Logo

1. Hukuk Dairesi2023/2288 E. 2024/3264 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla davalılara yaptığı taşınmaz devrinin muvazaalı olup olmadığı ve davalıların iyiniyetli üçüncü kişi olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakan tarafından davalılara yapılan taşınmaz devrinin mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla yapıldığı ve davalıların bu hususta iyiniyetli olmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesince verilen tapu iptali ve tescil kararı, harç yönünden düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/627 E., 2023/467 K.

HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul / Esastan Ret Karar Kaldırılarak Dava Kısmen Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorlu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/116 E., 2021/270 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar ... ve ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda, istinaf başvurusunun esastan reddine, resen hükmün infazı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; babası ...’dan kalan taşınmazların mirasçılar aralarında yapılan rızai taksimde dava konusu 1448, 1439, 816 ve 834 parsel sayılı taşınmazların mirasbırakan ...'a isabet ettiğini, ancak taşınmazların mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olarak davalılara devredildiğini, bir kısım taşınmazların davalılar tarafından 3. kişilere devredildiğini ileri sürerek tapu kaydının 1/2 payı oranında iptali ile adına tesciline, olmazsa bedele karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar ... ve ...; rızai taksimde davacının da bulunduğunu, uzun zaman geçtiğini, mirasbırakanın tüm mal varlığının paylaşıma tabi tutulduğunu, davacının kendisine kalan yerleri sattığını ve kötüniyetli olduğunu, temlikin muvazaalı değil gerçek satış olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

Davalı ..., Türkiye'nin köklü tekstil fabrikalarından 1984 yılından beri faaliyette olan ... Örme San ve Tic. A.Ş'nin sahibi olduğunu, 816 parseli emlakçı ...'dan 237.000.000 TL bedelle satın aldığını, bu taşınmazla birlikte yine ...'dan aynı gün bitişik parseller olan 817 parseli 120.000.000 TL'ye ve 818 parseli 143.000.000 TL'ye satın aldığını, iyiniyetli 3. kişi konumunda olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

Davalı ..., dava konusu 834 parsel sayılı taşınmazı bir emlakçı vasıtası ile satın aldığını, alım satımın gerçek olup muvazaalı olmadığını ve bedelini de satıcıya ödediğini, tapu kaydına güvenerek satın aldığını, iyiniyetli 3. kişi konumunda olduğunu ve kendisine karşı muvazaa iddiasının ileri sürülemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

Çorlu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 08.09.2021 tarih 2018/116E., 2021/270K. sayılı kararı ile, temliklerin mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğu, ancak davalılar ... ve ...'in iyiniyetli olduğu, davalı ... adına kayıtlı payın mirasbırakandan gelmediği gerekçesiyle, davalılar ..., ... ve ... yönünden davanın reddine, davalılar ... ve ... yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalılar ... ve ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davalılar ... ve ... vekili istinaf dilekçesinde; miras taksim sözleşmesi olduğunu, sözleşmeden 25 yıl sonra dava açılmasının dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, zamanaşımı itirazının değerlendirilmediğini, davacının taksim sözleşmesine göre kendisine düşen bir kısım taşınmazları sattığını, taşınmazların semen karşılığında devredildiğini, davalı tanıklarının mirasbırakana bakıldığını ifade ettiğini, davalı tanığı ...'nin dinlenmediğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi 07.03.2023 tarih 2022/627E., 2023/467K. sayılı kararı ile; davanın herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye bağlı olmadığı, mirasbırakanın bakıma muhtaç olmadığı, devredilen taşınmazların toplam değeri dikkate alındığında semen karşılığı olamayacağı, dinlenmeyen tanığın dinlenmesinin dosya kapsamına göre sonuca etkili olmayacağı, temlikin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, resen yapılan incelemede pay oranında iptal kararı verilmesi gerekirken kalan pay yönünden de hüküm tesis edilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalılar ..., ... ve ... yönünden davanın reddine, davalılar ... ve ... yönünden davanın kısmen kabulü ile 1439 ve 1448 parsel sayılı taşınmazlar yönünden tapu iptali ve tescile, 816 parsel yönünden 251.565,00 TL ve 834 parsel yönünden 123.348,00 TL bedel olmak üzere toplam 374.913,00 TL bedelin davalı ...'dan tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar ... ve ... vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davalılar ... ve ... vekili temyiz dilekçesinde, istinaf sebeplerini tekrarlayarak kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706, Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237 ve Tapu Kanunu'nun 26 ıncı maddeleri.

