde olmadığı gerekçesiyle istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1029 E., 2023/49 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Torul Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/190 E., 2022/54 K.

Taraflar arasındaki Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... dava dilekçesinde özetle; Gümüşhane İli ... İlçesi ... Köyü 221 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sonucunda mera olarak sınırlandırıldığını, yapılan kadastro tespitinin hatalı olduğunu, babası ...'e ait tarla vasfındaki taşınmazı 2016 yılında fidan dikmek suretiyle ağaçlandırdığını, babasının ölümüyle birlikte de kendisi ve üç kardeşine intikal ettiğini beyanla çekişmeli taşınmazın mirasbırakan ... mirasçılarına ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; 4342 sayılı Mera Kanunu'nun 4/3 üncü maddesinde mera, yaylak ve kışlakların özel mülkiyete geçirilemeyeceklerinin, amacı dışında kullanılamayacaklarının, zamanaşımı hükümlerinin uygulanamayacağının ve sınırlarının daraltılamayacağının belirtildiğini öne sürerek davanın reddini istemiştir .

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemenin yukarıda belirtilen tarih ve sayılı kararıyla; Bölge Adliye Mahkemesinin 15.09.2020 tarih ve 2020/281 Esas, 2020/310 Karar sayılı kaldırma kararı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda keşifte dinlenen mahalli bilirkişi beyanları, ziraat ve fen bilirkişi raporları 4342 sayılı Mera Kanunu'nun 4 üncü maddesinin "mera vasfında olan dava konusu taşınmazın zilyetlikle iktisabı mümkün olmadığı gibi mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zaman aşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz" hükmü ile birlikte değerlendirilerek davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; çekişmeli taşınmaz bölümünün kadimden beri müvekkilinin mirasbırakanlarının kullanımında bulunduğunu, öyle ki çekişmeli taşınmaz bölümünün ilk önce müvekkilinin dedesi ..., daha sonra babası ... ve son olarak da onun mirasçısı olan davacı ... tarafından tarım yapmak amacıyla kullanıldığını, bu durumun mahallinde yapılan keşifte dinlenen tanık ve mahalli bilirkişi beyanlarıyla doğrulandığını, zira alınan beyanların tamamında çekişmeli taşınmaz bölümünün davacının babasına ait olduğunun ve ekin ekilmek suretiyle uzun yıllardır kullanıldığının belirtildiğini, gerçekten de müvekkilinin Almanya'ya gidinceye kadar taşınmazı bu şekilde kullanmaya devam ettiğini, davacı tarafın geçmişten buyana devam eden zilyetliğinin gözardı edildiğini, Mahkemece hukuki bir gerekçelendirme yapılmadığını ve gerekçenin yetersiz olduğunu beyanla, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; her ne kadar dava dilekçesinin talep sonucu kısmında çekişmeli taşınmaz bölümünün mera değil tarla olduğunun tespiti talebinde bulunulmuş ise de hukuki nitelendirme yapma görevinin hâkime ait olmasına, dolayısıyla davacının talebinin aynı zamanda tescil talebini içerdiğinin de kabulünün gerekmesine, oluşa uygun ve hüküm kurmaya elverişli bulunan ziraat bilirkişi raporuna, dört tarafı kesinleşmiş mera parseliyle çevrili olan çekişmeli taşınmaz bölümünün meradan açıldığının ve bu bölümün şahıslar adına tescilinin mera bütünlüğünü bozacağının kabulünün gerekmesine, çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde uzun yıllardır herhangi bir tarımsal faaliyet yapılmadığına dair tanık ve mahalli bilirkişi beyanları ile tüm dosya kapsamına göre Yerel Mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun HMK'nın 353/1-b.(1) maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili, istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

2.1.3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14'üncü, 16'ıncı ve 17'inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1'inci maddesi

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Kadastro sonucu Gümüşhane İli ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 221 ada 1 parsel sayılı 3.477.533,02 m2 yüzölçümündeki taşınmazın 02.09.2007 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sonucunda kadim kullanıma dayalı olarak kamu orta malı mera vasfıyla sınırlandırıldığı, askı ilanının 25.10.2007-26.11.2007 tarihleri arasında yapıldığı, askı ilan süresi içerisinde dava açılmaması üzerine kadastro tespitinin kesinleşerek taşınmazın özel sicile kaydedildiği anlaşılmıştır.

3.3 Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.