Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4545 E. 2024/5169 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar, kadastro sırasında hatalı tespitler yapıldığını iddia ederek, bir parselin bir kısmı ile tescil dışı bırakılan bazı alanların kendi parsellerine eklenmesini veya yeni bir parsel olarak tescilini talep etmişlerdir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacılar lehine kesin hüküm bulunan kısım ile zilyetlikleri kabul edilen değirmen arkı kısmı için davanın kabulüne, zilyetlikle edinilmesi mümkün olmayan dere yatağı kısmı için davanın reddine, tescil davasına konu edilen kısımlar için ise miktarın kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle temyiz dilekçelerinin reddine, tapu iptali ve tescil davasına ilişkin ise temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/832 E., 2023/1049 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret/Kabul-Karar Kaldırılarak Dava Kısmen Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/267 E., 2021/372 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil ile tapusuz taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüne, İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili, davalı Hazine ve İhbar olunan ... vekili, ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; çekişmeli 249 ada 1 parsel sayılı taşınmazın bir kısmı ile kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümlerinin, davacıların maliki olduğu 248 ada 3 parsel sayılı taşınmazın devamı niteliğinde bulunduğunu, kadastro tespitlerinin hatalı şekilde yapıldığını ileri sürerek 249 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 331,21 m2'lik kısmı ile tescil dışı bırakılan değirmen arkı ve su arkının bulunduğu yerin davacılara ait 248 ada 3 parsel sayılı taşınmaz ile birleştirilerek, olmadığı takdirde ayrı bir parsel numarası verilerek davacılar adına miras payları oranında tapuya kayıt ve tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ... temsilcisi cevap dilekçesinde ve yargılama sırasında; davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde ve yargılama sırasında; davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu yerlerin Zeyve Pazarı Piknik ve Mesire Alanı Çevre Düzenleme Projesi ve Revizyon Projesinde korunmakta olduğu ve 2. derece doğal sit alanı olduğu, zilyetlikle kazanımının mümkün olduğu ancak toplanan delilerden zilyetlikle kazanma şartlarının oluşmadığı ve davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davaya konu taşınmazın 60 yılı aşkın zamandan davacılar ve murisi tarafından kullanıla geldiğini, taşınmazların bulunduğu yerlerin piknik ve mesire alanı içinde kaldığını, üzerinde tarım yapılmadığını, imar ve ihya ile mesire ve piknik alanı olarak kullanıldığını, Yerel Mahkemece işin esasına girilerek karar verileceği yerde esasa girilmeden davanın reddine karar verildiğini belirterek Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın kabulünü talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 249 ada 1 parsel yönünden davacılar ve köy tüzel kişiliği arasında kesin hüküm niteliğinde olan davacının dayandığı ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1984/334 Esas 1986/62 Karar sayılı ilamın dayanağı olan krokinin dere olan değişebilir sınırı bakımından uygulamaya elverişli olmadığı ancak (C) harfi ile belirtilen değirmen arkının sınır içinde ve kapsamında sabit kabul edilerek tapunun miktarı itibariyle 2.788,00 m2'lik kapsamının fen bilirkişilerince 248 ada 1, 2, 3 ve 4 parseller ile (A), (B), (C) ile belirtilen taşınmaz bölümleri ve 73 metrekarelik kısım olarak belirlendiği, davacılar lehine kesin hükmün kapsamında (A) ile belirtilen 200,21 metrekarelik kısım, (C) harfi ile belirtilen bölüm dayanak ilam kapsamında olsa da tescil dışı alan bakımından davalı olan Hazineyi bağlamayacağı dolayısıyla bu bölüm açısından kesin hüküm bulunmadığı ancak değirmenin işletilmesi için değirmen arkı vasfında kullanılması şeklindeki zilyetliğe değer verilerek 445,96 metrekarelik bölüm bakımından davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, (B) harfi ile belirtilen tescil dışı alan da dayanak ilam kapsamında olsa da tescil dışı alan bakımından davalı olan Hazineyi bağlamayacağı dolayısıyla bu bölüm açısından kesin hüküm bulunmadığı ancak dere yatağı vasfındaki bu kısmın zilyetlikle edinilmesi mümkün olmadığından bu kısma ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili, davalı Hazine ve İhbar olunan ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; 249 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 333,21 m2'lik kısmına karşı dava açtıklarını ancak Bölge Adliye Mahkemesince fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 200,21 m2 lik kısmı hakkında kabul kararı verildiğini kalan kısmın reddine karar verildiğini, oysa dayanak ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1984/334 Esas sayılı dava dosyasında davacıların kullandığı alanın hesaplandığını ve sadece 73 m2'lik kısmın davacıların kullanımında olmadığının belirlendiğini, geriye kalan kısmın tamamının davacı tarafından kullanılmasına, köy tüzel kişiliğinin kullandığı kısmın sadece 73, 00 m2 olmasına rağmen kısmen kabul kararı verildiğini, yine tescil davası olarak açtıkları su arkına yönelik fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen kısım hakkında ret kararı verildiğini, bu ret karının usul ve yasaya aykırı olduğunu, daha önce görülen müdahalenin men-i davasında hazırlanan krokinin içinde su arkının da bulunduğunu ancak bu eski tarihli krokide su arkının işaretlenmediğini, davacıların zilyet olduklarını belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bu yönler nedeniyle bozulmasını talep etmiştir.

