Logo

1. Hukuk Dairesi2023/3742 E. 2025/2532 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve mirasçılar adına tescili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Terekeye temsilci atandıktan sonra mirasçıların davayı takip yetkisinin sona erdiği ve davacı vekilinin istinaf dilekçesinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının, usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370. maddesi uyarınca onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1543 E., 2022/1502 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Taşova Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/397 E., 2022/95 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 13.05.2025 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde, taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı; incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I .DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucunda tarafların murisi ....’e ait ... ada 5 parsel sayılı taşınmazın hatalı olarak sadece davalı adına tespit ve tescil edildiğini, terekenin taksim edilmediğini ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile tüm mirasçılar adına tapuya tescilini istemiştir.

Yargılama sırasında Tokat Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/93 Esas, 2019/476 Karar sayılı kararı ile dava konusu Rüşan Bilgin terekesine temsilci olarak ... atanmıştır.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesinde, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çekişmeli taşınmazın murisin terekesinde hiç bulunmadığı, Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca kazanım koşullarının davalı taraf lehine gerçekleştiği, taşınmazın davalı tarafça ihya edildiği, etrafının çitlerle çevrilerek malik sıfatı ile kullanıldığı ve davacı tarafın taşınmaz ile herhangi bir bağının bulunmadığının tanık ve mahalli bilirkişilerin beyanları ile tespit edilmiş olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği, tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisinin ortadan kalktığı, mirasçıların davayı takip yetkisinin sona ereceği ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkının miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçtiği, somut olayda Tokat Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/93 Esas, 2019/476 Karar sayılı kararı ile Rüşan Bilgin terekesine temsilci olarak ...’in atandığı ve duruşma gününün tebliğ edildiği, gerekçeli kararın ise 04.08.2022 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen bu kararı istinaf etmediği gerekçesiyle davayı takip yetkisi sona eren davacı vekilinin istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Tereke temsilcisinin davayı takip etmediğini, duruşmalara katılmadığını, davacının yasal hakkını kullanmasına engel olamayacağını, çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince davacının miras payı yönünden davanın incelenmesi gerektiğini, Mahkemece davanın yanlış yorumlandığını, davalının cevap dilekçesi ile davayı zımnen kabul ettiğini, hatalı olarak yapılan keşfe göre karar verildiğini, davalının son bir kaç yıllık muris adına devam eden zilyetliğinin bulunduğunu, nizasız fasılasız 20 yıllık zilyetliğin bulunmadığını, mahkeme kararının açıkça gerekçesi ile çelişkili olduğunu, davacının İstanbul'da ikamet etmesinin yasal haklarını aramasına engel teşkil etmeyeceğini, tanık beyanları ile davanın açıkça ispatlandığını belirterek ve re'sen göz önünde bulundurulacak nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Kadastro sonucu ... ili, .... ilçesi, ... köyünde bulunan .. ada 5 parsel sayılı 3.956,88 m2 yüz ölçümündeki taşınmaz kargir ev ve bağ vasfı ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiştir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 435,50 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Temyiz edilen davalı vekili duruşmaya gelmediğinden lehine duruşma vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.05.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.