Logo

1. Hukuk Dairesi2023/2744 E. 2024/3034 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi satın alım, imar ihya ve kazandırıcı zamanaşımı nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davaya konu taşınmaz üzerinde imar ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı ve davacı lehine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğinin oluşup oluşmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma ilamına uymakla birlikte bozma kararının gereklerini tam olarak yerine getirmediği, özellikle hükme esas alınan ziraat bilirkişi raporunun dava konusu taşınmazın imar ihyasının tamamlanıp tamamlanmadığı konusunda kendi içinde çelişkili olduğu, bu nedenle doğru sonuca ulaşmak için daha önceki bilirkişilerden farklı 3 kişilik bir ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/277 E., 2022/662 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret

Taraflar arasında Mahkemesinde görülen kadastro öncesi satın alım, imar ihya ve kazandırıcı zamanaşımı nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozma ilâmına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde özetle; Sakarya ili, Geyve ilçesi, ... Mahalesinde kain 119 ada 13 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, kadastro çalışmaları sırasında taşınmazının bir kısmının hatalı olarak davalı ... adına hali arazi vasfıyla tespiti yapılan 119 ada 14 parsel sayılı taşınmaz dahilinde tespit ve tescil edildiğini, satın aldıktan sonra dava konusu taşınmazı imar ihya ettiğini ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğinin bulunduğunu ileri sürerek 119 ada 14 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının bir kısmının iptali ile kendi adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili süresinde cevap dilekçesi ibraz etmemiş; duruşmalardaki beyanları ile davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 14.07.2016 tarihli ve 2015/573 Esas, 2016/452 Karar sayılı kararı ile; mahalli bilirkişiler ve davacı tanığı beyanları ile mahkeme gözlemi doğrultusunda, davaya konu taşınmaz bölümünün davacının taşınmazının devamı niteliğinde olduğu, zemin ve üzerinde bulunan meyve ağaçları itibariyle benzerlik gösterdikleri gerekçesiyle 119 ada 14 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi ...'ın 27.04.2016 tarihli raporuna ekli krokide (A) harfiyle gösterilen kırımızı boyalı 196,12 m2 yüz ölçümlü kısmının davalı ... adına tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, bakiye kısmın davalı ... uhdesinde bırakılmasına karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 19.02.2020 tarihli ve 2016/16961 Esas, 2020/637 Karar sayılı kararı ile; kesinleşen kadastro tespiti sonunda Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu belirtilerek hâli arazi vasfıyla ... adına tespit ve tescil edilen dava konusu taşınmazın öncesinin ne olduğunun, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığının, öyle ise imar-ihyasının tamamlanıp tamamlanmadığının, emek ve masraf yapılmak suretiyle imar-ihyası tamamlanmış ise kazanmayı sağlayacak süre ile zilyetliğin sürdürülmüş olup olmadığının belirlenmesi için hava fotoğraflarından yararlanılmadığı, ziraat bilirkişisi raporunun dava konusu taşınmaz bölümünün niteliğini belirtmekten uzak, yetersiz ve soyut içerikli olduğu, dava konusu taşınmaz bölümün niteliğinin kesin olarak belirlenmediği, 3 kişilik ziraat, jeodezi ve fotogrametri ve fen bilirkişilerinin katılımıyla usulüne uygun yeniden keşif yapılması ve tespit tarihi olan 2008'den geriye 15-20-25 yıl öncesine ilişkin hava fotoğraflarının incelenmesi gerektiği belirtilerek Mahkemenin yukarıda belirtilen kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemesince Bozma İlâmına Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 13.12.2022 tarihli ve 2020/277 Esas, 2022/662 Karar sayılı kararı ile; bozma ilâmına uyularak dava konusu taşınmazı gösterir 1980, 1992 ve 1994 tarihli hava fotoğrafları getirtilmiş, yeniden keşif yapılmış, fen bilirkişilerinin 26.07.2021 tarihli raporunda 1980 ve 1994 tarihli hava fotoğraflarının düşük çözünürlükte olduğu için davalı parsel üzerindeki ağaçların vasfının anlaşılamadığı, dava konusu alandaki ağaçların orman ağaçlarından farklı ve davacıya ait 13 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ağaçlarla aynı büyüklükte, genişlikte ve aynı cinste ağaçlar olduğu, 1992 yılında imar-ihya faaliyetlerinin yapılmakta olduğunun belirtildiği, 07.06.2022 tarihli orman mühendisi bilirkişi raporunda dava konusu (A) harfli taşınma üzerindeki 1980, 1992 ve 1994 tarihli hava fotoğraflarında görünen yapraklı ağaçların 1981 memleket haritasına göre meyve ağaçları olduğu, orman ağacı olmadığı ve taşınmazın ormanla ilişkisinin olmadığının bildirildiği, 31.08.2021 tarihli 3 kişilik ziraat bilirkişileri heyet raporunda dava konusu 196,12 m2 yüz ölçümlü alanda halihazırda ekonomik ömrünü tamamlamış ancak düşük verim vermeye devam eden 30-35 yaşlarında 1 erik, 2 vişne ağacının olduğu, verim çağında 11-15 yaşlarında 1'er erik ve vişne ağacının olduğu, bu ağaçların bakım ve zirai mücadelesinin, dava konusu kısımdaki bitki örtüsü ve tarımsal mekanizasyon durumunun, toprak işleme ve sürüm tekniklerinin davacıya ait 13 parsel taşınmazla benzer ve birbirlerinin devamı niteliğinde olduğunun belirtildiği, dava konusu kısımda ekonomik ömrünü tamamlamış 35-40 yaşlarında kiraz ağaçlarının gövdeden kesilmiş olduğu, eğimin ortalama %15-20 olduğu, taşınmazın mevcut haliyle tarımsal niteliğini koruması ve en az yaklaşık 35-40 yıldır tarımsal açıdan faaliyette olmasının halihazır durumda imar-ihya çalışmasının yapıldığını ve taşınmaza ekonomik değer kazandırıldığını gösterdiği, taşınmazın tarıma elverişli hale getirilmesi için emek ve para harcanması, toprağın ekim dikime hazır hale getirilmesi, zeminin taşlardan temizlenip tesviye çalışması yapılması ve devamlılığının sağlanması gerektiğinin bildirildiği, bu kapsamda taşınmazın imar-ihyasının tamamlandığına dair somut delil olmadığı, tanık beyanlarının soyut nitelikte olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların kendisi tarafından önceki malikinden satın alındığının keşifte dinlenen mahalli bilirkişilerin beyanıyla teyit edildiğini, dava konusu taşınmazda imar ihyanın tamamlanması için ekip biçmek gerekmediğini, satın aldığında mevcut olan meyve ağaçlarının yanına yenilerini dikip bakmak suretiyle imar ihyayı tamamladığını, özel mülkiyete tabi komşu taşınmaz krokilerinin celp edilmediğini, Mahkemece eksik inceleme yapıldığını, dava konusu edilen taşınmaz kısımlarının Mahkemece "orman vasfında" değerlendirmesinin hatalı olduğunu belirterek Mahkemenin yukarıda belirtilen kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi satın alım, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri,

