"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/453 E., 2023/339 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Davacının istinaf başvurusunun reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 14. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/278 E., 2021/344 K.
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil, tenkis davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Bakırköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/616 Esas, 2020/315 Karar sayılı kararı ile; davalı ... yönünden davanın kabulüne, davalı ... yönünden dosyanın tefrikine karar verilmiş, davalı ... yönünden tefrik edilen dosya Bakırköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/442 Esasına kaydedilmiş, bilahare Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin Adli Yargı Birinci Bölge Hakimlerinin müstemir yetkilerinin belirlenmesine ilişkin 18.01.2021 tarih ve 48 sayılı kararı ile yapılan tevzi sonucu Bakırköy 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/278 Esasına kaydedilmiş, davalı ... yönünden kabul edilen davanın davacı ve davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince, yargılamanın iyi şekilde yürütülmesini sağlamak için birlikte açılmış veya sonradan birleştirilmiş davaların ayrılmasına imkan veren HMK'nın 167 nci maddesinin eldeki dosyada uygulama yeri bulunmadığı, her iki davalı yönünden mahkemece yazılı şekilde tenkis talebinin tefrikine karar verilmiş olmasının usulen bir gereği bulunmadığı açık olup tenkis talebi hakkında tefrik kararı verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Mahkemece kaldırma kararı sonrasında yeniden yapılan yargılama sonucunda davalı ... aleyhine açılan dava Bakırköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/291 Esasına kaydedilmiş ve 21.06.2021 tarihli ve 2021/283 Karar sayılı kararı ile Bakırköy 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/278 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmiştir.
Bakırköy 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin 01.11.2021 tarihli 2021/278 Esas, 2021/344 Karar sayılı kararı ile asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın asıl ve birleştirilen davada davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl ve birleştirilen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin 23.03.2023 tarihli ek kararı ile, kesin nitelikte verilen kararın HMK'nın 362-(1)-a maddesi uyarınca temyiz yoluna başvurulamayan kararlardan olduğu gerekçesiyle temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.
Ek karar asıl ve birleştirilen davada davacı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelendi, duruşma isteği değerden reddedildi, gereği düşünüldü:
Temyiz istemi, temyiz konusu miktar veya değerin kesinlik sınırının altında olduğu gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davada davacı vekilinin temyiz talebinin reddine yönelik Bölge Adliye Mahkemesinin 23.03.2023 tarihli ek kararına ilişkindir.
Miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Asıl ve birleştirilen dava, muris muvazaası hukuki sebebine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil, terditli tenkis isteğine ilişkin olup pay oranında açılan muris muvazaası hukuki nedenine dayalı davada, davacılar ve davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan dava değerinin davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değer olacağı kuşkusuzdur.
Dosya içeriğine göre, asıl davada mirasbırakan tarafından davalı ...’ya devredilen 38 parsel sayılı taşınmazdaki 50 nolu bağımsız bölümün dava tarihi itibariyle keşfen saptanan değeri olan 185.000,00 TL üzerinden davacının 1/3 miras payına karşılık gelen 61.666,66 TL ve birleştirilen davada mirasbırakan tarafından davalı ...’ya devredilen 23 parsel sayılı taşınmazdaki 9 nolu bağımsız bölümün dava tarihi itibariyle keşfen saptanan değeri olan 465.000,00 TL üzerinden davacının 1/3 miras payına karşılık gelen 155.000,00 TL‘nin 2023 yılı itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL'nin altında kaldığı, Bölge Adliye Mahkemesinin 23.03.2023 tarihli ek kararında temyiz sınırı olan 238.730,00 TL ‘nin 2022 yılına ait olduğunun belirtilmesinin maddi hatadan kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Temyiz talebinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesince verilen ek karar yukarıda anılan Kanun hükümlerine uygun olduğundan temyiz isteminin reddi ile söz konusu kararın onanması gerekir.
KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, Bölge Adliye Mahkemesince verilen 23.03.2023 tarihli ek kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden asıl ve birleştirilen davada davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.05.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.