Logo

1. Hukuk Dairesi2023/405 E. 2023/6056 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, babası ve ağabeyi olan davalılar ile birlikte ihale usulü ile satın aldıkları taşınmazın satış bedelini büyük oranda kendisinin ödediğini, davalıların paylarına düşen bedeli ödemediklerini ileri sürerek, tapu iptali ve tesciline, mümkün olmazsa sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre bedel tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Dairemizin daha önceki bozma ilamında belirtilen hususlara uygun olarak hüküm kuran mahkemenin kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/121 E., 2022/383 K.

HÜKÜM/KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali tescil ve bedel davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalılar vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, duruşma günü olarak saptanan 31.10.2023 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Avukat ..., davacı vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlandı, süresinde verilen ve kayıt olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, babası ve ağabeyi olan davalılar ile ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/17 sayılı satış dosyasında ihale edilecek dava konusu 749 ada 31 parsel sayılı taşınmazı satış bedeli ve masraflarını eşit oranda karşılayarak almaya karar verdiklerini, ihaleye katılarak anılan taşınmazı 780.000,00 TL satış bedeli + 157.131,00 TL masrafla satın aldıklarını, duyduğu güven ve ortak işleri nedeniyle satış bedelinin tamamına yakınını ödediğini, aralarında yazılı sözleşme yapmadıklarını, davalı ağabeyi İsmail’in sadece 250.000,00 TL para gönderdiğini, davalı babası ...’ün ise hiç ödeme yapmadığını, aldatıldığını, aksi kabul edilse dahi taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak hakkının bulunduğunu ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere, davalı ... adına kayıtlı 1/3 payın tapu kaydının iptali ile adına tescilini, mümkün olmazsa sebepsiz zenginleşme ve denkleştirici adalet ya da sözleşme hükümleri gereğince daha sonra arttırılmak üzere kısmi dava olarak şimdilik 10.000,00 TL’nin dava ya da 19.04.2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalı ...’den tahsilini, davalı ...’den bakiye 62.377,00 TL’nin 19.04.2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsilini istemiş, yargılama sırasında ıslah ile davalı ...’e yönelik bedel isteğini 3.883.333,33 TL’ye arttırmıştır.