2. 09.05.1960 tarihli 21/9 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı.

3. Değerlendirme

1. Mahkemece bozma ilâmına uyulduğu halde, bozma ilâmının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamına uyulmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma ilamının gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir.

2. Her ne kadar bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonucunda Mahkemece, hükme esas alınan fen bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü üzerinde imar-ihyanın tamamlandığına dair somut delil olmadığı ve davacı lehine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğiyle iktisap koşullarının oluşmadığı kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma inceleme ve uygulama karar için yeterli olmayıp dosya kapsamındaki ziraat mühendisleri bilirkişi heyet raporu da dava konusu taşınmazın imar-ihyasının tamamlanıp tamamlanmadığı hususunda kendi içerisinde çelişkiler barındırmaktadır.

3. Dosya içerisinde yer alan 27.08.2021 tarihli 3 kişilik ziraat mühendisleri bilirkişi heyeti raporu içeriğinde (A) harfli dava konusu taşınmazın tarla niteliğinde olduğu, yüzeyinde taşlılık ve drenaj problemi olmadığı, üzerinde 30-35 ve 11-15 yaşlarında 1'er erik, 30-35 yaşlarında 2 kiraz ve 11-15 yaşlarında 1 vişne ağacının bulunduğunun belirtildiği, sonuç kısmında ise kendi içerisinde çelişkili olarak hem taşınmazın tarımsal niteliğini koruduğu ve en az yaklaşık 35-40 yıldır tarımsal açıdan faaliyette olmasının imar-ihya çalışmalarının yapıldığını ve taşınmaza ekonomik değer kazandırıldığını gösterdiğinin, hem de tarıma elverişli hale getirilmesi için emek ve para harcanması, toprağın düzgün şekilde işlenerek ekim dikime hazır hale getirilmesi, halihazırda zeminin taşlardan temizlenip tesviye yapılması ve devamlılığının sağlanması gerektiğinin belirtildiği, ancak davacı tarafından bu hususların yerine getirildiğinin bildirildiği, dolayısıyla dava konusu taşınmazın imar-ihyasının tamamlanıp tamamlanmadığı hususunda ziraat bilirkişileri heyet raporunun sonuç kısmının kendi içerisinde çelişkili olduğu anlaşılmaktadır.

4. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece mahallinde daha önceki bilirkişilerden farklı 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır.

5. Yeni ziraat bilirkişi kurulundan dava konusu taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki deseni, üzerinde sürdürülen ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunup bulunmadığı ve ekonomik amaca uygun zilyetlik varsa hangi tarihten beri ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğünü açıklayıp tarımsal niteliğini belirten, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,

İstek hâlinde yatırılan temyiz peşin harcının temyiz edene iadesine,

Dosyanın Geyve Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

29.04.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.