Logo

1. Hukuk Dairesi2023/2468 E. 2023/2985 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu kaydında isim düzeltmesi için açılan davada, tapu müdürlüğüne başvuru şartının aranıp aranmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tapu Sicil Tüzüğü'nde düzenlenen tapu müdürlüğüne başvuru şartının, kanunla getirilen dava şartı olmadığı ve Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararları doğrultusunda mahkemeye erişim hakkını engelleyici nitelikte olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin davanın usulden reddine ilişkin direnme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında Mahkemesinde görülen tapu kaydında düzeltim istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; dava dilekçesiyle murisleri ... kızı ...'nun ... İli, ... İlçesi, ... Köyü, ... Mevkii, 691 ve 692 parsel sayılı taşınmazların maliki olduğunu, tapu kayıtlarında isminin ...olarak yazıldığını, her iki Semiha'nın da ... kızı olduğunu, ... soyadı olduğunu, ... ile evlendikten sonra soyadının ... olduğunu ileri sürerek, ... soyadının nüfus kayıtlarındaki gibi ... olarak düzeltilmesine karar verilmesini dava ve talep etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalı vekili davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

... 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 15.11.2018 tarihli ve 2018/1039 E., 2018/1687 K. sayılı kararı ile;

"Tapu Sicili Tüzüğünün Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdiği 17.08.2013 tarihinden itibaren, ilgilerin mahkemeye müracaat etmeden önce, ilk olarak tapu müdürlüklerine kayıt düzeltim için başvuru yapmaları, başvuru üzerine soyut içerikli bir ret kararı verilmesi halinde ise ayrıca Tapu Sicili Tüzüğünün 26. maddesi uyarınca itiraz yolunun tüketilmiş olması gerekmesi" nedeniyle davanın ön şart yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

Mahkemenin 22/05/2014 tarihli ve 2013/1172 Esas 2014/773 Karar sayılı "davanın kabulüne" ilişkin verdiği karar davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine; Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin 26/03/2018 tarihli ve 2015/10175 E., 2018/8202 K. sayılı ilamı ile "tapu müdürlüğüne başvuru yapılmadan açılan davanın, ön şart yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulmasının doğru olmaması" nedeniyle bozulmuştur.

B. Mahkemesince Bozma İlamına Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin,15.11.2018 tarihli ve 2018/1039 E., 2018/1687 K. sayılı kararı ile Yargıtay'ın bozma ilamına uyularak davanın ön şart yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Anayasa Mahkemesinin 10.02.2021 tarihli, 2018/23929 Başvuru Numaralı bireysel başvuruya ilişkin 'Adil Yargılanma Hakkı' kapsamında mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine dair verilmiş kararı sonrası düzeltme isteminde bulunan veya istemine ret kararı verilen ilgililerin, tapu kaydında düzeltim davası açılabilmesi için tapu müdürlüğüne başvuru yapma zorunluluğu bulunmadığı beyan edilerek hukuka aykırı kararın bozulması istenilmiş.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, Tapu Kaydında Düzeltim istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 1027. maddesi; “İlgililerin yazılı rızaları olmadıkça, tapu memuru, Tapu Sicili Tüzüğü kuralları uyarınca re'sen düzeltilmesi mümkün olan basit yazı yanlışlıkları (adi yazım hataları) dışında, mahkeme kararı olmadıkça hiçbir düzeltmede bulunamaz.”

2. Tapu Sicili Tüzüğü 72/1. maddesi; “Tapu sicilinde değişiklik, hak sahibinin istemine ya da yetkili makam veya mahkeme kararına istinaden yapılır.”

Tapu Sicili Tüzüğünün 75. maddesi “(1) Kadastro çalışmalarından kaynaklanan malikin veya hak sahibinin adı, soyadı ve baba adına ilişkin tapu kütüğündeki yazım hataları ilgilisinin başvurusu üzerine;....(4) Bu madde hükümleri uyarınca kayıt düzeltmeleri için müdürlüklere başvuru yapılması zorunludur" şeklinde düzenlenmiştir.