II. CEVAP

Davalılar, iddiaların yersiz olduğunu, dava konusu taşınmazı davacı ile birlikte ihaleden satın aldıklarını, satış bedeli ve diğer masrafları birlikte ödediklerini, maddi durumlarının iyi olduğunu, temlik tarihinde de satın alma güçleri bulunduğundan davacının ödeme yapmasına ihtiyaç duymadıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 05.07.2019 tarihli ve 2016/640 Esas, 2019/602 Karar sayılı kararıyla; satış tarihinde tarafların aile şirketinde birlikte çalışmaları nedeniyle vekaletsiz iş görme kapsamında davacının davalılar adına da hareket ederek ihale işlemlerini takip ettiği ve ihale bedeli olan 780.000,00 TL’yi kendi hesabından çektiği parayla ödediği kanıtlandığından, davalı ...’e yönelik iptal-tescil isteminin reddine, bedel isteminin kabulü ile 261.303,48 TL’nin davalı ...’den (satış bedeli+masraf), 10.000,00 TL satış ve 1.303,48 TL masraf bedelinin de davalı ...’den, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 08.09.2020 tarihli ve 2019/1526 Esas, 2020/734 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 11.01.2022 tarihli ve 2020/3523 Esas, 2022/101 Karar sayılı kararı ile; “…Davacı vekilinin temyiz itirazları incelendiğinde; iddianın ileri sürülüş biçimi ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, eldeki davada iptal-tescil istemi bakımından hile hukuksal nedenine dayanıldığı, dava konusu payların davacıdan davalılara geçmediği, ihale ile edinildiği, davacının iradesinin fesada uğratılması neticesinde taşınmazının elinden çıkmasının söz konusu olmadığı, hile hukuksal nedeni üzerinden gidilerek iptal-tescile karar verilmesinin mümkün olmadığı, öte yandan davacının davalı ...’den talep ettiği 1/3 paya ulaşamaması halinde bu payın bedele dönüştüğünden bahsedilemeyeceği, bu nedenle 1/3 payın dava tarihindeki değerinin dikkate alınmamasının doğru olduğu gözetilerek, iptal-tescil isteminin reddi ile davacının ödediği satın alma bedeline hükmedilmesi ve davalılar yönünden ret sebepleri farklı olduğundan davalılar yararına ayrı ayrı vekalet ücreti verilmesi doğrudur. Öte yandan, hükmedilecek bedele, TBK'nın 529. madde hükmü karşısında ödeme tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi ise yerinde değildir. Davacı vekilinin faiz başlangıç hususu dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine. Davalı ... vekilinin temyiz itirazları incelendiğinde; Mahkemece davalı ... aleyhine 10.000,00 TL satış ve 1.303,48 TL masraf bedeli olmak üzere toplam 11.303,48 TL’ye hükmedildiği ve ( 3.2.1. ) paragrafında belirtilen düzenleme gözetildiğinde, davalı ...’in temyize getirdiği 11.303,48 TL’nin 2020 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 72.070,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmaktadır. Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarına gelince; ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/17 sayılı satış dosyasındaki 30/03/2012 tarihli tahsilat makbuzu incelendiğinde 361.200,00 TL satış bedelinin ..., İsmail ve İrfan adına yatırıldığı, anılan bedelin üçü tarafından yatırıldığının kabulünün gerekeceği, davacı ...’ın aynı gün Yapı Kredi Bankası hesabından çektiği 360.000,00 TL’yi bu ödemede kullandığını kanıtlayamadığı, yazılı tahsilat makbuzu karşısında bu iddianın soyut kaldığı, 09/04/2012 tarihinde “satış, ... teslimatı” açıklaması ile 418.800,00 TL’nin ise davacı ... tarafından yatırıldığının kayden sabit olduğu, Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, 140.400,00 TL KDV bedeli ile 12.870,00 TL tapu harcının davalılar tarafından ortak yatırıldığının davalıların eda ettiği yemin neticesinde ortaya çıktığı, yine davacı tarafın satış bedelinden 250.000,00 TL’lik kısmı davalı ...’in gönderdiğini ikrar ettiği, 3.861,00 TL damga vergisi ile 49,45 TL teslim harcının kabul kapsamına alınmasının ise doğru olduğu dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden anlaşılmıştır. Hal böyle olunca, 780.000,00 TL satış bedelinden 361.200,00 TL’lik kısmını tarafların ortak, bakiye 418.800,00 TL’lik kısmı ile 3.861,00 TL damga vergisi ve 49,45 TL teslim harcını davacının yatırdığı gözetilerek, davalı ...’ün ödemesi gereken bedelin tespit edilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken satış bedelinin tamamını davacının ödediği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ile İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükmü uyulan bozma kararı uyarınca işlem yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı temyiz dilekçesinde özetle, gerek tapu iptali - tescil isteği yönünden gerekse bedel isteği yönünden davada ileri sürdüğü iddia ve itirazlarını tekrarlamış; ayrıca, iptal - tescil isteğinin reddi nedeniyle aleyhine vekalet ücreti yüklenmesinin doğru olmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

Davalılar temyiz dilekçelerinde özetle, gerek hükmedilen bedel miktarına gerekse faizin başlangıcına itiraz ederek kararın bozulmasını istemişlerdir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, hile ve vekaletsiz iş görme hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali tescil ve tazminat isteklerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun (TBK) 36 ncı, 529 uncu maddeleri

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması HMK'nin 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin ve davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının davacı ...'dan, alınması gereken bakiye 7.717,24 TL onama harcının; 691,44 TL'sinin davalı ...'dan, 7.025,80 TL'sinin davalı ...'dan alınmasına, 21.09.2023 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davacı vekili için 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davalılardan alınmasına, gelen temyiz edilen davalılar vekili için 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,31.10.2023 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.