"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1719 E., 2023/182 K.
HÜKÜM/KARAR : Tapu İptal, Tescil İsteği Ret - Tazminat İsteği Kabul / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 8. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/82 E., 2022/111 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince tapu iptal-tescil isteğinin reddine, tazminat isteğinin kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun ise kabulü ile hüküm ortadan kaldırılarak vekalet ücreti ve faiz başlangıç tarihi düzeltilmek suretiyle tapu iptal- tescil isteğinin reddine, tazminat isteğinin kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, mirasbırakan dedesi ... adına kayıtlı 6070 ada 5 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakanın ölümünden sonra 05.01.2007 tarihli geçersiz vekaletname kullanılmak suretiyle dava dışı vekil ... tarafından eşi olan davalı ...’a 12.08.2008 tarihinde satış suretiyle devredildiğini, ölüm ile vekalet ilişkisi sona erdiğinden satışın geçersiz olduğunu, temlikin aynı zamanda mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescilini, olmadığı takdirde davacının miras payı oranında belirlenecek tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, kendisi ve eşinin yıllarca çalışarak dava konusu taşınmazı satın alıp üzerine bina yaptırdıklarını, ancak taşınmazın tapusunun mirasbırakan babası üzerine yapıldığını, mirasbırakanın hiçbir katkısı bulunmadığından taşınmazın gerçek sahipleri olan kendilerine devredilmesi için gelinine vekaletname verdiğini, mal kaçırma kastının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; vekalet veren mirasbırakan öldüğü halde ölüm tarihinden sonra vekaletname kullanılarak yapılan satışın geçersiz olduğu, taşınmazın dava tarihinden önce dava dışı 3 üncü kişiye devredildiği, davalının kayıt maliki olmadığı gerekçesiyle tapu iptal-tescil isteğinin reddine, tazminat isteğinin kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; terditli tazminat taleplerinin kabulüne karar verildiğini, ancak Mahkemece tapu iptal-tescil talebi reddedildiğinden bahisle davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını, ayrıca faiz başlangıç tarihinin de hükümde belirtilmesi gerektiğini, taşınmaz değerinin de düşük belirlendiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, taşınmazı kendisi ve eşinin kazanımlarıyla aldıklarını ancak mirasbırakan adına tescil edildiğini, mirasbırakanın taşınmazın gerçek maliklerine devri için vekaletname verdiğini, yokluklarında usulüne uygun yapılmayan keşifte belirlenen taşınmaz değerinin fahiş olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının tapu iptal-tescil talebi dava konusu taşınmazın davalı tarafından üçüncü kişiye devredilmesi nedeniyle reddedilip bedel isteği kabul edildiğine göre reddedilen tapu iptal-tescil talebi yönünden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı, ayrıca Mahkemece hükmedilen tazminata dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, kararda faizin başlangıç tarihinin belirtilmemesinin de isabetsiz olduğu, davalı tarafın ise taşınmazın gerçekte kendisine ait olduğu savunmasının yazılı delille kanıtlanamadığı, bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu, İlk Derece Mahkemesince tazminat isteğinin kabulüne karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun ise kabulüyle hüküm ortadan kaldırılarak vekalet ücreti ve faiz başlangıç tarihi yönünden hüküm düzeltilmek suretiyle tapu iptal-tescil isteğinin reddine, tazminat isteğinin ise kabulü ile 387.500,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazı eşiyle yıllarca çalışarak kendi kazanımlarıyla edindiklerini ancak inşaat işlerinin takibi için mirasbırakan adına tescil dildiğini, mirasbırakanın kanser tedavisi gördüğünü, taşınmazın gerçek maliklerine devredilmesi için gelinine vekaletname verdiğini, dava dışı vekilin ölüm ile vekalet ilişkisinin sona erdiğini bilmediğini, taşınmaz üzerindeki binanın bitirilmesi için paraya ihtiyaç duyduklarından kredi temin etmek amacıyla taşınmazı davalı eşine devrettiğini, bilirkişi raporunda değerin fazla belirlendiğini, faiz başlangıç tarihi, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden de aleyhlerine karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, yolsuz tescil ve muris muvazaası hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil olmazsa bedel isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 513 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, mirasbırakan ...'ün 15.04.2007 tarihinde ölümü ile geriye mirasçısı olarak davacı torunu ..., davalı oğlu ... ile dava dışı eşi ... ve oğlu ...'in kaldıkları, .... Noterliği'nin 05.01.2007 tarih ve 0054 yevmiye sayılı vekaletnamesi ile mirasbırakanın dava dışı gelini ...'ü (davalının eşi) vekil olarak tayin ettiği, mirasbırakanın ölümünden sonra vekil ... tarafından mirasbırakan adına kayıtlı 6070 ada 5 parsel sayılı taşınmazın 12.08.2008 tarihinde davalıya satış suretiyle devredildiği, kat mülkiyetine geçilmesi üzerine taşınmazdaki bağımsız bölümlerin davalı tarafından 2009 yılında dava dışı 3. kişilere devredildiği anlaşılmaktadır.
2.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 19.852,59 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.05.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.