3. Değerlendirme

Mirasbırakan 1927 doğumlu ...’ın 20.11.2008 tarihinde ölümü ile geride davacı kızı ... ile kendisinden sonra ölen oğlu ...’nın eşi davalı ..., müşterek çocukları davalı ... ve dava dışı ...’nın mirasçı olarak kaldığı; dava konusu 816, 834, 1439 parselin tamamı ve 1448 parselin 2/8 payının 30.04.1993 tarihli işlemle mirasbırakanın eşi ...’den intikal ettiği, aynı işlemde dava dışı bir çok taşınmazın davacı, mirasbırakan ve oğlu ... arasında taksim edildiği, mirasbırakanın dava konusu 1448 parseldeki 2/8 payı 500.000 ETL bedelle olmak üzere dava dışı 17 adet taşınmazını ve davacı ...’in de dava dışı 5 adet taşınmazını davalı ...’e satış suretiyle temlik ettiği, davalı ... (17) küçük olduğundan işleme velayeten anne ve babasının katıldığı, 1448 parseldeki diğer 6/8 payın 21.10.1993 tarihinde 3. kişiler adına kayıtlı iken davalı ... ve davalı ...’e satış suretiyle devredildiği, dava konusu 1439 ve 834 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakana vekaleten davalı ... tarafından 20.12.2002 tarihinde davalı ...’e 5.000.000.000 ETL bedelle satıldığı, onun da 834 parsel sayılı taşınmazı 02.07.2003 tarihinde 10.000.000.000 ETL bedelle davalı ...’ya temlik ettiği, dava konusu 816 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan tarafından 28.10.1993 tarihinde 2.500.000 ETL bedelle davalı ...’e devredildiği, davalı ...’in taşınmazı 14.04.1995 tarihinde 30.000.000 ETL bedelle dava dışı ...’a temlik ettiği, aynı akitte dava dışı 817 ve 818 parsel sayılı taşınmazın da ... Kocaman tarafından temlik edildiği, dava dışı ...’ın 816 parseli 237.000 TL olmak üzere 817 ve 818 parselle birlikte 10.10.1995 tarihinde davalı ...’e temlik ettiği anlaşılmaktadır.

Bölge Adliye Mahkemesinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup dinlenmeyen davalı tanığı Hüsnü’nün ikinci tanık listesinde bildirildiği de gözetildiğinde, davalılar ... ve ... vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

Ancak, davanın kabulü yönünden alınması gereken karar ve ilam harcının kabul edilen tazminat miktarı ile tapu iptali ve tesciline karar verilen paylar üzerinden hesaplanması gerekirken fazla karar ve ilam harcına hükmedilmesi isabetli olmadığı gibi, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılmak suretiyle yeniden hüküm tesis edildiğine göre karar ve ilam harcından ayrı olarak nispi istinaf harcı alınması da doğru değildir.

Ne var ki, değinilen bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine,

Kamu düzeni gereğince resen, Bölge Adliye Mahkemesi kararının A-3. bendinin hüküm yerinden çıkarılarak yerine A-3. bent olarak “Alınması gereken 37.764,11 TL harçtan, davacı tarafça peşin olarak yatırılan 853,88 TL ile tamamlama harcı olarak yatırılan 10.053,00 TL olmak üzere toplam 10.906,88 TL harcın mahsubu ile bakiye 26.857,23 TL harcın davalılar ... ve ...'dan alınarak hazineye gelir kaydına” cümlesinin yazılması ve kararın B bendinin hükümden çıkarılması suretiyle hükmün 6100 sayılı Kanunun 370/2 nci maddesi gereğince DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

İstek halinde peşin alınan temyiz harcının davalılara iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.05.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.