"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/505 E., 2023/331 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sarıkamış Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/223 E., 2019/253 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I .DAVA
Davacı Hazine vekili çekişmeli 110 ada 160 parsel sayılı taşınmazın toprak tevzi komisyonu çalışması sırasında 136 parsel numarasıyla sınırlandırılarak Hazine adına kayıtlandığı halde tablendikatif listesi dikkate alınmadan kadastro tespiti sırasında koşulları oluşmadığı halde iktisaba elverişli zilyetlik gerekçesiyle davalı adına tespit ve tescil edildiği iddiasıyla tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili irsen intikal eden eklemeli zilyetliğe dayanarak davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmaz yönünden toprak tevzi sonucunda oluşturulan tapu kaydının tesis tarihinden evvel zilyetlikle kazanım koşullarının dava dışı ... lehine oluştuğu, taşınmaz üzerinde davacı Hazinenin mülkiyet hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı Hazine vekili istinaf dilekçesinde, yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporlarına dayanarak karar verildiğini, Hazineye ait taşınmazların üzerinde zamanaşımı, zilyetlik, imar ihya suretiyle hak iddia edilmesinin mümkün olmadığını, Toprak Tevzi Komisyonlarınca yapılan çalışmalar sonucu taşınmazın Hazine adına kaydedildiğini, kadastro tespiti sırasında tablendikatif listesi ve eski tapu kayıtlarının dikkate alınmadığını, dolayısı ile Hazine adına olduğu kesin olarak tespit edilmiş alanların yapılan çalışmalar ve mevcut belgeler dikkate alınmadan davanın kabulüne karar verilmesinin yerinde olmadığını, mahalli bilirkişilerin taşınmazın bulunduğu köyde ikamet ettiklerini, beyanlarının taraflı olduğunu, taşınmazın eğimi, niteliği, toprak yapısı, bitki örtüsü ve özellikle çekişmeli taşınmazın ile komşu parsellerle arasında doğal ya da yapay sınır olup olmadığı, komşu parsellerden nasıl ayrıldığı hususlarını içeren çekişmeli taşınmaz ile komşu parselleri mukayeseli olarak değerlendirilen bilimsel verilere dayalı rapor alınmadığını, bilirkişi raporlarının eksik olduğunu, hüküm kurmaya elverişli olmadığını, dosyaya sunulan raporda dava konusu taşınmazın tarla niteliği taşıdığı belirtilmişse de Hazineye ait tarla vasıflı taşınmazların da bulunduğunun gözetilmediğini, dava konusu taşınmazın batısı ve kuzeyinin mera ile çevrili olduğunu, taşınmazın öncesinin mera olma olasılığının ya da meradan açma olup olmadığının yeterince incelenmediğini, taşınmazın hava ve uydu fotoğraflarında hangi nitelikte olduğunun yöntemince tespit edilmesi gerektiğini, tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait en az üç ayrı evreye ait stereoskopik hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığından, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik, fotogrametrik paftaların ise İl Kadastro Müdürlüğünden alınarak dosya arasına alınması gerektiğini, bu konuda da yeterli araştırma yapılmadığını, delillerin tam olarak toplanmadan hüküm kurulduğunu, dosyaya sunulan raporların usul ve yasaya aykırı şekilde eksik hazırlandığını, dava konusu taşınmazın eğiminin yüksek olduğunu, bu hususun dahi özel mülkiyete konu olamayacağını gösterdiğini ileri sürerek hükmün kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, çekişmeli taşınmazın 1964 yılında yapılan toprak tevzi çalışmalarında Hazine adına tapuya bağlandığı, ancak Hazineye ait tapu kaydının oluşum tarihine kadar aralıksız ve nizasız malik sıfatıyla 20 yıldan fazla süreyle zilyetlik koşullarının davalılar lehine oluştuğu gerekçesiyle başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili isteğinden ibarettir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14'üncü ve 46'ncı maddeleri
3. Değerlendirme
1.Kadastro sonucunda, Kars ili, Sarıkamış ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 110 ada 160 parsel sayılı taşınmaz Hazine adına kayıtlı Ocak 1964 tarih, 1 cilt, 79 sahife numaralı tapu kaydı dayanak alınarak ve Toprak Tevzi çalışması sonucu tapunun oluştuğu tarihe kadar eklemeli zilyetlikle iktisap şartlarının ... lehine oluştuğu edinme kısmında açıklanmak suretiyle ... adına tespit ve tescil edilmiş, bilahare intikal suretiyle el birliği mülkiyet hükümleri çerçevesinde kayden ..., ..., ... ve ... ile ... adına tescil edilmiştir.
2. Dava konusu taşınmaz, 4753 sayılı Kanun uyarınca oluşturulan tapu kaydı esas alınarak, kaydın oluştuğu tarihe kadar davalıların mirasbırakanı yararına iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle tespit edilmiş olup, toprak tevzi suretiyle oluşan tapu kayıtlarının kapsamında kalan yerlerin, tapu kaydının oluştuğu tarihe kadar kazanım koşullarının gerçekleşmesi halinde zilyedi adına tescil edilebileceği 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 46/1'inci maddesinde düzenlenmiştir.
3. Somut olayda çekişmeli taşınmazın toprak tevzi sırasında Hazine adına oluşan Ocak 1964 tarih, 1 cilt, 79 sahife numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığı dosya kapsamına göre sabit olduğu gibi, bu hususta taraflar arasında niza da yoktur. Şu halde yukarıda yapılan açıklamalara göre tapu kaydının oluştuğu tarihe kadar zilyet yararına iktisap koşullarının oluştuğunun tespit edilmesi halinde zilyetliğe üstünlük tanınacağı kuşkusuzdur. Ne var ki keşif sırasında mahallinde alınan beyanlara göre çekişmeli taşınmazın eklemeli biçimde dava dışı ... ve murisi evvellerinin zilyetliğinde olduğu, davalıların yahut miras bırakanlarının taşınmaz üzerinde zilyetliğinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca çekişmeli taşınmaz üzerinde davalılar yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 46/1 'inci maddelerinde yazılı iktisap koşullarının oluşmadığı tespit edildiğine göre davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle reddi doğru olmamıştır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı Hazine vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Temyiz eden davacı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.