"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1877 E., 2023/228 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/173 E., 2022/207 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; kadastro sonucu Sivas ili ... ilçesi ... köyü çalışma alanında bulunan 103 ada 3 parsel sayılı taşınmazın davacı adına tespit ve tescil edildiğini, davacının bu taşınmazla bütün olarak kullandığı kısmın ise mera vasfıyla 101 ada 52 parsel içinde kaldığını, dava konusu taşınmaz için daha önce davacının oğlu tarafından dava açıldığını, alınan bilirkişi raporları ve mahalli bilirkişi beyanları ile taşınmazın davacıya ait olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verildiğini ileri sürerek 101 ada 52 parsel içinde kalan 6.692,01 m2'lik kısmın tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı Mal Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın mera olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
2.Davalı Köy Tüzel Kişiliği temsilcisi cevap dilekçesinde; dava konusu edilen kısmın merayla alakası olmadığını, davacı adına kayıtlı 103 ada 3 parsel sayılı taşınmazla bütün olarak kullanıldığını belirtmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; jeodezi mühendisinin hava fotoğraflarını incelemesi sonucu hazırladığı raporda 1961, 1985 ve 1999 yıllarında dava konusu taşınmazın mera parseli ile bütünlük gösterdiğinin ve kültür arazilerinin toprak yapısına benzemediğinin, kullanılmayan arazilerin toprak yapısına benzediğinin ve davacıya ait olan 103 ada 3 parsel sayılı taşınmaz ile belirgin sınır hattının olduğunun ve bütünlük göstermediğinin tespit edildiği, her ne kadar ziraat bilirkişi heyeti raporunda dava konusu yerin kullanıldığı ifade edilse de, keşif tarihi ile kadastro çalışmalarının yapıldığı tarih arasında belli sürenin geçmiş oluşu, ziraat bilirkişi heyetinin taşınmazın imar-ihya edilip edilmediğini yaklaşık tarih olarak ve dar zaman aralığındaki imar-ihyayı tespit ediyor olmaları nedeniyle jeodezi mühendisinin hazırladığı rapora üstünlük tanınarak dava konusu yerin mera parseli ile bütünlük gösterdiği, davacının kendisine ait taşınmaz ile sınır hattının oluştuğu, mera vasfındaki yerlerin zilyetlik ile kazanılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ile ziraat bilirkişi heyeti raporuyla dava konusu taşınmazda davacının zilyetliğinin ispatlandığını, 1999 ve öncesi hava fotoğraflarının kalitesinin ve çözünürlüğünün iyi olmaması nedeniyle davacının kullanımının görülmediğini, davacının oğlu tarafından dava konusu taşınmaz için açılan davada alınan jeodezi bilirkişi raporu ile bu davada alınan raporun birbiriyle çeliştiğini, taşınmazın 2013 tarihli idari işlemle mera haline getirildiğini, davacı aleyhine hükmedilen vekalet ücretinin de fahiş olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmaz üzerinde davacının tespit tarihine kadar kanunda öngörülen nizasız fasılasız 20 yıllık iktisap sağlayan süreye ulaşan ekonomik amacına uygun zilyetliğinin bulunmadığının Mahkemece yapılan keşif, hava fotoğrafları, bilirkişi raporları, uygulama ve toplanıp değerlendirilen delillerle belirlendiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 16/1-B maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kadastro sonucu, Sivas ili ... ilçesi ... köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 52 parsel sayılı 3.958,901,36 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu belirtilmek suretiyle hali arazi niteliğiyle davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiş, 23.11.2012 tarihli Mera Tahsis Komisyonu kararı ile mera olarak sınırlandırılmıştır.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.10.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.