Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4359 E. 2023/6704 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayanarak açılan tapu iptali ve tescil davasında 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçip geçmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile dava açıldığı tarih arasında Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/293 E., 2023/347 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kastamonu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/187 E., 2022/90 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; maliki olduğu ....., ili, ........,ilçesi, ......,köyü 305 ada 3 parsel sayılı taşınmazın yanlışlıkla davalı ... adına kayıt ve tescil edildiğini, taşınmazın davacıya atalarından intikal ettiğini, söz konusu yerde meydana gelen heyelan ile kullanılamaz hale geldiğini, afet bölgesi ilan edildiğini, ikamet hakkının sona erdirildiğini ancak mülkiyet hakkının sona erdirilmediğini, sonrasında yapılan kadastro çalışmalarında buranın Hazineye kaydedildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili; haksız davanın hakdüşürücü süre ve zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Kastamonu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/03/2022 tarihli ve 2020/187 E., 2022/90 K. sayılı kararıyla; davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın 10 yıllık hak düşürücü süreye tabi olmadığını, mirasbırakanın kadastro tespitinden sonra vefat ettiğini, mirasçılarının dava konusu taşınmazın annesi üzerine kayıtlı olduğunu düşündüklerini, taşınmazda Hazine'nin hakkı bulunmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin 18.12.2008 tarihinde kesinleşerek tapuya tescil edildiği, tutanağın kesinleştiği tarih ile dava tarihi olan 17.09.2020 tarihi arasında 10 yıldan fazla süre geçtiği gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili tarafından, istinaf sebepleri tekrar edilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istenilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 371 inci maddeleri

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.

2008 yılında yapılan kadastro sonucu; ....., ili, ....., ilçesi, ...., köyü'nün 305 ada 3 parsel sayılı 1.067.634,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki ve ileride ekonomik yarar elde edilmesi mümkün yerlerden olması nedeniyle hali arazi vasfıyla davalı ... adına tespit edilmiştir. Kadastro tutanağı 17.11.2008 - 17.12.2008 tarihleri arasında askı ilanına alınmış, askı ilan süresi içerisinde tespite itiraz edilmemesi nedeniyle 18.12.2008 tarihinde kesinleşerek Hazine adına tapuya tescil edilmiştir. Davacı ... 17.09.2020 tarihinde; irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescil istemiyle dava açmıştır. Davanın açıldığı tarih ile kadastro tespitinin kesinleştiği tarih arasında Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde belirlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşılmıştır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 89,95 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.