Logo

1. Hukuk Dairesi2023/265 E. 2024/1613 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı temlikin muris muvazaası olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, mirasbırakanın dava konusu taşınmaz dışında malvarlığı olmadığı ve diğer mirasçılara herhangi bir malvarlığı kalmadığı hususlarını tespit ederek temliğin mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı yapıldığı sonucuna vararak davanın kabulüne karar vermesinin hukuka uygun olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/262 E., 2022/228 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; mirasbırakan annesi ...’un, 612 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki 2 nolu bağımsız bölümünün satışı için davalı oğlu ...’a vekaletname verdiğini, davalı ...’un vekaleten taşınmazı baldızı davalı ...’ya, davalı ...’nun da satıştan bir gün sonra davalı ...’a satış suretiyle devrettiğini, mirasbırakanın mal satmaya ihtiyacı olmadığını, temliklerin mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ...; mirasbırakan annesinin tüm çocukları arasında paylaştırma yaptığını, işlemlerin mirasbırakanın iradesine uygun yapıldığını, davacının da hakkını aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı ..., iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

1. Mahkemece; muvazaa olgusunun ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın süresi içinde davalılar vekilleri tarafından temyizi üzerine Dairenin 03.12.2018 tarihli ve 2016/2622 Esas, 2018/15166 Karar sayılı kararı ile; davalı savunması üzerinde durulması, mirasbırakandan tüm mirasçılarına intikal eden taşınır ve taşınmaz mal ve hakların araştırılması, tapu kayıtları, resmi akitler ve varsa öteki delil ve belgelerin ilgili mercilerden getirtilmesi, mirasbırakanın sağlığında mirasçıları arasında hak dengesini gözeten, kabul edilebilir ölçüde bir paylaştırma yapıp yapmadığının belirlenmesi, bu yönde tüm taraf delillerinin toplanması, mirasbırakanın paylaştırma mı yoksa mal kaçırma amacını mı üstün tuttuğunun aydınlığa kavuşturularak varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, mirasbırakanın paylaştırma amacıyla temlik yaptığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 28.06.2021 tarihli ve 2021/1474 Esas, 2021/3604 Karar sayılı kararı ile; paylaştırmanın ne suretle yapıldığının belirlenmediği, talepten farklı şekilde mirasbırakanın eşine ait taşınmazların da değerlendirmeye alındığı, oysa mirasbırakan ...’ye ait taşınmazların tamamı tespit edilmek suretiyle hangi taşınmazın hangi mirasçıya verildiği, makul ve kabul edilebilir bir paylaştırmanın bulunup bulunmadığı tespit edildikten sonra karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. Davalı ...'un karar düzeltme talebi ise Dairece reddedilmiştir.

3. Mahkemenin 22.09.2022 tarihli ve 2021/262 Esas, 2022/228 Karar sayılı kararıyla; bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, mirasbırakanın dava konusu taşınmaz dışında malvarlığı olmadığı, diğer mirasçılara herhangi bir malvarlığı kalmadığı, temlikin mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın hukuka, somut gerçeklere ve kanuna aykırı olduğunu, davacı tanıkları dahil tüm tanıkların yapılan satışın mal kaçırma amaçlı ve bağışlama olmadığını, aksine tarafların mirasbırakan anne ve babaları tarafından sağlıklarında yapmış oldukları paylaştırma neticesinde taşınmazın davalıya devredildiğini beyan ettiklerini, mirasbırakanın mal varlığını paylaştırma iradesiyle hareket ettiğinin, mal kaçırma kastının bulunmadığının dosyadaki delil, belge ve tanık ifadeleri ile sabit olduğunu, davacının iddiasını ispatlayamadığını bildirerek mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın hukuka, somut gerçeklere ve kanuna aykırı olduğunu, tapu maliki olmadığından taraf sıfatı bulunmadığını, davalı yönünden davanın husumetten reddi gerekirken müşterek-müteselsil sorumluluk yüklenmesinin hatalı olduğunu, davanın ispatlanamadığını ve şartları oluşmadığını bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı.

3. Değerlendirme

1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1926 doğumlu mirasbırakan ...’un 23.02.2013 tarihinde ölümü ile geride davacı oğlu ... ve davalı oğlu ... ile dava dışı kızları ..., ..., ... ve ...’in mirasçı olarak kaldıkları, mirasbırakan ...'nin çekişme konusu 2 numaralı bağımsız bölümünü vekil kıldığı davalı oğlu ... aracılığıyla 24.09.2009 tarihinde diğer davalı ...’a satış suretiyle temlik ettiği, davalı ...’nun da 25.09.2009 tarihinde davalı ...’a yine satış suretiyle devrettiği anlaşılmaktadır.

2. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalılar vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 1.257,65'er TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan ayrı ayrı alınmasına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,28.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.