"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/849 E., 2023/662 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/620 E., 2022/36 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 28.01.2025 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde, temyiz eden davacılar ... vd. vekili Av.... ile temyiz edilen dahili davalılar ... vd. vekili Av. .. geldiler. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar; mirasbırakan teyzeleri ...’ın, 1995 yıllarında İzmit ilçesinde ikamet eden kardeşi ...’in yanına taşınıp ölünceye kadar kardeşi ile birlikte yaşadığını, mirasbırakanın maliki olduğu 1227 ada 85 parsel sayılı taşınmazdaki 15 nolu bağımsız bölümü kiraya verdiğini, kira işleriyle ilgilenmesi için de davalının eşi ...’i vekil tayin ettiğini, ancak vekil Şazimet’in vekalet görevini kötüye kullanarak dava konusu 15 nolu bağımsız bölümü eşi olan davalı ...’e satış suretiyle temlik ettiğini, vekil ile davalının el ve işbirliği içerisinde hareket ettiklerini, mirasbırakana herhangi bir satış bedeli ödenmediğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, olmadığı takdirde miras payları oranında bedele hükmedilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı ...; iddiaların doğru olmadığını, murisin hemşire olarak yıllarca çalıştığını, tek başına yaşarken ayağını kırdığını, davacıları aramasına karşın davacıların ilgilenmediğini, kendisi ve eşinin muris ile ilgilendiğini ve tüm ihtiyaçlarını karşıladıklarını, murise kendilerinin bakması nedeniyle murisin dava konusu taşınmazını rayiç değerinin altında bir bedelle kendisine sattığını, vekalet görevinin kötüye kullanılmasının söz konusu olmadığını, murisin özellikle taşınmazın kendisine devri için eşi Şazimet’i vekil tayin ettiğini, ölene dek mirasbırakana baktıklarını, murisin ölümünde defin işlemleri, mezar taşının yapılması ve murisin hayrat sayılabilecek vecibeleri kendisinin yerine getirdiğini, temlikin mal kaçırma amacı da taşımadığını belirterek davanın reddini savunmuş, yargılama sırasında ölümü ile mirasçıları davaya dahil edilmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.01.2022 tarihli, 2020/620 Esas, 2022/36 Karar sayılı kararı ile; davalı tanıklarından ... hariç diğer davalı tanıklarının ve davacı tanıklarının evin davalıya murise bakması nedeniyle düşük bedelle devredildiğini bilmediklerini beyan ettikleri, davalının murise düşük de olsa bedel ödediğine ilişkin bir evrak sunamadığı, akitte gösterilen değer ile gerçek değer arasında açık ve aşırı fark bulunduğunun da keşfen sabit olduğu, ayrıca murisin davalının eşine vekalet verdikten 3 ay sonra vekilin murisin taşınmazını eşi olan davalıya devretmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı, davalıların mirasçısı olan ...’in, vekilin eşi olması nedeniyle vekalet görevinin kötüye kullanıldığını bilen veya bilmesi gereken kişi konumunda olup iyiniyetli sayılamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde dahili davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 28.03.2023 tarihli ve 2022/849 Esas, 2023/662 Karar sayılı kararıyla; davacılar ve davalının murisin mirasçıları olduğu, dava dışı mirasçıların bulunduğu, murisin verdiği vekaletname ile davalının eşi tarafından taşınmazın murisin yeğeni olan davalıya satılarak devredildiği, murisin emekli olduğu, gelirinin bulunduğu, tanık beyanlarına göre murisin, davalı ve davalının eşi ile birlikte kaldığı, 1999 depreminden sonra Kocaeli'ne taşındığı, her ne kadar vekaletin kötüye kullanıldığı iddia edilmiş ise de davalı ve eşinin murise baktığı, murisin ayağının kırıldığı, bakıma muhtaç olduğu, bu ilgileri nedeni ile vekaletname vererek taşınmazı devrettiği, vekaletin kötüye kullanıldığının davacı tarafça kesin olarak kanıtlanmadığı, davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle dahili davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden hüküm tesisi ile davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dahili davalılardan ... ve ... yönünden istinaf süresinin geçtiğini, anılan davalılar yönünden istinaf başvurusunun süre yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, tüm tanık beyanlarına göre murisin ekonomik durumunun iyi olup taşınmazı satma niyetinin bulunmadığını, davalı tanıklarının tümünün murisin emekli maaşı aldığını, dava konusu taşınmazdan kira gelirinin bulunduğunu, dava konusu taşınmazın satılığa çıkartıldığını veya satıldığını bilmediklerini, murisin taşınmazı davalıya bağışlayacağını duymadıklarını beyan ettiklerini, murisin davalının oğluna evini açarak yardımcı olduğunu, davalı tarafın beyanlarında vekaletin işlerin takibi için verildiğini kabul ettiğini, vekil ile davalının karı-koca olduklarını, davacıların da muris ile ilgilendiğini, davalının vekalet alabilmek için muris ile bir süre ilgilendiğini, vekaleti aldıktan sonra ise muris ile ilgilenmediğini, vekil Şazimet’in murisin haberi dahi olmadan taşınmazını eşi ...’e devrettiğini, vekaletin sadece dava konusu taşınmazın kira işlemlerinin takibi için verildiğini, murisin mülkiyetin devredildiğini hiç bir zaman bilmediğini, Bölge Adliye Mahkemesince davalılar lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkindir.
1.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; muris ....’ın 10.08.2002 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak davacı yeğenleri ... ve yeğeni ....’ın eşi ... ve çocukları ... dava dışı yeğeni Asiye ve davalı yeğeni ...’in kaldığı, murisin Kocaeli 3. Noterliğinin 05.02.1999 tarihli 3039 yevmiye sayılı vekâletnamesi ile davalı yeğeni ....’in eşi olan ...’i maliki olduğu 85 parsel sayılı taşınmazdaki 15 nolu bağımsız bölümü dilediği kişiye dilediği bedelle satması için vekil tayin ettiği, murise vekâleten ... tarafından dava konusu 85 parsel sayılı taşınmazdaki 15 nolu bağımsız bölümün 28.05.1999 tarihli satış işlemiyle davalı ...’e devredildiği, yargılama sırasında ...’in ölümü ile mirasçıları olan eşi ...ile çocukları .....ve ...in davaya dahil edildiği anlaşılmaktadır.
2.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 435,50 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,03.10.2024 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca gelen temyiz edilen dahili davalılar vekili için 28.000,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınmasına,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 28.01.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.