Logo

1. Hukuk Dairesi2023/381 E. 2024/1548 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekaletname ile devredilen taşınmazın satışının vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle gerçekleştiği iddiasıyla tapu iptali ve tescil istenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile davalı arasında alacak-verecek ilişkisinin bulunduğu, vekilin satış öncesinde davacıyı bilgilendirdiği ve davalı tarafından sunulan ödeme belgeleri de değerlendirilerek taşınmazın davacının iradesiyle devredildiğinin anlaşılması ve vekalet görevinin kötüye kullanıldığına dair yeterli delil bulunmaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/854 E., 2022/1052 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Marmara Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/31 E., 2021/90 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; uzaktan akrabası olan davalının aile şirketlerine ve babasına verdiği borcun ödenmemesi nedeniyle maliki olduğu dava konusu 10 parsel sayılı taşınmazın borç ödenince iade edilmesi şartıyla kendisine devredilmesini istediğini, önce teklifi kabul etmediğini, ancak babasının ve davalının ısrarları üzerine borç ödenince iade edilmesi ve davalının senet imzalaması şartıyla taşınmazını devretmeyi kabul ettiğini, ancak davalının satış günü senet imzalamayı kabul etmemesi ve kendisini tehdit etmesi üzerine satıştan vazgeçtiğini, bu olaydan sonra dava konusu taşınmazı satılığa çıkardığını ancak hem yurt dışı işlerinin çok olması hem de davalının senet imzalamayı kabul etmesi halinde taşınmaz davalıya devredilirse tekrar davalıyla karşılaşmak istememesi amacıyla satış işlemleri için çalışanı olan dava dışı ...'e vekaletname verdiğini, ancak babasının ve davalının vekil ...'a baskı uygulayarak taşınmazın bedelsiz olarak davalıya devrinin sağlandığını, şirket borçlarının ödenmesi için kendi şahsına ait özel mülkün davalıya devredildiğini, vekalet görevinin kötüye kullanılarak zararlandırıldığını, dava konusu taşınmazda hala ailesine ait eşyaların bulunduğunu satışın gerçek olmadığını belirterek tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı; iddiaların doğru olmadığını, dava konusu taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldığını, tüm işlemlerin davacının bilgisi ve rızası dahilinde gerçekleştiğini, davacının hangi hukuki sebebe dayandığının da açık olmadığını, inançlı işlemden bahsedilip daha sonra irade fesadı hallerine dayanıldığını, inançlı işlem iddiasının yazılı belge ile kanıtlanması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

Davalı vekili cevap dilekçesini ıslah ettiğini bildirdiği 14.04.2021 tarihli dilekçesiyle; dava konusu taşınmazın 900.000 TL bedelle satışı hususunda davacıyla anlaştıklarını, bu doğrultuda sahibi olduğu şirket üzerinden banka kanalıyla davacıya 231.000,00TL ödeme yaptığını, ayrıca 4 adet toplam 400.000,00 TL bedelli çek vererek satış öncesinde davacıya 631.000,00TL ödeme yaptığını, anlaşmaları gereği kalan miktarın tapuda verileceğini, taşınmaz üzerinde başka bir mahkemeden ihtiyati tedbir kararı olduğundan devrin bir türlü yapılamadığını, ihtiyati tedbirin kaldırılması sonrası satış için tapuya gittiklerinde davacının kalan bedel dışında fazladan 50.000 TL ödeme istemesi üzerine satışın gerçekleşmediğini, daha sonra İstanbul'da davacının ofisinde bir araya gelindiğini ve 50.000,00 TL daha ödemeyi kabul ederek davacıya çekle ödemeler yaptığını, davacının tekrar taşınmazın bulunduğu Marmara Adası'na gidemeyeceğini belirterek satış için çalışanı olan dava dışı ...'e vekaletname verdiğini, kalan satış bedelini tapuda vekile çek olarak teslim ettiğini, davacıya toplamda 950.700,00TL ödeme yaptığını, çek tahsilat makbuzlarıyla çek bedellerinin ödendiğinin belli olduğunu, yine davacı tarafından ciro edilerek kullanılan çeklerin de satışın davacının rızası ve bilgisi dahilinde yapıldığını gösterdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; her ne kadar dava konusu taşınmazın satış tarihi itibarıyla tespit edilen rayiç değerinden daha düşük bir bedelle davalıya devredildiği anlaşılmışsa da dinlenen davacı ve davalı tanıklarının beyanlarından davacının iradesiyle dava konusu taşınmazın davalıya satışı için dava dışı ...'i vekil tayin ettiği, taşınmazın satışından haberdar olduğu, vekalet görevinin kötüye kullandığının ispatına yarar dosya kapsamında bir delil bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın bedelsiz olarak bilgisi ve iradesi dışında davalıya devredildiğini, kendi babası ve davalı tarafından zarara uğratıldığını, babasının şirketinin ya da babasının şahsi borçlarını karşılamak için dava konusu taşınmazının satıldığını, taşınmazını davalıdan senet almadan satmak istememesi üzerine davalının tahdit ve baskılarına maruz kaldığını, hatta tanık olarak dinlenen babası ...'ın da ifadesinde vekalet vermesi için davacıyı zorladığını beyan ettiğini, vekilin çalışanları olması sebebiyle babasının baskılarıyla devri gerçekleştirdiğini, tanık olarak dinlenen vekil ...'ın taşınmazın bedelsiz olarak devredildiğini beyan ettiğini, davalı tanıklarının duyuma dayalı beyanlarda bulunuklarını, davalıya hiçbir zaman şahsi borcunun bulunmadığını, şirketler arasında alacak-borç ilişkisi bulunduğunu, ödemenin cari hesaplarda gözükmediğini, taşınmazın bilgisi dışında babası tarafından emanet olarak davalıya verildiğini, kendisinin şahsi borcu olmamakla birlikte davalı yaklaşık 950.000 TL alacaklı olduğunu beyan etse de buna ilişkin herhangi bir kaydın bulunmadığını, Mahkemece bahsedilen borcun davacının mı yoksa şirketin mi borcu olup olmadığını araştırmadığını, satışın gerçek olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dinlenen davacı ve davalı tanık beyanları ve tüm dosya kapsamından, davacı ile davalı arasında alacak-borç ilişkisinin bulunduğu, tanık olarak dinlenen dava dışı vekil ...'in beyanına göre dava konusu taşınmazın davacının bilgisi dahilinde davalıya temlik edildiği, vekilin satıştan önce davacıyı bilgilendirdiği, davalı tarafından sunulan ödeme belgeleri de gözetildiğinde taşınmazın davacının iradesi doğrultusunda davalıya devredildiği, vekalet görevinin kötüye kullanılmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1.b.1 maddesi uyarınca davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı TBK'nın 506 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının Bakırköy .... Noterliğinin 28.11.2018 tarihli vekaletnamesi ile çalışanı olan dava dışı ...'i vekil tayin ettiği, vekilin davacının maliki olduğu dava konusu 10 parsel saylı taşınmazı 03.12.2018 tarihinde davalı ...'a satış suretiyle devrettiği anlaşılmaktadır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Temyiz eden davacının adli yardım talebi İlk Derece Mahkemesince kabul edilmiş olup harç yatırılmadığından, aşağıda yazılı 397,80 TL temyiz başvuru harcı ile 427,60 TL onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.