Logo

1. Hukuk Dairesi2023/2005 E. 2023/3029 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz satışının muris muvazaası olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemelerin, davalının taşınmazı daha önce mirasbırakana devrettiği, mirasbırakanın birçok taşınmaza sahip olduğu, davalının mirasbırakana baktığı ve mirasbırakanın mal kaçırma kastının bulunmadığına dair tespitleri gözetilerek, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, mirasbırakan ...'in maliki olduğu 13008 parsel sayılı taşınmazda bulunan 4 no.lu bağımsız bölümü 22.03.2012 tarihinde intifa hakkını üzerinde bırakmak sureti ile davalı oğluna 236.000,00TL bedelle satış suretiyle devrettiğini, devrin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğunu, mirasbırakanın taşınmaz satmaya ihtiyacı olmadığını, birçok taşınmazı bulunduğunu, ... yeri olarak düzenli kira getirisi olan dava konusu yerin intifa hakkını üzerinde tutarak satmasını gerektirecek bir durum olmadığını, erkek çocuğunun kız çocuğundan üstün tutulduğunu, satış bedeli ile gerçek bedel arasında fark bulunduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tesciline, mümkün olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, iddiaların doğru olmadığını, tapuda gösterilen bedelin kuru mülkiyet bedeli olduğunu, taşınmazın ilk sahibinin kendisi olduğunu, kooperatif üyesi olup, kaba inşaat halinde teslim edilen yeri kendi emek ve masrafları ile kullanılır hale getirildiğini, bazı nedenlerle taşınmazı babasına devrettiğini, kooperatif tarafından tapunun 09.12.1993 tarihinde mirasbırakana verildiğini, mirasbırakanla birlikte çalıştığını, geliri olduğunu, ayrı bir ... yeri kurduğunu, taşınmazın tadilatı ve tamiratı ile ilgilendiğini, mirasbırakanın satıştaki amacının davacının oğlunun yurtdışında okuma masrafları olduğunu, davacının emekli olması için ödeme yaptığını, davacının tatil yaptığını, tüm ihtiyaçlarının mirasbırakan ve kendisi tarafından karşılandığını, anne ve babanın sağlığı ve bakımı ile kendisinin ilgilendiğini, mirasbırakanın mesane kanseri olup bir çok ameliyat geçirdiğini, mirasbırakanın davacıya 1970 yılında 140.000 TL bedelinde daire satın aldığını, annelerinin ölümü ile değerli takıları ve taşınırlarının da davacı tarafından alındığını, mal kaçırma amacı olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

... ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.11.2022 tarihli ve 2019/341 E., 2022/812 K. sayılı kararıyla; taşınmazın davalıya ait olup bazı sorunlar nedeniyle mirasbırakana devredildiği, muris muvazaası şartlarının oluşmadığı, kaldı ki muvazaa iddiasının ispat edilemediği, tenkis şartlarının da oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

... ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemenin gerekçesinin davacının iddia ve savunmalarını aşar nitelikte olduğunu, kararın taraf beyanları ve dosyadaki delillere aykırı olduğunu, kooperatife üyelik tarihinde 19 yaşında olduğunu, kooperatife üye olması, kazancı ile ödeme yapmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, üyeliğin mirasbırakanın sayesinde gerçekleştiğini, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile karar verildiğini, tanıkların beyanının görgüye değil duyuma dayalı olduğundan itibar edilemeyeceğini, davalının eşi ile arasındaki nedenlerden dolayı sadece dava konusu taşınmazı babasına devrettiğini, adına kayıtlı diğer taşınmazları devretmemesinin nedeninin araştırılmadığını, davalının satışın gerçek olduğunu savunduğunu, hiçbir aşamada taşınmazın emaneten devredildiğini ve geri alacağını belirtmediğini, Mahkemece tanık beyanlarının hiçbir gerekçe olmadan hükme esas alınmadığını, muvazaanın tüm delillerle kanıtlandığını, Mahkemenin asıl talep ile terditli talebi ret gerekçesinin birbiriyle çeliştiğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 14.03.2023 tarihli ve 2023/328 E., 2023/554 K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın öncesinde davalıya ait olduğu, ödemelerin davalı tarafından yapıldığı, davalının eşinin erkek kardeşine kefil olması nedeniyle aralarının bozulduğu, bu nedenle taşınmazın mirasbırakana devredildiği, eşiyle arasının düzeltilmesinden sonra taşınmazı tekrar devraldığı, mirasbırakanın halen birçok taşınmazının bulunduğu, davalının hastalıkları esnasında mirasbırakana baktığı, mirasbırakanın mal kaçırma kastının bulunmadığı gerekçesiyle HMK’nın 353/1-b.1. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki taleplerini tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de ... Medeni Kanunu'nun 706., ... Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacının temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle,;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken onma harcı peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.05.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.