"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/71 E., 2023/302 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sinop 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/114 E., 2022/225 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı ve tereke temsilcisi vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve tereke temsilcisi vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile davalı ...'un kardeş olduğunu, taraflara babaları ...'tan intikal etmesi gereken taşınmazların kadastro çalışmaları sonucu davalı ...'nin kocası ... adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek Sinop ili .... ilçesi .... köyünde bulunan 101 ada 4 parsel, 102 ada 13, 34, 54, 65 parsel, 103 ada 12 ve 21 parsel, 109 ada 3 ve 9 parsel, 110 ada 1 parsel, 111 ada 51 parsel, 113 ada 15 parsel, 152 ada 13 parsel, 153 ada 7 parsel, 156 ada 1 parsel ve 157 ada 1 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacının miras payı oranında adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... ve ... cevap dilekçesinde; Kadastro Kanunu'nda düzenlenen hak düşürücü sürenin geçtiğini, davalı ... ile murisi ... arasında düzenlenen Gerze Noterliğinin 14.02.1977 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı ile davalı ...'nin ortak murisi ... tarafından düzenlenmesi talep edilen noter senediyle murisin tapulu-tapusuz tüm taşınmazlarını bedeli karşılığında kızı ...'a devrettiğini bildirdiğinin görüldüğü, dava konusu taşınmazların kadastro tespitlerinin 13.05.2010 tarihinde kesinleştiği ve murisin düzenlediği ferağ vekaletinin 14.02.1977 günlü olduğu dikkate alındığında, kadastro tespitinden önce tapuya kayıtlı olmayan taşınmazların tapuya kayıtlı olmayan menkul mal niteliğinde olduğunun kabulü zorunlu olduğu, bilindiği üzere menkul mallarda mülkiyetin nakli için zilyetliğin teslim edilmesi yeterli olup yazılı bir sözleşme aranmayacağı, öte yandan murisin sağlığında yaptığı satış veya bağış işleminin murisin tek taraflı iradesi ile gerçekleşeceği, bu işlemler için diğer çocuklarının veya ileride kendisine mirasçı olma ihtimali bulunan kişilerin muvafakat ve izin vermelerine gerek olmadığı gibi bu işlemlere katılmalarına da gerek olmadığı, ayrıca taşınmazların öncesinin tapusuz olması nedeniyle menkul mal hükmünde olduğundan, maliki tarafından zilyetliğinin devredilmesi şartıyla istediği şekilde bağışlanabileceği ve satabileceğinin de kuşkusuz olduğu, dosya kapsamında dinlenen tanık beyanlarından taşınmazların adına tespit edildiği ...'un dava konusu taşınmazları 20 seneden fazla ekip diktiği, bu haliyle kadastro tespit tarihinde zilyetlik şartlarının bu kişi yönünden gerçekleştiği, her ne kadar muris tüm taşınmazlarını ...'un eşi olan kızı ...'a sattığını noter huzurunda bildirmiş ise de eşler arası zilyetlik devrinin mümkün olduğunun değerlendirildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve tereke temsilcisi vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı ve tereke temsilcisi vekili istinaf dilekçesinde özetle; keşif mahallinde yalnızca 1 mahalli bilirkişi dinlenmesinin eksiklik teşkil ettiğini, davacı ve davalı tanıklarının beyanlarından dava konusu taşınmazların muris ...'a ait olduğunun, murisin bu taşınmazları herhangi bir mirasçısına sattığının bilinmediğinin anlaşıldığını, 1962 tarihli gayrimenkul satış ferağ vekaletnamesinin geçerli olmadığını, nitekim davalı ...'nin taşınmazları hiçbir zaman kullanmadığını, murisin 1977 yılında ölünceye kadar taşınmazları kullanmaya devam ettiğini, davalıların murisi ...'un dava konusu taşınmazları hangi sıfatla kullandığının sorulmadığını ayrıca davalıların murisi adına yapılan kadastro tespitlerinin de senetsizden yapıldığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mahalli bilirkişi ve tanıkların beyanları ve tüm dosya kapsamından dava konusu taşınmazları kök muris ...'ın sağlığında kızı olan davalı ...'a 14.02.1977 tarihli noter senedi ile sattığı ve zilyetliğini devrettiği, senedin aksinin davacı tarafça ispatlanamadığı, davalının eşi olan tespit maliki ... vasıtasıyla taşınmazları zilyetliğinde bulundurduğu, bu şekilde kadastro öncesi tapusuz olup menkul niteliğinde olan taşınmazların kök murisin terekesinden çıktığı, bu nitelikteki taşınmazlarda muvazaa iddiasının dinlenemeyeceği ve dolayısıyla davacının talep etme hakkının kalmadığının anlaşılmasına göre Mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı ve tereke temsilcisi vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve tereke temsilcisi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı ve tereke temsilcisi vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kadastro sonucu, Sinop ili .... ilçesi .... köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 4 parsel, 102 ada 13, 34, 54, 65 parsel, 103 ada 12 ve 21 parsel, 109 ada 3 ve 9 parsel, 110 ada 1 parsel, 111 ada 51 parsel, 113 ada 15 parsel, 152 ada 13 parsel, 153 ada 7 parsel, 156 ada 1 parsel ve 157 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalıların murisi ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı, çekişmeli taşınmazlarda kendi miras hakkının bulunduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı ve tereke temsilcisi vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı ve tereke temsilcisi vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.10.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.