"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/154 E., 2022/176 K.
HÜKÜM : Karar Verilmesine Yer Olmadığına
Taraflar arasında Mahkemesinde görülen yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu kaydındaki şerhin terkini ile tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda verilen davanın kabulüne ilişkin kararın Dairece ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava dışı borçlu....'a konut kredisi kullandırıldığını ve adına kayıtlı dava konusu 5 numaralı bağımsız bölüm üzerine ipotek tesis edildiğini, konut kredisinin taksitlerinin ödenmemesi nedeniyle borçlu hakkında İzmir 11. İcra Müdürlüğü'nün 2012/6652 sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine geçildiğini, taşınmazın ...'e ipotekli olarak devredilmesi nedeniyle....'in de takibe dahil edildiğini, taşınmaz üzerinde İzmir 12. Aile Mahkemesinin 2010/828 Esas sayılı davası nedeniyle ihtiyati tedbir şerhi bulunduğunu, takibin kesinleşerek taşınmazın satışına karar verildiğini ve alacağa mahsuben 88.500,00TL’ye davacı bankaya ihale edildiğini, taşınmazın banka adına tescili talebinin Kuşadası Tapu Müdürlüğünce reddedildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın banka adına tüm şerhlerden ari olarak tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı banka vekilince, taşınmazın tüm şerhlerden ari olarak banka adına tescilinin talep edildiğini, Mahkeme tarafından konulan ihtiyati tedbir şerhinin devam edip etmediğinin ilgili Mahkemesinden idarece sorulmasına rağmen tedbirin kaldırıldığına dair herhangi bir cevap verilmemesi üzerine davacı adına tescil işleminin ihtiyati tedbir şerhli olarak yapılabileceğinin davacı banka vekiline bildirildiğini, ancak davacının taşınmazın tedbirden ari şekilde tescilini talep etmesi nedeniyle tescilin yapılamadığını, idarenin verdiği ret kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 05.03.2015 tarihli ve 2014/290 Esas, 2015/119 Karar sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulüne, taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, İzmir 12. Aile Mahkemesinin 2010/828 Esas sayılı davasında konulan ihtiyati tedbir şerhinin devamına karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davacı vekili ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 26.03.2018 tarihli ve 2015/8607 Esas, 2018/8137 Karar sayılı kararıyla; yapılan ihale ile davacının Türk Medeni Kanunu'nun 705/2. maddesi uyarınca taşınmazın mülkiyetini tescilden önce kazandığı, böylece sicildeki mevcut kaydın asıl mülkiyet durumunu yansıtmadığı, bir başka ifade ile çekişme konusu taşınmaz mülkiyetinin cebri ihale neticesinde davacıya geçmesiyle tapudaki kaydın yolsuz hale geldiğinin anlaşıldığı, bu durumda davacı tarafın mülkiyet hakkının sicile yansıtılmasını başaramamış olması nedeniyle mahkemeden adına tescil talep etmesinin mümkün olduğu, diğer taraftan davacı taraf her ne kadar taşınmazın adına tescili için davalı İdareye başvuruda bulunmuş ise de, davalı İdare tarafından tescilin ancak İzmir 12. Aile Mahkemesinin 2010/828 Esas sayılı dosyasından konulan ihtiyati tedbir şerhi ile birlikte yapılabileceğinin bildirildiği, davacı bankanın takyidatsız bir şekilde taşınmazın adına tescili talep etmesi üzerine davalı İdarece bu kez, ihtiyati tedbir şerhini koyduran merci tarafından tedbirin terkinine ilişkin bir bilgi bulunmadığından bahisle davacının talebinin reddedildiği, bu hali ile davalı İdarenin davanın açılmasına sebebiyet vermediği anlaşıldığına göre davalı aleyhine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı ve taşınmaz kaydında tedbir şerhi dışında dava dışı ... lehine intifa hakkı şerhi bulunmasına rağmen Mahkemece bu hususunun değerlendirilmeden sonuca gidilmesinin de hatalı olduğu belirtilmek suretiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. Davacı vekilinin karar düzeltme talebi Dairece 23.01.2019 tarihinde reddedilmiştir.
B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 28.05.2019 tarihli ve 2019/62 Esas, 2019/398 Karar sayılı kararıyla; TMK'nın 705/2. maddesi uyarınca cebri icra yoluyla mülkiyet tescilden önce kazanıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 07.10.2019 tarihli ve 2019/3880 Esas, 2019/5079 Karar sayılı kararıyla; bir önceki bozma ilamında maddi hata sonucu çekişme konusu 5 numaralı bağımsız bölümün son maliki ...'in davalı olduğu belirtilmişse de son malikin davalı olmadığı anlaşıldığından, davacıya taşınmaz maliki aleyhine dava açma imkanı tanınmak suretiyle açılacak olan davanın bu dava ile birleştirilerek yeniden karar verilmesi gerektiği belirtilerek Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. Davacı vekilinin karar düzeltme talepli dilekçesi Dairece 12.03.2020 tarihinde reddedilmiştir.
D. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazın 01.04.2022 tarihinde davacı adına tescil edildiği gerekçesiyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, dava açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre davalı ...'nün dava açılmasına sebebiyet vermediği gerekçesiyle yargılama gideri ve vekalet ücretinden davacı tarafın sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın cebri icra yoluyla davacı tarafça satın alınmasına, İcra Müdürlüğü'nün davalı ...'ne hitaplı satıştan önceki ve sonraki tüm takdiyatların kaldırılarak şirket adına tescil istemini içeren yazısına rağmen davalının tescil talebini reddettiklerini bu nedenle davanın açıldığını, davanın açılmasına davalı taraf sebebiyet verdiğinden yargılama gideri, vekalet ücreti ve harcın davalı taraf üzerinde bırakılması gerektiğini ileri sürerek Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu kaydındaki şerhin terkini ile tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup yargılama gideri ve vekalet ücreti temyiz konusu edilmiştir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 331. maddesi. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 6. maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla, 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
1086 HUMK'un 440/III-1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
01.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.