Logo

1. Hukuk Dairesi2023/3558 E. 2024/4072 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Terekeye temsilci atandıktan sonra, mirasçının terekeye iade davasını takip yetkisinin olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Terekeye temsilci atandıktan sonra, mirasçının terekeyi temsil ve davayı takip yetkisinin sona erdiği ve taraf sıfatını kaybettiği gözetilerek, mirasçı tarafından yapılan istinaf başvurusunun usulden reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1575 E., 2023/616 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Usulden Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bigadiç Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/319 E., 2020/128 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine ve karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın davayı açan mirasçı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun usulden reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davayı açan mirasçı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde; mirasbırakan babası ...'ın felç geçirdiğini ve akli dengesinin bozulduğunu, davalı ...’nın bu durumdan yararlandığını, babasının kendisinden mal kaçırma amacıyla dava konusu 1102, 2121, 1923 ve 2485 parsel sayılı taşınmazlarını kızı olan davalı ...'ya temlik ettiğini, ...'nın da 2121 parsel sayılı taşınmazı davalı ...'a, 2485 parsel sayılı taşınmazı da diğer davalı ... 'na devrettiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile mirasçılar adına tesciline karar verilmesini istemiş; aşamada ... terekesine Av. ... temsilci tayin edilmiş ve davaya katılmıştır.

II. CEVAP

Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 1102, 2485 ve 2121 parsel sayılı taşınmazlar yönünden mirasbırakanın davacıdan mal kaçırma kastı ile hareket etmediği, davacının muvazaa iddiasını yöntemince ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine, 1923 parsel sayılı taşınmaz yönünden davacı ve davalı sıfatının birleşmesi sebebiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davayı açan mirasçı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davayı açan mirasçı istinaf dilekçesinde özetle, kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin huzuru ile sürdürülmesi gerektiği, tereke temsilcisinin atanması ile tereke ortağının ya da ortaklarının terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkacağı gerekçesiyle davayı takip yetkisi sona eren davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin usulden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davayı açan mirasçı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davayı açan mirasçı temyiz dilekçesinde, kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı terekeye iade istemli tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 640 ıncı maddesi,

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması HMK'nın 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosya içeriğinden, davayı açan mirasçı Fatma'nın mirasbırakan Mehmet tarafından temlik edilen 4 parça taşınmaz için terekeye iade istemli olarak dava açtığı, aşamada Bigadiç Sulh Hukuk Mahkemesinin 05.07.2019 tarihli ve 2019/237 Esas, 2019/354 Karar sayılı davası ile mirasbırakan Mehmet'in terekesine Av. ...'in tereke temsilcisi tayin edildiği, kararın 10.09.2019 tarihinde kesinleştiği ve tereke temsilcisine davanın usulünce bildirildiği anlaşılmıştır.

Hemen belirtmek gerekir ki, TMK'nın 640 ncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kural olarak mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler. Ancak, 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği şekilde muris muvazaasının söz konusu olduğu hallerde mirasbırakanın mirasçısından mal kaçırma amacıyla yaptığı temliki işlemler bakımından mirasbırakanın iradesi ile mirasçıların yararının çatıştığı kuşkusuzdur. Bunun sonucu olarak da her bir mirasçının kendi hakkı yönünden üçüncü kişi sıfatıyla miras payı oranında tapu iptali tescil isteğinde bulunabilmesine olanak tanınmıştır.

Davayı açan mirasçı Fatma'nın muris muvazaası iddiasına dayalı olarak kendi miras payı için dava açma hakkı olduğu hususunda hiç bir tereddüt bulunmamaktadır. Lakin, anılan mirasçı davayı kendi payı için değil tüm tereke adına açmış ve mirasbırakanın terekesine temsilci tayin edilmiştir. Tereke temsilcisi tayin edilmesi ve onun yargılamaya katılması ile Fatma'nın taraf sıfatı sona ermiştir. Taraf sıfatı sona eren kişilerin davayı takip yetkileri kalmadığından İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davayı açan mirasçı Fatma vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden mirasçıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.06.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.