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın Zeyve pazarı piknik ve mesire ve sit alanı olup özel mülkiyete konu edilemeyeceğini, davacı tarafın zilyetliğini ispatlayamadığını belirterek ve re'sen görülecek noksanlıklar nedeniyle Bölge Adliye Mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.

Davalı Hazine ve ihbar olunan ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; kısmen kabul kararı verildiği halde davalı kurumlar lehine vekalet ücreti takdir edilmediğini, dava konusu 249 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 2.derece doğal sit alanında kaldığını, zilyetlikle mülkiyetinin kazanılamayacağını, dosyada toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre davacı tarafın iddiasını ispatlayamadığı, taşınmazların kullanılmadığını, ekonomik zilyetliğin olmadığını, derenin taşkın tehlikesi olduğunu belirterek ve re'sen görülecek noksanlıklar nedeniyle Bölge Adliye Mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tapusuz taşınmazın tescili ile kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190.maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 16, 17, 18. maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ve 713/1. maddeleri.

3. Değerlendirme

Karaman ili, ... ilçesi, ... köyünde 2007 yılında yapılan kadastro çalışmalarında 249 ada 1 parsel sayılı 406,21 m2 yüz ölçümündeki taşınmaz bahçe vasfı ile ... adına senetsizden tespit ve tescil edilmiştir. Tapu kaydının beyanlar hanesinde “İş bu Taşınmaz 2.Derece Doğat Sit Alanı Sınırları içerisinde kalmaktadır. Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığıdır.” şeklinde belirtmesi vardır.

Öncelikle dosya kapsamından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğünün eldeki davaya usulüne uygun bir şekilde katılımının bulunmadığı, davanın niteliği itibariyle yasal hasım sıfatının da olmadığı, Mahkemenin talebi ile kendisine davanın ihbar edilmiş olması ve davalı Hazine vekilinin, hem Hazine vekili hem de ... kurum vekili olarak temyiz yoluna başvurması ve karar başlığında ihbar olunan sıfatıyla gösterilmesinin ilgili kuruma taraf sıfatını kazandırmayacağı, bu sebeple hükmü temyiz yetkisi bulunmadığından temyiz istemi Dairemizce değerlendirilmemiştir.

1-Taraflar arasında tescil davasının konusu olan, fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen kısma yönelik davacılar vekilinin ve fen bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen kısma yönelik davalı Hazine vekilinin ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde, miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan ve tescil davasına konu edilen bölümlerin toplam miktarı 32.094,50 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalmaktadır. Bu sebeple davcılar vekilinin, davalı ... vekili ve davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar vermek gerekmiştir.

2. Taraflar arasında tapu iptali ve tescil davasının konusu olan çekişmeli 249 ada 1 parsel sayılı taşınmaz hakkında kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik kurulan karara karşı davacılar vekilinin ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1- Tescil davasına konu olan dava hakkında davacılar vekilinin, davalı ... vekilinin ve davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçelerinin miktardan REDDİNE,

Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

2- Tapu iptali ve tescil davasına konu olan dava hakkında kurulan karara yönelik davacılar vekilinin ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 157,75'er TL bakiye onama harçlarının davacılar ve davalı ... Kişiliğinden ayrı ayrı alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.09.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.