Logo

1. Hukuk Dairesi2023/1959 E. 2024/2198 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davalılar vekilinin istinaf başvurusunda nispi harcın yatırılmaması nedeniyle istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına ilişkin ara kararın ve muhdesatın değeri de gözetilerek hükmedilen vekalet ücretine ilişkin kararın hatalı olup olmadığına dair uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tavzih talebinin reddine ilişkin ara karara karşı yapılan istinaf başvurusunda maktu harcın yatırılmasının yeterli olduğu, davacı muhdesat üzerinde hak talep etmediği halde muhdesatın değerinin vekalet ücretine esas alınmasının hatalı olduğu ve bu hususların düzeltilmesinin yeniden yargılama gerektirmediği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1018 E., 2023/48 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul-Tavzih Talebi Ret / Esastan Ret-Karar Kaldırılarak Dava Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Tirebolu Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/250 E., 2021/264 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, davalılar vekilinin tavzih isteği Mahkeme tarafından 04.04.2022 tarihli ek kararla davalılar vekilinin harç ve vekalet ücretine yönelik tavzih talebinin reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı ve ek kararına karşı davalılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, Mahkemenin 20.04.2022 tarihli ek kararıyla istinaf karar harcı (nispi) ve istinaf gider avansının verilen kesin süre içerisinde yatırılmadığı gerekçesiyle davalılar vekilinin ek karara ilişkin istinaf başvurusunda bulunmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince Mahkemenin 20.04.2022 tarihli ek kararının kaldırıldığı, tavzih talebinin reddi kararı yönünden herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davalılar vekilinin tavzih talebinin reddi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine, harca ve vekalet ücretinin düzeltilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararının kaldırılarak yeniden hüküm tesisine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I .DAVA

Davacı vekili; Giresun ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde kain 262 ada 7, 8 ve 9 parsel sayılı taşınmazların tarafların mirasbırakanlarından intikal ettiğini ancak davalıların kötüniyetli olarak taşınmazları kendi adlarına yazdırdıklarını, tarafların kök mirasbırakan ...'in mirasçıları olduklarını, davacının vefat eden babası ...'den intikal eden miras payı bulunduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının davacının miras payı oranında iptali ile tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiş, bilahare dosyaya sunulan 06.11.2020 havale tarihli dilekçelerinde çekişmeli taşınmazlar üzerindeki binalarda herhangi bir hak taleplerinin bulunmadığını beyan etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalılar vekili; çekişme konusu 262 ada 7 parsel üzerindeki yapının davalı ... Demiral'a 262 ada 9 parsel sayılı taşınmazın üzerindeki yapının dava dışı Lütfi Demiral'a ait olduğuna yönelik dilekçe sunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taşınmazların kök mirasbırakan ...'e ait olduğu, yazılı bir paylaşma sözleşmesi sunulmadığı, terekeye dahil taşınmazlar üzerinde bir veya birkaç mirasçının sürdürdükleri zilyetliğin tüm mirasçılar adına sürdürüleceği gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu taşınmazlarda bulunan yapıların muhdesat iddiasında bulunan kimselerce meydana getirildiği hususunun sabit olduğundan, bu hususun tapunun beyanlar hanesine şerhine yönelik karar verilmiştir.

Mahkeme tarafından 04.04.2022 tarihli ek kararla davalılar vekilinin harç ve vekalet ücretine yönelik tavzih talebinin reddine karar verilmiş, verilen bu karara karşı davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, Mahkemenin 20.04.2022 tarihli ek kararıyla da istinaf karar harcı (nispi) ve istinaf gider avansının verilen kesin süre içerisinde yatırılmadığı gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunda bulunmamış sayılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde nihai karara ve ek karara karşı davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davalılar vekili; harç ve vekalet ücretinin hatalı hesaplandığını, bu sebeple tavzih talebinde bulunduklarını, başvurma harcı ile maktu istinaf karar harcını yatırdıklarını, muhtırayla 2.905,25 TL nisbi istinaf karar harcının bir haftalık kesin süre içerisinde yatırılmasının Mahkemece istenildiğini, tavzih talebinin reddine ilişkin ara karara karşı yapılacak istinaf başvurusunda maktu karar harcı yatırılması gerektiğini, 20.04.2022 tarihli ek kararla istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verildiğini, taşınmazların arazi değerlerinin bilirkişi raporuna göre 252.553,27 TL olduğunu, davacı tarafından muhdesatlarla ilgili talebinin bulunmadığını, karar ve ilam harcı ile vekalet ücretinin davacının miras payına düşen 63.138,30 TL üzerinden hesaplanması gerektiğini, taşınmazlar ve üzerlerindeki muhdesatların toplam değerleri üzerinden hesaplama yapılmasının mağduriyete neden olduğunu, kararın hatalı olduğunu asıl karara yönelik istinaf başvurusunda ise davacı tarafın iddiasını ispat edemediğini, delillerin hatalı değerlendirildiğini, harç ve vekalet ücretlerinin arazi değerleri üzerinden hesaplanması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın kadastro öncesi nedenlere dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğu, on yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, davalılar tarafından yasal süresi içerisinde dosyaya cevap dilekçesi sunulmadığı, mirasçılar arasında geçerli bir taksim anlaşması bulunduğunun yahut mirasçılara hangi taşınmazların verildiğinin somut olarak ispatlanamadığı, tanık ve mahalli bilirkişilerin taksimin ne zaman ve nerede yapıldığı hakkında net bilgilerinin bulunmadığı, davalılar vekilinin sair istinaf itirazlarının yerinde görülmediği; ancak davacı vekili tarafından dava konusu taşınmazlar üzerindeki muhdesatlarla ilgili taleplerinin bulunmadığının belirtildiği, bu hususun Kadastro Yasası'nın 19/2 inci maddesi uyarınca tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verildiği, davacı tarafından kararın bu yönden istinaf edilmediği dolayısıyla Mahkemece söz konusu muhdesatların değerlerinin hesaba katılarak toplam değer üzerinden davalılar aleyhine harca ve vekalet ücretine hükmedilmesinin isabetsiz olduğu, kararın bu yönüyle kaldırılması gerektiği, ayrıca hükümde hisse oranı belirtilmeksizin doğrudan vekalet ücretine atıf yapılarak karar verilmesi hususunun da hatalı olduğu, ancak bu hataların tavzih yoluyla düzeltilmesinin mümkün olmadığı, tavzih kararının tarafların hak ve yükümlülüklerinde değişikliğe neden olduğu, tavzih talebinin reddine ilişkin ek kararda isabetsizlik görülmediği, davalılar vekili tarafından tavzih talebinin reddi kararına karşı istinaf karar ve başvurma harçlarının maktu olarak yatırıldığı, Mahkemece muhtıra ile nisbi karar harcının yatırılması için kesin süre verildiği, harcın yatırılmaması üzerine istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verildiği, bu kararın hatalı olduğu, maktu başvurma harcı ile maktu karar harcının yatırılmasının yeterli olduğu anlaşılmakla Mahkemenin buna ilişkin ara kararının kaldırılmasına, tavzih talebinin reddi kararı yönünden herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davalılar vekilinin tavzih talebinin reddi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine, harca ve vekalet ücretinin düzeltilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararının kaldırılarak yeniden hüküm tesis edilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçelerindeki taleplerini tekrar ile kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 650,64 TL fazla yatırılan onama harcının temyiz eden davalılara iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.