"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/1996 E., 2021/1613 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Adana 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/1 E., 2019/475 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar dava dilekçelerinde, maliki oldukları 1426 parsel sayılı taşınmazın Adana 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1997/374 Esas ve 2001/967 Karar sayılı kararı ile adlarına tesciline karar verildiğini, davalılara ait olan 1411 parsel sayılı taşınmazın da davalılar adına hükmen tescil edildiğini ancak davacıların tescil talep ettikleri taşınmazın bu olmadığını, bu taşınmazın kendilerine ait 1426 parsel sayılı taşınmazın içerisinde kaldığını ileri sürerek 1426 parsel sayılı tapu kaydının adlarına tesciline ilişkin hükmün hukuka uygun olduğunun tespitine, davalıların tapu kaydının dayanağı olan tescile ilişkin hükmün iptaline, davalılar adına oluşturulan 1411 parsel sayılı tapu kaydının iptaline karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçelerinde, dava konusu taşınmazın kesinleşen mahkeme hükmü ile adlarına tescil edildiğini, taşınmazın kullanımlarında olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 17.01.2018 tarihli ve 2015/1299 Esas, 2018/60 Karar sayılı kararı ile; davanın kabulüne, 1411 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaline karar verilmiş, davacılar vekili ve davalılar vekilinin istinafı üzerine Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi tarafından harcın tamamlattırılmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine iadesine karar verilmiş; kaldırma kararı uyarınca İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarihi ve sayısı belirtilen kararı ile; eksik harç tamamlattırılarak yapılan yargılama sonucunda 21.11.2017 tarihli fen bilirkişi ek raporunda, davaya konu 1411 parsel sayılı taşınmazın, Adana 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 28.11.2001 tarih ve 1997/374 Esas, 2001/967 Karar sayılı kararıyla davacılar adına tesciline karar verilen 1426 parsel sayılı taşınmaz içinde kaldığının bildirildiği, başka bir anlatımla ek rapor ekinde sunulan krokide kırmızı renkte taralı olarak gösterilen 1411 parsel sayılı taşınmazın, hem davacılar hem de davalılar adına tapuya kayıt ve tescil edildiği, uyuşmazlığın ise 1411 parsel sayılı taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı, zilyetlik ve imar ihya şartlarının hangi taraf nezdinde oluştuğu noktasında toplandığı, keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıkların davaya konu taşınmazın davacılar mirasbırakanı... tarafından imar ihya edilerek kullanıldığını, mirasbırakanın ölümünden sonra ise taşınmazın çocukları tarafından kullanıldığını beyan ettikleri, taşınmazın davalılar veya mirasbırakanları tarafından imar ihya edilerek kullanıldığına dair herhangi bir somut delil sunulamadığı, her ne kadar davalılar vekili tarafından kesin hüküm itirazında bulunulmuş ise de davalılar tarafından açılan ve Adana 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1996/570 Esas sayılı dosyası ile görülen davada iş bu dosya davacılarının taraf olmadığı, bu durumda anılan kararın mevcut dava bakımından kesin hüküm teşkil etmeyeceği, ancak güçlü delil oluşturacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalılar istinaf dilekçelerinde özetle, kendilerine ait 1411 parsel sayılı taşınmazın doğu ve batı hudutlarındaki davacılara ait 548 ve 556 nolu parsellerden ayıran fiziki bir sınır olmadığından keşifte dinlenen mahalli bilirkişiler ve tanıkların 1411 parsel sayılı taşınmazı değil 548 parsel sayılı taşınmazı tarif ettiklerini, bu hususun fen bilirkişisi rapor ve ekindeki krokilerden de anlaşıldığını, dava konusu 1411 parsel sayılı taşınmazın Adana 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1996/570 Esas, 2000/252 Karar sayılı kararı ile usulen yapılan yargılama sonucu önceki MK'nun 639 uncu madde hükmü gereği adlarına tescil edildiğini, davacıların 2003 yılında bu durumu öğrenmelerine rağmen 12 yıl sonra dava açtıklarını, kesinleşen mahkeme kararı ile oluşturulan tapu kaydının bir başka mahkeme tarafından iptalinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemişlerdir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; hükmün