Logo

1. Hukuk Dairesi2023/2800 E. 2024/5987 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalılar adına tespit ve tescil edilen taşınmazın davacı tarafından 40 yılı aşkın süredir zilyetlikle iktisap edildiği iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, davalıların zilyetliğin bulunmadığı ve davanın reddine ilişkin savunmalarına rağmen yerel mahkeme tarafından davanın kabulü ve istinaf mahkemesince de bu kararın onanması üzerine, temyiz aşamasındaki uyuşmazlık, taşınmazın zilyetliğine ilişkin ispat ve değerlendirmenin hukuka uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının 40 yılı aşkın süredir taşınmazı babasından devralarak kullandığı, üzerindeki bağ omcalarının dikildiği, davalılara babası tarafından başka taşınmazlar verildiği, davalılar adına kayıtlı hisselerin davacıya ait olduğu hususlarının davalı ... tarafından da kabul edilmesi, davacı zilyetliğinin ispatlandığı ve davalıların taşınmazda haklarının bulunmadığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/592 E., 2022/2189 K.

HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Midyat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/163 E., 2018/369 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali ve tescil ile tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiş, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... mirasçıları ..., ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sırasında ... ilçesi, .... Mahallesi çalışma alanında bulunan 112 ada 21 parsel sayılı taşınmazın tamamı üzerinde davacının 40 yılı aşkın zilyetliğinin bulunmasına rağmen, taşınmazın davası ile birlikte davalılar adına paylı olarak tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek davalılar adına olan payların tapu kaydının iptali ile taşınmazın tam pay ile davacı adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ...; taşınmazın davacıya ait olduğunu açıklayarak davayı kabul etmiştir.

2.Diğer davalılar; hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacı tarafın taşınmaz üzerinde zilyetliğinin bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemece, taşınmazın tamamının davacı tarafından tasarruf edildiği ve zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının lehine gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle davanın kabulüne, 112 ada 21 parsel sayılı taşınmazın tam hisse ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ile davalı ... istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

2.İstinaf Nedenleri

1.Davalı ... vekili; taşınmazda davalı ...’in de zilyetliğinin olduğunu, taşınmaza ait eski tapu kayıtlarının bulunduğunu, eksik inceleme ve araştırma ile hüküm tesis edildiğini ileri sürmüştür.

2. Davalı ...; davacının iyiniyetli olmadığını, keşifte alınan beyanların taraflı olup gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

1. Bölge Adliye Mahkemesince, dava dilekçesinde dava değerinin 2.000,00 TL olarak belirtildiği, yapılan keşif neticesi düzenlenen 11.04.2018 tarihli ziraat bilirkişi raporuna göre de davaya konu ...'ın 1/8 oranındaki hissesinin değerinin 1.337,55 TL, ...'ın 2/8 miktarındaki hissesinin değerinin ise 2.675,17 TL olarak belirlendiği, HMK'nın 341/2. maddesi hükmü ve dava değerine göre karar tarihi itibari ile verilen kararın kesin olduğundan bahisle istinaf başvurusunun HMK'nın 346/1. ve 352/1-b maddeleri uyarınca reddine karar verilmiştir.

2. Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuş, bu kez Bölge Adliye Mahkemesi’nin 21.03.2019 tarihli ek kararı ile miktar itibariyle kesin olan karara karşı yapılan temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.

V.BOZMA VE BOZMA SONRASINDAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesi ek kararına karşı süresi içerisinde davalı ... vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. BOZMA KARARI

Dairenin 27.01.2022 tarihli ve 2021/3627 Esas, 2022/745 Karar sayılı kararıyla; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'na eklenen ek 6 madde gereğince kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili davalarında miktar ve değere bakılmaksızın kanun yolu incelenmesi tabi tutulacağının düzenlendiği Bölge Adliye Mahkemesinin temyiz dilekçesinin reddine ilişkin ek kararının kaldırılması gerektiği ve Bölge Adliye Mahkemesince esasa ilişkin karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.

C. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; tüm dosya kapsamına göre her ne kadar dava konusu taşınmaz hisseli olarak... ve davalılar adına tespit ve tescil edilmiş ise de taşınmazın tespitten yaklaşık 40 yıl öncesinden beri davacının babası tarafından kullanıldığı, üzerindeki en az 45 yaşında olan bağ omcalarının da davacının babası tarafından dikildiği, taşınmazın, babası tarafından davacıya verildiği, diğer kardeşlerine de babasının başka taşınmazlar verdiği, davalılar adına kayıtlı hisselerin davacıya ait olduğu, bu durumun davalı ... tarafından da kabul edildiği, bu zilyetliğin kadastro tespitlerinden geriye doğru en az 20 yıldan beri fasılasız ve davasız malik sıfatı ile sürdürüldüğü ve davalıların dava konusu taşınmazda haklarının bulunmadığı, davalı vekili tarafından bu dosya ile birlikte diğer birkaç dosyaya da sunulan eski tapu kaydının dava konusu taşınmazla ilgisi bulunmayan Başyurt köyüne ait bir kayıt olduğu, keşfin usulüne uygun olarak yapıldığı, bu nedenlerle Yerel Mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalılar ... vekili ve ... vekilinin yerinde olmayan istinaf başvurusunun, HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

VI.TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde bir kısım ... mirasçıları tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davalı ... mirasçılarından Deniz ve ... temyiz dilekçesinde; 1956 yılına ait eski tapu kayıtlarının değerlendirilmediğini, keşfin tamamen hukuka aykırı şekilde yapıldığını, mahalli bilirkişilerden ....'ın komşu parseller için davacı konumunda olduğundan beyanında tarafsız olamayacağını, davalı ...'un davacı tarafın akrabası olduğundan kabul dilekçelerinin muvazaalı olduğunu belirterek ve istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmişlerdir.

C.Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması HMK'nin 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro sonucunda Mardin ili, ... ilçesi ..... (....) Mahallesindeki 112 ada 21 parsel bağ vasfıyla 1.498,26 metrekare olarak kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile 4/8 hissesi ...., 1/8 hissesi ..., 2/8 hissesi ....,....ve 1/8 hissesi ise ... adına tespit ve 27.03.2006 tarihinde tescil edilmiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, bozma uygun şekilde karar verildiğine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalının bir kısım mirasçılarının temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz edenlerden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.11.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.