"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/662 E., 2023/40 K.
HÜKÜM : Ret
Taraflar arasında görülen tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; Malatya ili, ... ilçesi, .... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında taşlık vasfıyla tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescil istemiyle dava açmıştır.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili; davanın süresinde açılmadığını, dava değerinin eksik gösterildiğini, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, zilyetlikle ve imar-ihya yoluyla kazanılmasının mümkün olmayacağını, taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakıldığını, iktisap için emek ve para harcanması, zor ve zahmetli ihya işleminin tamamlanması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
2. Davalılar ... ve ... vekilleri; davanın reddini savunmuşlardır.
III. MAHKEME KARARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
1. Mahkemece ilk kararda; davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 1.485,29 metrekarelik kısmın davacı adına tesciline dair verilen kararın davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince; Malatya ilinin mülki sınırlarının Büyükşehir Belediye sınırı olarak belirlendiği dikkate alınarak ...'nın davaya dahil edilerek husumetin yaygınlaştırılması, bundan sonra, çekişmeli taşınmazın imar planı içinde kalıp kalmadığının, içindeyse imar planının onaylandığı tarihin net bir şekilde belirlenmesi, onaylı imar planı varsa imar planının onay tarihine kadar imar-ihya ve kazanma koşullarının süre yönünden değerlendirilmesinin yapılması, iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle mahkeme kararı bozulmuş, Mahkemece bozmaya uyularak; davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Karara karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 13.04.2022 tarihli ve 2021/4473 Esas, 2022/3052 Karar sayılı kararı ile; çekişmeli taşınmazın 05.08.2005 tarihli Nazım İmar Planı kapsamına alındığı, dosyaya yansıyan bilirkişi raporları ve özellikle jeodezi mühendisi bilirkişi raporunun içeriğinden ise taşınmazın imar-ihyasının en erken 1999 yılında tamamlandığının kabulünün mümkün olduğuna değinilerek taşınmazın üzerinde sürdürülen zilyetliğin süresinin imar planının kesinleştiği tarih itibariyle iktisaba elverişli olmadığı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddeleri uyarınca 20 yıllık zilyetlik süresinin dolmadığı ve buna bağlı olarak davacı lehine zilyetlik yoluyla mülk edinme koşullarının gerçekleşmediği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
3. Mahkemenin 17.01.2023 tarihli ve 2022/662 Esas, 2023/40 Karar sayılı kararıyla; bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, bozma kararında belirtilen gerekçe benimsenmek suretiyle davanın reddine, dava konusu yerin Hazine adına tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının taşınmaz üzerinde zilyetlik kurduğunu ve taşınmazı da büyük emek ve masraf sarf ederek imar ve ihya ettiğini, jeodezi mühendisinin 1985 yılındaki hava fotoğraflarına göre arazinin kullanılmadığına dair değerlendirmesinin hatalı olduğunu, 1985 yılı ile 1999 yılı arasında 14 yıllık zaman dilimi bulunduğunu, 1985 yılı ile 1999 yılı arasındaki yıllara ilişkin bir hava fotoğrafının dosyaya gelmediğini, 1975 ve 1985 yıllarında nadasa bırakma durumunun olup olmadığının tespit ettirilmediğini, bilirkişi inceleme raporunda zilyetlik koşullarının oluşmadığı belirtilerek hakimin takdir yetkisini sınırlayacak şekilde görüş bildirilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, zilyetlik, imar ve ihya şartlarının oluştuğunu bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 713. maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 17. maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; Malatya ili, .. ilçesi, ... Mahallesinde dava konusu taşınmaz bölümünün bulunduğu yerde yapılan kadastro çalışmaları sırasında, dava konusu yerin tespit harici bırakıldığı anlaşılmaktadır.
2. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1.maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
09.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verild