Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4335 E. 2024/6193 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar, miras yoluyla hak iddia ettikleri taşınmazların tapu kaydının iptali ve kendi adlarına tescilini talep etmişlerdir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, mirasbırakanlarının ölümünden sonra taşınmaz üzerindeki zilyetliği aralıksız ve malik gibi sürdüremedikleri, zilyetliğin ekonomik amaca uygun ve getirisi olan bir şekilde devam etmediği gerekçesiyle davanın reddine ilişkin yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2005/89 E., 2012/187 K.

HÜKÜM : Ret

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.

Karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; .... ilçesi .... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 122 ada 22 ve 61 parsel sayılı taşınmazların hatalı olarak Hazine adına, yine davacıların babasının zilyet ve tasarrufunda bulunan taşınmazların bir kısmının hatalı olarak 122 ada 25 ve 26 parsel sayılı taşınmazlar içinde davalılar ... ve ... adına tescil edildiğini ileri sürerek miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazlarının tapu kaydının iptali ile miras payları oranında davacılar adına tapuya tescilini istemiştir

II. CEVAP

Davalı Hazine temsilcisi, yargılama sırasında davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; TMK'nın 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde tapuya kayıtlı olmayan taşınmaza malik sıfatıyla davasız ve aralıksız 20 yıl zilyet olan kişinin mülkiyeti kazanacağı, zilyetliğin ekonomik amaca uygun ve ekonomik getirisi olan zilyetlik olması zilyetliğin aralıksız kesintiye uğramadan iradi olarak terk edilmemesi gerektiği, keşifte dinlenen mahalli bilirkişiler ile davacı tanıkları tarafından, dava konusu yerlerin davacıların babası ...'a ait olduğu ancak babalarının ölümü olan 1986 yılından sonra çocukları tarafından hiç sürülmediğinin belirtildiği, kanunda aranan zilyetliğin aralıksız olma şartının ve davacılar lehine eklemeli zilyetlik şartının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanları tekrar ile ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, kanunun hatalı uygulandığını, mülkiyetin 20 yıllık sürenin dolduğu anda kazanılacağını, halefiyet yolu ile mülkiyetin mirasçılara geçeceğini, mülkiyet süresinin mirasbırakanın sağlığında dolduğunu, bu durumda zilyetliğin mirasçılar tarafından devam etmesinin gerekmediğini, ayrıca davacıların taşınmazda zilyetliği terk etmediklerini, sadece taşınmazı ekmediklerini ancak hayvanları için otlarını biçtiklerini, meyve ağaçlarındaki meyveleri topladıklarını, taşınmaz üzerindeki harman yerini kullandıklarını belirterek ve re'sen görülecek eksiklikler nedeniyle kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190. maddesi,

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14, 16, 17, 18. maddeleri,

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. ve 713/1 maddeleri,

3. Değerlendirme

Malatya ili ... ilçesi .... köyünde yapılan kadastro çalışmalarında 122 ada 25 parsel sayılı 16.200 m2 yüz ölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına, 122 ada 26 parsel sayılı 20.000 m2 yüz ölçümündeki taşınmaz vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına, 122 ada 22 ve 61 parsel sayılı 74.400 m2 ve 701.800 m2 yüz ölçümündeki taşınmazlar tarıma elverişli bulunmayan taşlık ve kayalık vasfında olmaları nedeniyle ham toprak vasfı ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın uygulanacağı davalar yönünden HUMK’nın 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 402,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

13.11.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.