düzeltilmesinin tavzih edilecek hususlardan olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... ve ... temyiz dilekçelerinde özetle, mahalli bilirkişi ve tanıkların dava konusu 1411 parsel sayılı taşınmazı değil davacıların mirasbırakan ... ait 548 nolu parseli tarif ettiğinin açık olduğunu, 1411 parsel sayılı taşınmazın Adana 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1996/570 Esas ve 2000/252 Karar sayılı kararı ile adlarına hükmen tescil edildiğini, davacıların durumu 2003 yılında öğrenip davayı 2015 yılında açtıklarını, Mahkemenin çelişkili mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ile kabul kararı verdiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemişlerdir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, tapu iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 55 inci maddesi
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 693 üncü maddesi
743 sayılı Türk Kanunu Medinisi'nin 639 uncu maddesi
3. Değerlendirme
1.Dosya içeriğinden; davacıların mirasbırakanı olan...'nin 20.05.1997 tarihinde tescil istemli olarak Adana 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1997/374 Esas sayılı davasını açtığı, aşamada...'nin ölümü üzerine mirasçılarının yargılamaya devam ettiği, yargılama sonucunda 28.11.2001 tarihli ve 2001/967 Karar sayılı karar ile davanın kabulüne karar verildiğini, kararın temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesi tarafından kararın onandığı, karar düzeltme başvurusu üzerine de anılan Dairenin 21.10.2002 tarihli ve 2002/7249 Esas, 2002/8237 Karar sayılı kararı ile karar düzeltme başvurusunun reddine karar verildiği ve kararın kesinleştiği, davalıların da 08.07.1996 tarihinde tescil istemli olarak Adana 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/570 Esas sayılı davasını açtıkları, yargılama sonucunda 04.04.2000 tarihli ve 2000/252 Karar sayılı karar ile davanın kabulüne karar verildiği, kararın temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesi tarafından kararın onandığı, karar düzeltme başvurusu üzerine de anılan Dairenin 11.03.2002 tarihli ve 2002/1356 Esas, 2002/1932 Karar sayılı kararı ile karar düzeltme başvurusunun reddine karar verildiği ve kararın kesinleştiği; eldeki davanın... mirasçıları tarafından açıldığı ve tescil davası sonucunda davalıların adlarına tescil edilen 1411 parsel sayılı taşınmazın, tescil davası sonucunda kendi adlarına tescil edilen 1426 parsel sayılı taşınmazın içerisinde kaldığını iddia ederek 1411 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaline karar verilmesini istedikleri, aşamada davalı ...'nın 31.03.2018 tarihinde öldüğü görülmüştür.
2. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davacılar lehine kazandırıcı zamanaşımı ile iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
3. Şöyle ki, dinlenilen taraf tanıklarının yüzeysel beyanda bulundukları, davalı tanığı ...'ın keşif mahallinde değil duruşmada beyanının alındığı, mahalli bilirkişilerin de beyanlarının olayı aydınlatacak nitelikte olmadığı, ayrıca davalı ...'nın 2018 yılında ölmesine rağmen mirasçıları davaya dahil edilmeden yargılamanın devam ettirildiği görülmüştür.
3. Hal böyle olunca; öncelikle davalı ...'nın mirasçılarının yargılamaya dahil edilmesi, taraf teşkili sağlandıktan sonra yeniden keşif yapılmak ve Adana 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1997/374 Esas ve Adana 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin dava tarihlerini dikkate almak suretiyle tanıkların ve mahalli bilirkişilerin detaylı beyanlarına başvurulması, tanıkların ve mahalli bilirkişilerin keşif mahallinde taraflarca kullanılan yerleri zeminde göstermeleri ve bilirkişiler tarafından bu gösterimlerin raporlarına yansıtılması, dosya arasında yer alan Adana 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1997/374 Esas ve Adana 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/570 Esas sayılı davalarındaki krokilerin dava konusu taşınmazları kapsayıp kapsamadığının her türlü şüpheden uzak bir şekilde tespit ettirilmesi ile hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının değinilen yön itibariyle kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.