Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4585 E. 2024/3776 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu tescil harici bırakılan taşınmaz bölümlerinin zilyetlikle iktisabı iddiasına dayalı tescil davasında, davacıların zilyetlik koşullarını sağlayıp sağlamadığı ve yasal sınırlamalara uyulup uyulmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacılar tarafından ileri sürülen zilyetlikle iktisap iddiasını ve yasal sınırlamaları yerinde bularak taşınmaz bölümlerinin davacılar adına tesciline karar vermesi usul ve hukuka uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/1266 E., 2023/410 K.

HÜKÜM : Kısmen Kabul

Taraflar arasında Mahkemesinde görülen tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiş; kabul kararı hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 1. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının yeniden bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı Hazine vekili, dahili davalı ... vekili, davalı ... Belediyesi vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; hudutlarını dava dilekçesinde belirttikleri taşınmaz bölümünün davacılar tarafından yıllardır kullanılıyor olmasına rağmen kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakıldığını, dava konusu taşınmaz bölümünde davacılar lehine zilyetlikle iktisap şartlarının oluştuğunu ileri sürerek belirtilen taşınmazın davacılar adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; davaya konu taşınmaz bölümünde davacılar lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığını beyan ederek Mahkemece bu hususta yapılacak araştırma ve inceleme sonucunda davanın reddi ile taşınmazın TMK’nın 713/6 ncı maddesi uyarınca Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davaya konu taşınmaz bölümünde davacılar lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.

