"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/108 E., 2022/203 K.
DAVALILAR : ... vekili Avukat ..., Hazine vekili Avukat ..., ...
DAHİLİ DAVALI : ... vekilleri Avukat ..., Avukat ..., Avukat ..., Avukat ..., Avukat ..., Avukat ..., Avukat ..., Avukat ..., Avukat ...,
DAVA TARİHİ : ...
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasında görülen tapusuz taşınmazın tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı dahili davalı ... ve davalı Hazine vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... dava dilekçesinde özetle; ... Mahallesi/... Mevkinde bulunan 138 ada 2 parsel sayılı avlulu kagir ev ve taş ahır vasfındaki taşınmazın maliki olduğunu, uzun zamandır zilyetliğinde olduğunu, ancak dava konusu taşınmazın içinde bulunan evinin ve ahırının önündeki yaklaşık 100 metrekare yüz ölçümündeki kısmın yola eklenmek suretiyle tescil dışı bırakıldığını, Kuzey ve batısında bulunan yola eklenerek tescil harici bırakılan alanlarının yol ile ilgisinin olmadığını belirterek tescil dışı bırakılan yaklaşık 100 metre karelik taşınmazın kendisine ait 138 ada 2 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar ayrı ayrı sundukları cevap dilekçelerinde; davanın reddini istemişlerdir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 09.12.2015 tarih ve 2015/85 Esas 2015/243 Karar sayılı kararıyla; fen bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen alanların yol olarak kullanılmadığı, (A) harfi ile gösterilen alanın evin saçaklık payı olarak kullanılageldiği, (B) harfi ile gösterilen alanın ise davacının odun, çalı ve taş yığınlarıyla çevirerek avlu olarak kendisine ait taşınmaz ile birlikte kullandığı gerekçesiyle davanın kabulüne, ... Mahallesinde fen bilirkişisi ...'nın 26.10.2015 tarihli krokili raporunda (A) harfi ile gösterilen 7,64 m2 ve (B) harfi ile gösterilen 18,49 m2 yüz ölçümlü kırmızı renkle taralı olan kısımların ...ve... oğlu, ... doğumlu, ... köyü nüfusuna kayıtlı davacı ... adına kayıtlı aynı yerde kain 138 ada 2 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine, böylece 138 ada 2 parselin 369,25 m2 yüz ölçümü ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine ve ... vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 08.11.2019 tarih, 2016/12977 Esas ve 2019/7138 Karar sayılı kararıyla; öncelikle taraf teşkilinin sağlanması ondan sonra hükme yeterli biçimde araştırma, inceleme ve uygulama yapılmak suretiyle sonucuna göre hüküm kurulması gereğine değinilerek karar bozulmuştur.
B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, dava konusu yerlerin 2009 yılında tamamlanan kadastro çalışmalarında yol olarak tahdit gördüğü, ancak fen bilirkişisinin raporunda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen davacının mülkiyet iddia ettiği alanların yol olarak kullanılmadığı, (B) harfi ile gösterilen alanın davacının kendisine ait 138 ada 2 parselin içerisinde bulunan evin saçaklık payı olarak kullanılageldiği, yine (A) harfi ile gösterilen alanın ise davacının odun, çalı ve taş yığınlarıyla çevirerek avlu olarak kendisine ait 138 ada 2 parsel ile birlikte kullandığı, bu yer ile yol arasında 1 metreden fazla kot farkı bulunduğu, yol olarak kullanımının fiilen mümkün olmadığı, tanık ve mahalli bilirkişi beyanlarıyla 138 ada 2 parsel sayılı taşınmazın davacıya babasından kaldığı, babasının da söz konusu taşınmazı davacıyla aynı şekilde kullandığı, davacının dava konusu yerler üzerinde eklemeli zilyetlik yoluyla 20 yılı aşkın bir süredir nizasız fasılasız, ekonomik amaca uygun ve malik sıfatıyla zilyetliğinin bulunduğu, zilyetlikle mülk edinme şartlarının davacı lehine gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne, ... Mahallesinde Kadastro Bilirkişisi ...'nin 28.03.2022 tarihli krokili raporunda (A) harfi ile gösterilen 15.44 m2 yüz ölçümlü kırmızı renkle taralı alan ve (B) harfi ile gösterilen 5.85 m2 yüz ölçümlü yeşil renkle taralı olan kısmın, ...ve... oğlu, 22.02.1973 doğumlu, ... köyü nüfusuna kayıtlı davacı ... adına kayıtlı aynı yerde kain 138 ada 2 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine, böylece 138 ada 2 parselin 364,41 m2 yüz ölçümü ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, Fen Bilirkişisi ...'nin 28.03.2022 tarihli krokili raporunun kararın eki sayılmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde dahili davalı ... ve davalı Hazine vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; tanık beyanları dayanak yapılarak verilen kabul kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, hava fotoğrafları olmadan yapılan incelemenin eksik olduğunu, tanık ifadeleri ile bilirkişi raporlarının birbirini destekler nitelikte olması gerektiğini belirtilerek ve re'sen görülecek eksiklikler nedeniyle kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Dahili davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğunu, TMK'nın 713 üncü maddede düzenlenen zamanaşımı ile kazanım şartlarının davada gerçekleşmediğini, söz konusu taşınmazın yol olarak kullanıldığı için Türk Medeni Kanunu'nun 715 inci maddesi hükmü gereğince olağanüstü kazandırıcı zamanaşımına konu edilemeyeceğini belirtilerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14üncü, 17 nci maddeleri; 4721 sayılı TMK'nın 713/1 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde ve özellikle hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Dahili davalı ... ve davalı Hazine vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Harçlar Kanunu'nun 13/j maddesi gereğince davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının temyiz eden dahili davalı ... Başkanlığından alınmasına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
13.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...