Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4402 E. 2024/2420 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmaz üzerinde davacının zilyetlik iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil talebinin kabulü.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, mirasbırakanından itibaren 70 yıllık zilyetliğinin bulunduğu, geçici süreli kullanmama durumunun zilyetlik iradesini ortadan kaldırmayacağı ve bozma kararlarına uyularak yapılan yargılamada eksik inceleme bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin tapu iptali ve tesciline ilişkin direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2013/17 E., 2022/39 K.

HÜKÜM : Kısmen Kabul

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece bozma kararına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı ... temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ...; Çankırı ili, ... ilçesi, ... köyü 134 ada 38 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan ...'nden kaldığını, eklemeli zilyetlik ile birlikte 70 yılı aşkın bir süredir davasız ve aralıksız olarak malik oldukları halde kadastro çalışmalarında taşınmazın sehven Hazine adına ham toprak vasfı ile tespit gördüğünü ileri sürerek tapunun iptali ile taşınmazın ... mirasçıları adına tesciline karar verilmesini istemiş; sonrasında verilen dilekçe ile dava konusu taşınmazın dava dilekçesinde hatalı olarak 134 ada 38 parsel olarak belirtildiği parsel numarasının 39 olarak düzeltildiğini bildirmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili; kadastro çalışmalarının yasaya ve hukuki prosedüre uygun olduğunu, davacının zilyetlik durumunun Yasa'nın istediği koşullarda oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece; dava konusu Çankırı ili, ... ilçesi, ... köyü 134 ada 38 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile taşınmaz 20 hisse kabul edilerek ... ve ...’den olma 1323 doğumlu ...'nin mirasçıları adına payları oranında tapuya tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 06.05.2010 tarihli ve 2010/1344 Esas, 2010/2377 Karar sayılı kararıyla; davacının ıslah dilekçesiyle dava konusu parselin 134 ada 39 parsel olduğunu, 31.01.2007 günlü yargılama oturumunda da sözü edilen parselin batı tarafından 7 dekar yerin kendilerine ait olduğunu belirterek babası ... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istediğini, Mahkemece, dava dışı kalan aynı ada 38 sayılı parselin tamamı yönünden iptal ve tescile karar verilmesinin doğru olmadığı, 134 ada 39 sayılı parselin ham toprak niteliğinde olduğu, tutanağın edinme sebebinde Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve özel mülkiyete konu olmayacak yerlerden olduğu görüşüyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16/C maddesi gereğince davalı Hazine adına tespit edildiği, taşınmazın gerçekten Türk Medeni Kanunu'nun 715 ve 3402 sayılı Kanunu'nun 16/C bendi kapsamında kalan yerlerden olup olmadığının Mahkemece yöntemine uygun bir biçimde araştırılıp belirlenmesi gerektiği, taşınmaza komşu 5, 6, 8, 10 ve 12 sayılı parsellerin kadastro tutanaklarındaki bilgilere göre vergi kayıtlarının revizyonu sonucu hak sahiplerine verildiği görüldüğü, bu bakımdan anılan parsellere ait kadastro sırasında uygulanan vergi kayıtlarının bulundukları yerlerden getirtilerek dosya arasına konulması, aynı şekilde tespitin yapıldığı 07.07.2000 tarihinden geriye doğru en az 20 yıl yani 1980 ve öncesine ait iki ayrı zamanda çekilmiş hava fotoğraflarının da bulundukları yerlerden getirtilip dosyaya eklenmesi, ondan sonra uzman, teknik ve yerel bilirkişiler aracılığıyla hava fotoğraflarıyla komşu parsellere ait vergi kayıtlarının yapılacak keşifte uygulanması gerektiği belirlenerek karar bozulmuştur.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemece, taşınmazdaki zilyetliğin terk edildiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş; karara karşı süresi içinde davacı ... temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 21.12.2012 tarihli ve 2012/6175 Esas, 2012/12850 Karar sayılı kararıyla; bozma ilamına uyulduktan sonra taraf yararına usulü kazanılmış hak doğacağını, uyulan bozma kararı çerçevesinde hüküm kurulması zorunlu hale geldiği, Türk Medeni Kanunu'nun 976 ncı maddesine göre, fiili hâkimiyetin geçici nitelikli sebeplerle kullanılmaması veya kullanma olanağının ortadan kalkmasının zilyetliği sona erdirmeyeceği, buna göre, uyuşmazlık konusu taşınmazın 13 yıl süre ile kullanılmamasının, taşınmazı bilerek ve isteyerek (terk kastı ile) terk ettikleri anlamına gelmeyeceği, 13 yıllık sürenin iradi terk için oldukça kısa bir süre olup, buna dayanılarak davanın reddinin yerinde görülmediği, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesine göre miktar sınırlamaları göz önünde bulundurulması gerektiği, eksik incelenme neticesinde yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu belirlenerek karar bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu parselin miras bırakan ...'nin 70 sene zilyet ve tasarrufta bulunduğu, miras bırakan ...'nin 1985 yılında vefat ettiği, bu tarihe kadar taşınmazın mirasbırakanın kullanımında kaldığı, babanın ölümünden sonra 1-2 sene kiraya verilmesiyle bu tarihten tespit tarihi olan 07.07.2000 tarihine kadar 13 yıl boyunca taşınmazda zilyetliği kullanmadıkları, taşınmazı kullanmamanın zilyetlik iradesini ortadan kaldırmayacağı, keşifte dinlenen mahalli bilirkişileri ve tutanak bilirkişisinin beyanları ile usule uygun bilirkişi raporlarının dikkate alındığı belirlenerek davanın kısmen kabulü ile ... ilçesi, ... köyü 134 ada 39 parsel sayılı taşınmazın batı kısmının 7000 m2 sinin iptali ile miras bırakan ... adına tesciline, fazlaya ilişkin talebin feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... temsilcisi; Mahkemece eksik ve hatalı raporların hükme esas alındığını, imar-ihya hususunun alınacak raporlarda ayrıntılı olarak incelenmesi gerektiğini, ziraat ve fen bilirkişi raporlarında bu inceleme yapılmadığını, re'sen belirlenecek nedenlerle kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastrodan öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi,

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK'nin geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro çalışmaları sonucunda; Çankırı ili, ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 134 ada 39 parsel sayılı 32.588 metrekare yüz ölçümlü taşınmaz ham toprak niteliğiyle Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu gerekçesiyle Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.

3. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Mahkeme kararının ONANMASINA,

Temyiz eden Hazine harçtan muaf olduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.