3. Yargılama sırasında davaya dahil edilen ... vekili ise 28.10.2014 günlü duruşmada davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece yapılan yargılama sonunda, 28.10.2014 tarihli 2011/662 Esas, 2014/525 Karar sayılı kararla; 23.06.2014 tarihli teknik bilirkişi raporunda (A), (B1) ve (B3) ile gösterilen taşınmaz bölümleri yönünden davacılar lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu, (B2) ile gösterilen bölüm yönünden ise zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, Teknik Bilirkişi ... ve Kontrol Memuru ... tarafından düzenlenen 23.06.2014 tarihli rapor ve eki krokisinde (A) harfi ile gösterilen 61.000,66 metrekare, (B1) ile gösterilen 103.849,34 metrekare ve (B3) ile gösterilen 24.707,52 metrekarelik taşınmaz bölümlerinin davacı ... ile ... adlarına eşit hisseyle tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 11.05.2015 tarihli ve 2014/22453 Esas, 2015/6143 Karar sayılı ilamıyla; Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yetersiz olduğu belirtilerek, dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait (1996, 1991, 1986 tarihleri) üç ayrı dönemde çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığı'ndan tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmak suretiyle taşınmazların başında, o yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız, yerel bilirkişi ve taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulu ile jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisi aracılığıyla yeniden keşif yapılması, yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların öncesinin kime ait olduğu, kimden intikal ettiği ve ne şekilde kullanıldığı, taşınmazların imar-ihyaya konu edilip edilmediği, edilmiş ise imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiğinin etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden, yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde, taşınmazların incelenen fotoğraflara göre sınırlarının, niteliğinin ve zilyetlik durumunun belirlemesi, taşınmazlar üzerinde imar-ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı, tamamlanmış ise tarihinin tespit edilmesinin istenilmesi, ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, taşınmazların tamamı üzerinde ekonomik amaca uygun şekilde zilyetlik bulunup bulunmadığını, dava konusu taşınmazların toprak yapısı, eğimi ve D.S.İ. Genel Müdürlüğü 17. Bölge Müdürlüğü’nün 17.01.2012 ile 01.04.2013 tarihli yazılarını irdeler biçimde, taşınmazların kuru-sulu tarım arazisi olup olmadıklarını açıklar nitelikte ayrıntılı rapor alınması, fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilmesi, taşınmazların sulu tarım arazisi olduğunun belirlenmesi halinde, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde düzenleme bulan belgesiz olarak taşınmaz edinmede miktar sınırının göz önünde bulundurulması, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gereğine değinilmek suretiyle bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, 07.12.2017 tarihli ve 2015/700 Esas, 2017/962 Karar sayılı kararla; dava konusu taşınmaz bölümlerinin davacılar tarafından 1980 yılına kadar imar-ihya edildiği, davacılar lehine 3402 sayılı Yasa’nın 14. ve 17. maddelerinde düzenlenen koşulların gerçekleştiği gerekçesiyle, davacılar tarafından bozma sonrası dava konusu taşınmaz bölümlerinin ..., ... ve ...’a ayrı ayrı satıldığı ve temlik alanların davaya katıldığı gözetilerek, davanın kabulüne, teknik bilirkişiler ... ve ... tarafından düzenlenen 20.04.2017 tarihli rapor ve eki krokisinde (A) harfi ile gösterilen 61.000,66 metrekarelik taşınmazın davacı ... adına, (B1) ile gösterilen 103.849,34 metrekarelik taşınmazın ... adına ve (B3) ile gösterilen 24.707,52 metrekarelik taşınmazın ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1.Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2. Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 01.03.2022 tarihli 2021/10790 Esas, 2022/1663 Karar sayılı kararıyla; hükme esas alınan 20.04.2017 tarihli teknik bilirkişi raporunda (A) ve (B3) ile gösterilen taşınmaz bölümleri hakkındaki usul ve yasaya uygun olan hükmün onanmasına; (B1) ile gösterilen taşınmaz bölümü yönünden ise 3402 sayılı Yasa'nın 14. maddesi uyarınca kayıt ve belgesiz olarak aynı çalışma alanı içerisinde sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüm taşınmazın zilyetlikle iktisap edilebileceği belirtilip, Mahkemece davacı Nejla'nın da duruşmaya çağrılarak 100.000,00 metrekarelik bölümün, hükme esas alınan 20.04.2017 tarihli teknik bilirkişi raporunda (B1) ile gösterilen dava konusu taşınmaz bölümünün neresinden verilmesini istediği sorularak seçimlik hakkının kullandırılması, bundan sonra taşınmazın 100.000,00 metrekarelik ve kalan 3.849,34 metrekarelik bölümünü gösterir şekilde teknik bilirkişiden krokili rapor alınması ve bundan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğine işaret edilerek davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen Mahkeme kararıyla; bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; Van ili Edremit ilçesi ... Mahallesinde bulunan tescil harici bırakılan ve 20.04.2017 tarihli fen bilrikişileri ... ve ...'in rapor ve kroksinde (A) harfi ile gösterilen 61000,66 m²lik yerin davacı ... adına ve (B3) harfi ile gösterilen 24.707,52 m²lik kısmın ... adına tapuya kayıt ve tesciline, yönelik 07.12.2017 tarihli kararın Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 2021/10790 E, 2022/1663 K sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiğinden bu kısımlar açısından yeniden karar verilmesine yer olmadığına, Van ili Edremit ilçesi ... Mahallesinde bulunan tescil harici bırakılan ve fen bilirkişisi ... tarafından düzenlenen 23.02.2023 tarihli fen raporunda (B1/A) harfi ile gösterilen 100.000 m2 alanın aynı adanın son parsel numarası verilmek sureti ile tarla vasfı ile davacı ... adına tesciline, Van ili Edremit ilçesi ... Mahallesinde bulunan tescil harici bırakılan ve fen bilirkişisi ... tarafından düzenlenen 23.02.2023 tarihli fen raporunda (B1/B) harfi ile gösterilen 3.849,34 m2 alanın aynı adanın son parsel numarası verilmek sureti ile tarla vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili, dahili davalı ... vekili, davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesine özetle; dava konusu taşınmaz bölümlerinde davacılar lehine 3402 sayılı Yasa’nın 14 üncü ve 17 inci maddelerinde düzenlenen koşulların oluşmadığını, taşınmaz bölümleri üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıç zamanı ve zilyetliğin sürdürülüş şeklinin tespitinde hava fotoğraflarından yararlanılmadığını, dosya kapsamına göre davacıların iddialarını ispat edemediğini, Mahkemece eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verildiğini, dava konusunun usulüne uygun olarak ilan edilmesi gerektiğini, davanın kısmen reddedildiğinden vekilleri farklı olan İdareler yönünden vekalet ücretinin ayrı ayrı takdir edilmesi gerektiğini, Hazine adına tescil talebiyle ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesinin de hukuka aykırı olduğunu, dava konusu edilen taşınmazların imar planına dahil edildiği tarihin araştırılmadan, dava değeri belirlenerek eksik harç tamamlatılmadan hüküm kurulduğunu, dava konusu taşınmazların A ve B3 harfi ile gösterilen kısımları hakkında yeniden karar verilmesi gerekirken karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulmasının hükmün infazında sorunlara neden olacağını, davacıların babası adına senetsizden 20.000,60 m² taşınmaz tescil edildiğinden davacılar adına en fazla 80.000 m²'ye hükmedilebileceğini, Mahkemece eksik inceleme ile hüküm kurduğundan yasal sınırın aşıldığını, davacıların ve mirasbırakanın aynı çalışma alanı içinde zilyetlikle iktisap ettiği taşınmazların araştırılması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Dahili davalı ... vekili temyiz dilekçesine özetle; dava konusu taşınmaz bölümlerinde davacılar lehine 3402 sayılı Yasa’nın 14 üncü ve 17 inci maddelerinde düzenlenen koşulların oluşmadığını, davanın hak düşürücü süreye uğradığını, çekişmeli taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisabının mümkün olmadığını, davanın reddi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

3. Davalı ... vekili temyiz dilekçesine özetle; davanın hak düşürücü süreye uğradığını, dava konusu taşınmaz bölümlerinde davacılar lehine 3402 sayılı Yasa’nın 14 üncü ve 17 inci maddelerinde düzenlenen koşulların oluşmadığını, çekişmeli taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisabının mümkün olmadığını, davanın reddi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro sonucunda tescil harici bırakılan tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi,

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/1 inci ve 17 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı Hazine vekilinin, dahili davalı ... vekilinin ve davalı ... vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin, dahili davalı ... vekilinin ve davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,

Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf olduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,

Alınması gereken 427,60 TL onama harcının, peşin olarak alınan 3.171,00 TL'den mahsubu ile fazla yatırılan 2.743,40 TL'nin talep halinde davalı ...'na iadesine,

Alınması gereken 427,60 TL onama harcının, peşin olarak alınan 3.172,00 TL'den mahsubu ile fazla yatırılan 2.744,40 TL'nin talep halindedahili davalı ...'na iadesine

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

22.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.