"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/144 E., 2021/98 K.
DAVACILAR : ..., ... vekilleri Avukat ..., Avukat ...
DAVALILAR : Hazine, ...
DAVA TARİHİ : ...
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasında görülen tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar ... ve ... vekili dava dilekçesinde; ...,... köyünde bulunan taşınmazın davacı ...’in babası ... ile davacı ...’in babası ... adına tapuda kayıtlı olup 50-60 yılı aşkın süre adı geçenler tarafından kullanıldığı halde kadastro tespiti sırasında tespit harici bırakıldığını ileri sürerek çekişmeli taşınmazın dosyaya sunulacak veraset ilamlarındaki mirasçılar adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar davaya cevap vermemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 22.04.2015 tarihli ve 2013/262 Esas, 2015/121 Karar sayılı kararıyla; davacıların dayanak tapu kaydının tapulu bir takım taşınmazlar ile çekişmeli tescil harici taşınmaz bölümünü kapsadığı ve zilyetlikle edinme koşullarının davacılar lehine oluştuğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Yargıtay (Kapatılan)16. Hukuk Dairesinin 06.03.2019 tarihli, 2016/6113 Esas ve 2019/1463 Karar sayılı ilamıyla; davanın tapusuz taşınmazın tescili istemli olarak açılmasına rağmen 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/4 ve 5 inci maddelerinde düzenlenen yasal ilanların yapılmadığı belirtilerek yasal ilanların yapılması ve itiraz süresinin beklenmesi gereğine değinilerek sair hususlar incelenmeksizin hüküm bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; bilirkişi raporunda (K) harfi ile gösterilen bölümün eşit hisselerle ... ve ... mirasçıları adına tesciline, bilirkişi raporunda (A), (B), (C), (D), (E), (F), (G) ve (H) harfleri ile gösterilen taşınmaz bölümleri şahıslar adına tescilli olup maliklerinin davada davalı olarak gösterilmemeleri nedeniyle bu bölümlere yönelik davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik inceleme ile karar verildiğini, dava konusu taşınmazın zilyetlikle kazanılamayacağını, davacıların tapu kaydı bulunmadığını, yargılama giderlerinin Hazineden tahsiline karar verilmesinin yerinde olmadığını belirterek ve re’sen belirlenecek sebeplerle hükmün bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın tescili isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü maddesi, 17 inci maddesi ve 18 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemece bilirkişi raporunda (K) harfi ile gösterilen ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan bölümün eşit hisselerle ... ve ... mirasçıları adına tesciline karar verilmiş ise de Mahkemenin tapu kaydını mı esas aldığı , zilyetliğe mi değer verdiği hüküm gerekçesinde belirtilmemiş, karar başlığında davacılar vekiline vekalet vererek davada yer alan mirasçılar gösterilmemiş, davacıların dayanak tapu kaydı tüm intikalleri ile getirtilmemiş, başkaca taşınmaza revizyon görüp görmediği sorulmamış, tapu kaydının kapsamı usulünce belirlenmemiş, dava konusu taşınmaz üzerinde kimin ne suretle, ne zamandan beri zilyet olduğu kesin olarak belirlenmemiş, taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliği en iyi belirleme yollarından olan hava fotoğraflarından yararlanılmamış, çekişmeli taşınmazın tarımsal değerlendirmesini içermeyen eksik ziraat bilirkişi raporu ile yetinilmiş, 3402 sayılı Kanun’un 14 üncü maddesindeki sınırlamalar yönünden usulünce araştırma yapılmamıştır.Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
2. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için öncelikle davacıların dayanağı olan tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleri ve varsa haritası ile birlikte getirtilmeli, tapu kaydının başkaca taşınmazlara revizyon görüp görmediği belirlenmelidir. Öte yandan, zilyetlik araştırmasına esas teşkil etmek üzere dava tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğraflarının tarihleri açıkça yazılmak suretiyle en az üç tanesi Harita Genel Müdürlüğünden getirilerek dosya arasına konulmalıdır.
3. Bundan sonra dava konusu taşınmazın bulunduğu yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız yerel bilirkişiler ve aynı yönteme göre belirlenecek taraf tanıkları, ziraat bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ile teknik bilirkişi huzuru ile yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte, davacıların dayanağı olan tapu kaydı, tesisinden itibaren tüm tedavülleriyle birlikte keşifte okunup sınırlarının yerel bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi istenilmeli, yerel bilirkişiler tarafından zeminde gösterilemeyen hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı ve bu suretle kaydın kapsamı duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmeli, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarının beyanları arasında çelişki doğduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeli; teknik bilirkişiye, uygulanan tapu kaydının kapsadığı alanı gösterir ve keşfi takibe imkan verir ayrıntılı krokili rapor düzenlettirilmeli; yine dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan ayrı ayrı taşınmazların geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği ve kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcı, şekli ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; ziraat bilirkişisinden taşınmazın toprak yapısı ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü ve zilyetlikle mülk edinebilecek yerlerden olup olmadığını açıklayan, bilimsel verilere dayalı rapor istenmeli; yine taşınmazı 4 tarafından gösteren panaromik fotoğrafları çektirilip parsel sınırları da fotoğraflar üzerinde kabaca işaretlenerek hakim tarafından onaylanmak suretiyle dosya arasına konulmalı; bundan sonra 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü maddesinde düzenlenen sınırlamalar da gözetilmek suretiyle tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının BOZULMASINA,
Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HMUK’un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
09.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.