"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/245 E., 2023/2 K.
Mahkeme kararı davalı Hazine vekili, davalı ... vekili ile ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Kadastro sonucunda Diyarbakır ili, .... ilçesi, .... Köyü çalışma alanında bulunan 104 ada 1 parsel sayılı 462.166,71 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın mera niteliği ile sınırlandırılmış; davacı ... ..., taşınmazın bir bölümünün kendi tasarruf ve zilyetliği altında olduğunu öne sürerek adına tescili istemiyle dava açmıştır.
II. CEVAP
Davalılar, çekişmeli taşınmazın kamu orta malı mera niteliğinde olduğu ve zilyetlikle kazanılamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Çüngüş Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.07.2013 tarih, 2011/32 Esas, 2013/63 Karar sayılı kararıyla; davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın kadastro tutanağının iptaline, 19.10.2012 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 23.905.37 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2.Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi’nin 03.03.2014 tarih ve 2014/176 Esas- 2014/1951 Karar sayılı ilamıyla:
''Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yetersiz olduğu belirtilerek çekişmeli taşınmaza komşu taşınmazların tespit tutanak örneklerinin varsa dayanağı kayıtları ile birlikte getirtilmesi, belirtilen tarihlere ait hava fotoğraflarının da Harita Genel Komutanlığından getirtilmesi, mahallinde yöntemine göre tespit edilmiş mahalli bilirkişi ve taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu ile jeodezi ve fotogrametri uzmanından oluşan bilirkişi heyeti aracılığıyla yapılacak keşifte, belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafları üzerinde jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye inceleme yaptırılarak çekişme konusu taşınmazın hava fotoğraflarında gösterilmesi, bu yerin önceki ve şimdiki niteliğinin ne olduğu, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının ve zilyetliğin ne şekilde sürdürüldüğünün belirlenmesi, ziraat bilirkişileri kurulundan taşınmazın öncesinin mera vasfında olup olmadığı, temyize konu (A) bölümü ile 104 ada 1 parsel sayılı taşınmazın geri kalan bölümü arasında ayırıcı unsur olup olmadığını, halen nasıl kullanıldığını, meradan kazanılmış olup olmadığını bilimsel verilere dayalı olarak açıklayan, taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarıyla gösterecek şekilde rapor hazırlamalarının istenilmesi, komşu köylerden seçilecek tanık ve yerel bilirkişi ifadelerinin de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporları ile denetlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi'' gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Çüngüş Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.02.2016 tarih, 2014/347 Esas, 2016/16 Karar sayılı kararıyla; bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptaline, hükme esas fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 23.905,37 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16.Hukuk Dairesinin 04.03.2019 tarihli 2016/5633 Esas, 2019/1403 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yetersiz olduğu belirtilerek doğru sonuca varılabilmesi için çekişmeli taşınmaz bölümünü gösteren, tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ile tespit tarihi öncesine ait temin edilebilen en eski tarihli ve güncel ortofoto ve uydu fotoğraflarının temin edilmesi, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan, komşu köylerde oturan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu ile 3 kişilik jeodezi ve fotogrametri uzmanından oluşan bilirkişi heyeti aracılığıyla yapılacak keşifte, yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmaz bölümünün geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkinin giderilmeye çalışılması; hava fotoğrafları üzerinde jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi kurulunca stereoskop aletiyle inceleme yapılması ve çekişme konusu taşınmazın her bir hava fotoğrafında ayrı ayrı gösterilmesi suretiyle bu yerin önceki ve şimdiki niteliğinin ne olduğunun, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının ve zilyetliğin ne şekilde sürdürüldüğünün belirlenmesi istenilmesi; ziraat bilirkişileri kurulundan taşınmazın öncesinin mera vasfında olup olmadığı, temyize konu (A) bölümü ile 104 ada 1 parsel sayılı taşınmazın geri kalan bölümü arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı, halen nasıl kullanıldığı, meradan kazanılmış olup olmadığı hususlarını bilimsel verilere dayalı olarak açıklayan, taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarının da eklendiği ve ortofoto ve uydu fotoğrafları ile keşif esnasında çekilen fotoğraflar üzerinde temyize konu (A) bölümü ile geri kalan bölüm arasında ki sınırın kabaca işaretlendiği rapor hazırlamaları istenilmesi; komşu köylerden seçilecek tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporları ile denetlenmeli, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi hususuna değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacı yararına zilyetlikle kazanım koşullarının oluştuğu, çekişmeli taşınmaz bölümünün mera vasfında olmadığı gerekçesiyle dava konusu 104 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının kısmen iptali ile teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 23.905,37 metrekarelik bölümünün yeni ada ve parsel numarası verilmek suretiyle "tarla vasfı" ile Çermik Sulh Hukuk Mahkemesinin 05.11.2021 tarih, 2021/232 Esas ve 2021/231 sayılı veraset ilamında belirtilen miras payları oranında davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili, davalı ... vekili ile ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı Hazine vekili; çekişmeli taşınmazın mera vasfında olduğu ve zilyetlikle kazanılamayacağı, hali hazırda meradan açılmak suretiyle elde edildiği, meralar üzerinde sürdürülen zilyetliğin hukuken iktisaba elverişli olmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı ... vekili; husumet itirazlarının aşamalarda değerlendirilmediğini, davalı İdareye husumet teşmil edilemeyeceğini, ayrıca yargılama giderlerinden davalı İdarenin sorumlu tutulamayacağını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Davalı ... vekili; eldeki davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, öte yandan davacı yararına imar-ihya ve zilyetlikle kazanım koşullarının oluşmadığını, ayrıca yargılama giderlerinden davalı idarenin sorumlu tutulamayacağını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir.
2. Değerlendirme
Mahkemece yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamında uygun düşmemektedir. Dosya kapsamına göre dava konusu taşınmazın mera vasfıyla sınırlandırıldığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere meralar, mülkiyeti Hazineye, kullanım hakkı köy ya da kasaba halkına ait, hayvanların otlatılması ve otundan yararlanılması için tahsis edilen veya kadimden beri bu şekilde kullanılan kamu orta malı niteliğindeki taşınmazlardır. Meraların ve öncesi mera olan taşınmazların üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin süresi ne olursa olsun kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla mülk edinilmeleri mümkün değildir. Öte yandan, kural olarak objektif nitelikteki eylemli duruma aykırı düşen subjektif nitelikteki yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile bilirkişi raporlarına değer verilmesi olanaksızdır.
Somut olayda; mahallinde taşınmaz başında alınan görüntülere göre çekişmeli taşınmaz bölümünün mera bütünlüğü içerisinde kalan ve sonradan sürülerek açılan yerlerden olduğu, davacının iddiasına konu bölümler ile taşınmazın kalanı arasında ayırıcı unsura tesadüf edilmediği, şu halde davacının kullandığı bölümün meradan sökülerek elde edildiği kuşkusuzdur. Bu verilere göre hükme dayanak yapılan yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile uzman ziraat mühendisi bilirkişinin dava konusu taşınmazların mera olmadığı yolundaki raporunun yasal bir dayanağı bulunmamaktadır. Hal böyle iken, davanın reddine karar verilmesi gerekirken maddi gerçekliğe aykırı yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile bilirkişi raporlarına itibar edilerek yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekili, davalı ... vekili ile ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle 6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı ... ile ...'na iadesine,
Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
18.12.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.