Logo

1. Hukuk Dairesi2023/3699 E. 2024/4250 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın, davalıya yaptığı taşınmaz bağışının muris muvazaası olup olmadığına ilişkin tapu iptali ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Çekişme konusu taşınmazların kadastro tespiti sırasında mirasbırakan tarafından davalıya bağışlandığının belirtilmesi ve tapu memuru huzurunda bir temliki işlem yapılmamış olması nedeniyle 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı'nın uygulanma şartları oluşmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1629 E., 2023/771 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Düzce 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/242 E., 2022/220 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; mirasbırakanı Hamdi Keleş'in 128 ada 17, 130 ada 2 (ifraz sonucu 130 ada 33, 34, 35) ve 9 parsel sayılı taşınmazlarını 2008 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında mal kaçırma amacıyla tek erkek çocuğu olan davalı adına yazdırdığını, muvazaalı bir şekilde kadastro tespit ve tescillerin yapıldığını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı; hak düşürücü sürenin geçtiğini, mirasbırakanın gerçek iradesi olan bağış işleminin kadastro tespit tutanaklarına da yansıdığını, 01.04.1974 gün ve 1/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının somut olayda uygulama yeri olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda muvazaa olarak değerlendirilebilecek bir işlem söz konusu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kandırılmış olan mirasbırakanın kız çocuklarından mal kaçırmak amacıyla gerçekle bağdaşmamasına rağmen dava konusu taşınmazların oğluna ait olduğunu belirterek davalı adına tapuya kayıt ve tescil edilmesini sağladığını, davalının mirasbırakanı hile yolu ile kandırarak mal kaçırma saikiyle hareket etmesini ve muvazalı işlem yapmasına sebebiyet verdiğini, davalı tarafın mirasbırakanı hile ile kandırmış olduğu hususunun yargılama sırasında araştırılmadığını, mirasbırakan tarafından zilyetliğin devredilmediğini, dava konusu taşınmazların davalıya devrinin hukuka uygun olmadığını bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda şekle aykırılık, dolayısıyla muvazaanın söz konusu olmayacağı ve de çekişmeli taşınmazların kadastro çalışmaları ile senetsizden davalı adına tescil edildiği, 01.04.1974 tarih ve 1/2 İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri olmadığı, davanın reddine karar verilmiş olmasında usul, esas ve dosya içeriği yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyip kararın hatalı olduğunu bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.4.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı.

3. Değerlendirme

1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1945 doğumlu mirasbırakan Hamdi Keleş'in 11.09.2019 tarihinde ölümü ile geride mirasçıları olarak davacı kızı ... ile davalı oğlu ..., dava dışı eşi Halide, kızları ... ve ...'nın kaldıkları, eşi Halide'nin de dava tarihinden sonra 25.05.2023 tarihinde öldüğü, kadastro çalışmaları sonucu, Düzce ili, Gümüşova ilçesi, ... mahallesi, 128 ada 17, 130 ada 2 (ifraz sonucu 130 Ada 33, 34, 35) ve 9 parsel sayılı taşınmazların belgesizden, irsen intikal, taksim, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve bağış nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edildiği, taşınmazların kadastro tespit tutanaklarında mirasbırakan Hamdi'nin intikalen ve taksimen yirmi yılı aşkın süredir çekişmesiz, aralıksız ve malik sıfatıyla zilyetliğinde iken 2005 ve 2006 yıllarında haricen, rızaen ve şartsız davalıya bağışladığının belirtildiği, tutanakların 25.11.2008 tarihinde kesinleştiği, tarafların mirasbırakanı Hamdi'nin kadastro tespit tarihinden sonra 11.09.2019 tarihinde öldüğü, davanın ise 25.09.2020 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.

2. Bilindiği ve 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere ''muris muvazaası, mirasbırakanın danışıklı olarak mirasçılarını miras hakkından yoksun bırakmak amacıyla gerçekte bağışlamak istediği tapuda kayıtlı taşınmaz malı hakkında tapu sicil memuru önünde iradesini satış doğrultusunda açıklaması halinde, saklı pay sahibi olsun ya da olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçıların görünürdeki satış sözleşmesinin BK'nın 18 inci maddesine dayanarak muvazaalı olduğunu ve gizli bağış sözleşmesinin de şekil koşulundan yoksun bulunduğunu ileri sürerek dava açabilmelerine olanak veren hukuki bir olgu'' olarak tanımlanmaktadır. Kural olarak Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları konuları ile sınırlı, gerekçeleri ile aydınlatıcı ve sonuçları ile bağlayıcıdır. Butlan sonucunu doğurarak mirasbırakanın temliki tasarruflarının iptaline imkan tanıyan 01.04.1974 tarih, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanabilmesi için, temliki tasarrufa konu yapılan taşınmazın mirasbırakanın tapulu malı olması, gerçekte bağışlamak istediği bu malı ile ilgili olarak tapu memuru huzurunda iradesini satış doğrultusunda açıklaması gerekmektedir.

3. Somut olayda; tapulu olmayan çekişme konusu taşınmazların kadastro tespit tutanaklarında mirasbırakan tarafından bağış suretiyle devredildiği belirtilmekle birlikte, mirasbırakan tarafından tapu sicil memuru önünde yapılan temliki bir işlem bulunmadığından, İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri bulunmamaktadır.

4. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

5. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.06.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.