Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4183 E. 2023/6557 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu paylı olarak tespit edilen taşınmazın tamamı üzerinde davacıların zilyetlik iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil talebinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında, davacıların mirasbırakanının taşınmazın tamamı üzerindeki zilyetliğinin tanık, bilirkişi beyanları ve diğer delillerle sabit olduğu, davalıların savunmalarının ve sundukları delillerin ise bu zilyetliği çürütemediği değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/1494 E., 2021/682 K.

DAVA TARİHİ : 22.03.2016

HÜKÜM/KARAR : Kabul/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ...2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/172 E., 2019/275 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, ... ili, ...ilçesi, ... mahallesinde bulunan 112 ada 9 parsel numaralı taşınmazın eklemeli zilyetlikle beraber 40 yılı aşkın süredir nizasız ve fasılasız asli malik sıfatı ile mirasbırakanları ve onun ölümüyle kendilerinin zilyetliğinde bulunduğunu, buna rağmen kadastro çalışmaları sırasında her nasılsa paylı mülkiyet hükümlerine göre 4/8 hissesinin mirasbırakanları ...adına, kalan 4/8 hissenin de davalılar adına tescil edildiğini, dava konusu taşınmazın tamamının kendilerine ait olduğunu, paydaşlar arasında geçmişte ve bugün hiçbir hukuki ve fiili irtibat bulunmadığı gibi paydaşların farklı köylerin insanları olduklarını ve dava konusu taşınmaz ile ilgili bilgisi bulunmayan kişilerin beyanı üzerine işlem yapılması nedeniyle kadastro sırasında yapılan teknik hatanın giderilmesi gerektiğini ileri sürerek davalılar adına kayıtlı hisselerin iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalılar ... ve ... davanın reddini savunmuş, davalı ... davayı kabul etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

...2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.03.2019 tarihli ve 2016/172 Esas, 2019/275 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin 27.03.2006 tarihinde davalılar ve davacıların mirasbırakanı adına belirtilen hisseler oranında paylı olarak kesinleştiği. dinlenen tanık, kadastro tespit bilirkişileri ve mahalli bilirkişilerin beyanlarından da anlaşılacağı üzere dava konusu taşınmazın tamamının uzun zamandan beri davacıların mirasbırakanı ve öncesinde de ailesi tarafından kullanıldığı, tespit esnasında bu hususun dile getirildiği, ancak tutanakların toplu halde sonradan imzalanması neticesinde karışıklık olmasından dolayı mevcut haliyle tespit bilirkişiler tarafından imzalandığı, keşif esnasında alınan beyanlar ve zirai bilirkişi raporu sonucu dava konusu taşınmazda zilyetliğin başlangıç tarihi, süresi ve sürdürülüş biçimi hakkında bilgi edinildiği, davalı ...'nın kabul beyanının davacıların iddiasını doğrular mahiyette olduğu, zirai bilirkişi tespitlerinin tanık, mahalli bilirkişi ve tespit bilirkişi beyanları ile uyumlu olduğu, bu hali ile davacıların mevcut deliller ışığında dava konusu taşınmazda kadastro tespiti öncesi zilyetlik şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava konusu taşınmaz ile hiçbir bağı bulunmadığı gibi nizasız ve fasılasız bir zilyetlik durumunun da söz konusu olmadığını, taşınmazın davalıya dedelerinden kaldığını ve 60 yılı aşkın bir süredir aileleri tarafından malik sıfatıyla tasarruflarında bulunduğunu, dava konusu taşınmazın bulunduğu köyde iki evin bulunduğunu ve davacının bölgede yaşamadığını ve tanınmadığını, taşınmaz ile hiçbir ilgisinin bulunmadığı halde davacıların haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak kötü niyetle davayı açtığını, 2. teşrin 1956 tarih, C:27, Sayfa:82 ve Sıra:6'da kayıtlı tapu kaydında davalının babası da hissedar olup davalıların dava konusu taşınmaz üzerinde atadan beri malik sıfatıyla zilyet durumunda olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 28.05.2021 tarihli ve 2019/1494 Esas, 2021/682 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyip verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Kadastro sonucu; 112 ada 9 parsel sayılı, 3461,19 m2 miktarlı, bağ vasıflı taşınmazın senetsizden 11.11.2005 tarihinde 4/8 payının davacıların mirasbırakanı... 2/8 payının davalı ..., 1/8'er paylarının davalılar ... ve ... adlarına tespit edildiği, 23.02.2006-24.03.2006 tarihleri arasında askı ilanlarının yapıldığı, 27.03.2006 tarihinde tespitin kesinleştiği anlaşılmaktadır.

2.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 1.004,65 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.