"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/398 E., 2023/137 K.
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I .DAVA
Davacı vekili; ... ada 9 parsel sayılı taşınmazın davalı adına tescil edildiğini, ancak davacının eşinin geçici köy korucusu olarak görev yaptığı sırada 1994 tarihinde şehit olduğunu, şehit olması nedeniyle taşınmaz üzerine Devlet tarafından 1998 yılında iki katlı ev yaptırıldığını ve 1. katının davacıya verildiğini ancak tespitin davalı adına yapıldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile taşınmazın adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı; 2010 yılında taşınmazı davacıdan satın aldığını, tadilat ve tamirat yaptırdığını, evde oturduğunu, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
III. YARGILAMA SAFAHATİ VE MAHKEME KARARI
1- Hakkari Asliye Hukuk Mahkemesinin 15.07.2015 tarih, 2014/202 Esas, 2015/578 Karar sayılı kararıyla; davalının taşınmazı satın aldığını iddia etmesine rağmen bu hususta yazılı delil sunamadığı, davacının tanık dinletilmesine açık muvafakatinin bulunmadığı, taşınmazın değeri itibariyle satın almanın yazılı senet ile ispat edilebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne taşınmazın 1/2'şer paylı olarak davacı ve davalı adına tapuya tesciline, üzerinde bulunan evin 1. katının davacıya, 2. katının davalıya ait olduğunun beyanlar hanesine şerh düşülmesine karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
2- Yargıtay (kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 05.02.2019 tarih, 2016/1437 Esas, 2019/670 Karar sayılı kararıyla; taşınmazın tapusuz olduğu, üçüncü kişinin bağışı ile Hazine'ye geçtiği, üzerine Devlet tarafından iki katlı ev yapıldığı, eşinin ölmesi nedeniyle evin 1. katının davacıya, 2. katının şehit olan eşinin dava dışı erkek kardeşine verildiğinin anlaşıldığı, davacının 1/2 payın kendisine ait olduğu iddiası ile dava açtığı, uyuşmazlığın davacıya ait olan 1/2 payın mülkiyeti ile evin 1. katının satış yolu ile davalı tarafa geçip geçmediği noktasında olduğu, davaya konu taşınmazın tapuda kayıtlı olmayan menkul mal niteliğinde olduğu, zilyetliğin devriyle mülkiyetin geçtiği, zilyetliğin her türlü delille ispatlanmasının mümkün olduğu, davalının tanık deliline dayandığı, tanıkların dinlenilmek suretiyle taşınmazın 1/2 payında, evin 1. katında davalının ne zamandır ve hangi sebeple zilyet olduğu, taşınmazın satın alınıp alınmadığı, eklemeli ya da zilyetlik yolu ile edinme koşullarının gerçekleşmiş olup olmadığının araştırılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.,
3-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı tarafından taşınmazın davacıdan satın alındığının iddia edildiği, buna ilişkin yazılı delil bulunmadığı, mahalli bilirkişi ve tanıkların beyanlarından satışın duyuma dayalı olduğu, davalıdan duyulduğunun ifade edildiği, davalı tarafın nizasız fasılasız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya mahalli bilirkişi, tanık beyanlarıyla da ispat edemediği gerekçesiyle davanın kabulüne taşınmazın davalı adına kayıtlı olan tapusunun iptaliyle davacı ve davalı ... adına 1/2 eşit hisse ile tapuya kayıt ve tesciline, tapunun beyanlar hanesine evin birinci katının davacıya, ikinci katının ise davalıya ait olduğuna ilişkin şerh düşülmesine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı temyiz dilekçesinde özetle; dedlillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşüldüğünü, davacı tanıklarından ...’un satışa bizzat tanık olduğunu ifade ettiğini, yerinde olmayan bir karar verildiğini, her türlü ispatın mümkün olduğunu, kötüniyetle dava açıldığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 üncü maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 713 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Dosya içeriğine, Mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2.Ancak, Mahkemece sadece davacı adına hüküm kurulması gerekirken dava konusu taşınmazın tapu kaydının tamamının iptal edilerek davalı adına da yeniden tescile neden olacak şekilde hüküm kurulması isabetsiz ise de bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
V. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
Davalının temyiz itirazının değinilen yönden kabulü ile Mahkeme Kararının hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinde ‘’... Mevkii 111 ada 9 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına kayıtlı olan TAPUSUNUN İPTALİ ile, davacı ... ve davalı ... adına 1/2 eşit hisse ile TAPUYA KAYIT VE TESCİLİNE‘’ ifadesi yerine ‘’... ada 9 parsel sayılı taşınmazın tapusunun ½ pay oranında İPTALİ ile davacı ... adına TAPUYA KAYIT VE TESCİLİNE, kalan payın davalı üzerinde bırakılmasına, Tapunun Beyanlar hanesine dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan iki katlı kargir evin birinci katının davacı ...'e, ait olduğuna ilişkin ŞERH DÜŞÜLMESİNE,‘’ ifadesi yazılmak suretiyle hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı Kanun'un 440/III-1 inci maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
04.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.