3. Aynı Tüzüğün 26. maddesine göre ise mevzuat ve bu Tüzükte yer alan hükümlere uygun olmayan ve 4721 sayılı Kanun'un 1011 ... maddesine göre geçici tescil şerhine de imkân bulunmayan istemlerin geciktirilmeden, gerekçesi, itiraz yeri ve süresi de belirtilmek suretiyle reddedileceği, ret kararının, istem sahibine elden veya 11.02.1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ edileceği ve ret kararına, tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde müdürlüğün bağlı bulunduğu bölge müdürlüğüne, bölge müdürlüğünün kararına karşı da tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde Genel Müdürlüğe itiraz edilebileceği belirtilmektedir. Yine bu maddenin son fıkrasında; “Bu madde hükümleri uyarınca kayıt düzeltmeleri için müdürlüklere başvuru yapılması zorunludur.” hükmü bulunmaktadır.

5. Diğer taraftan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1. maddesinde dava şartlarının neler olduğu hüküm altına alınmış, aynı maddenin ikinci fıkrasında ise diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu düzenlemiştir.

3. Değerlendirme

1.Öncelikle belirtilmelidir ki; bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak yine o kararda belirtilen esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğünün meydana geleceği 09.05.1960 tarihli 21/9 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararı gereğidir. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlayabileceğimiz bu hal, usul hukukunun vazgeçilmez temellerinden birisi olup, kamu düzeni ile ilgilidir. Ne var ki, usuli kazanılmış hak kuralının istisnalarından birisi de yanılgıya dayalı bozma kararına uyulmuş olmasıdır.

2. Maddi hataya dayalı olan bir bozma kararına uyulmuş olunması halinde usuli kazanılmış hakka değer verilmesi mümkün değildir. Maddi hataya dayalı bozma kararına uyulmuş olması itibariyle kazanılmış hakkın bulunmadığından söz edilebilmesi için ancak Yargıtay Dairesinin vardığı sonuç, her türlü değer yargısının dışında, hiçbir suretle başka biçimde yorumlanamayacak, tartışmasız ve açık bir maddi hata olarak belirlenmelidir.

3. Daha önce bozma sebebi yapılan hususa ilişkin olarak; Anayasa Mahkemesinin 2018/23929 başvuru numaralı ve 10.02.2021 tarihli kararında “...Mahkemece, tapu kaydındaki yanlışlığın düzeltilmesi istemli başvurunun reddine yönelik Müdürlük cevabına karşı itiraz hakkı kullanılmadan ve bu suretle Tüzük'te belirtilen yasal başvuru ve itiraz prosedürü tamamlanmadan doğrudan dava açıldığı gerekçesiyle davanın usulden reddine hükmedilmiş; bu karara karşı yapılan istinaf başvurusu da esastan reddedilmiştir. Mahkemenin dayanmış olduğu Tüzük hükümlerinde; tapu kütüğündeki yazım hatalarının düzeltilmesi için müdürlüklere başvuru yapılmasının zorunlu olduğu hususuna yer verilmiş, ayrıca ret kararı üzerine tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde müdürlüğün bağlı bulunduğu bölge müdürlüğüne, bölge müdürlüğünün kararına karşı da tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde genel müdürlüğe itiraz edilebileceği ifade edilmiştir. Yukarıda yer alan ilkelerde temel hak ve hürriyetlerin ancak kanunla sınırlanabileceği belirtilmesine karşın somut olayda kanuna dayanmayan ve Tüzük hükümleriyle getirilen dava şartı uyarınca başvurucuların dava açma haklarına müdahalede bulunulduğu ve bu suretle söz konusu hakkın sınırlandırıldığı görülmektedir. Buna göre somut olayda ilk derece mahkemesinin Tüzük'te belirtilen yasal başvuru ve itiraz prosedürü tamamlanmadan dava açıldığı gerekçesiyle davayı usulden reddetmesinin kanuni dayanağının bulunmadığı sonucuna varılmıştır.” gerekçesiyle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine karar verilmiştir.

4. Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da 04.03.2021 tarihli 2017/1-3165 E. ve 2021/211 K., 2017/1-1230E. ve 2021/210K. sayılı ilamlarında aynı doğrultudaki gerekçelerle Tapu Sicil Tüzüğünün 75/4. maddesindeki tapu müdürlüğüne başvuru zorunluluğu ve buna bağlı olarak idari itiraz sürecinin tamamlanmadığından bahisle davanın usulden reddine karar verilmesinin mümkün olmadığını hüküm altına almıştır.

5. Somut olayda, Dairenin bozma kararının maddi yanılgıya dayalı olduğu, Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararlarında da belirtildiği üzere tüzük ile dava şartı getirilmesinin mümkün olmadığı hususu dikkate alınarak işin esası hakkında bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Davacının, değinilen yön itibariyle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine,

29.05.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.