"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/423 E., 2023/638 K.
DAVA TARİHİ : 05.12.2022
HÜKÜM/KARAR : Usulden Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: ...Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/314 E., 2022/317 K.
Taraflar arasında görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasının hak düşürücü süre nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği görüşülüp düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; ... ili ...ilçesi ... köyünde bulunan 107 ada 39 parsel sayılı taşınmazın babası mirasbırakan ... Demir'den intikal etmiş olup mirasçılar arasında yapılan rızai taksim sonucu kendisine isabet ettiğini, kadastro tespiti sırasında Hazine adına ham toprak olarak tescil edildiğini öğrendiğini beyanla tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine ve ...'na dava dilekçesi tebliğ edilmemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 08.12.2022 tarih ve 2022/314 Esas, 2022/317 Karar sayılı kararı ile; ... ili ...ilçesi ... köyü 107 ada 39 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin 11.09.2006 tarihinde kesinleştiği, 05.12.2022 tarihinde on yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açılan davanın hak düşürücü süre nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı istinaf dilekçesinde, dava konusu taşınmazın, babasından intikal ettiğini, babasından önce ise amcası Reşit Demir adına 1958 tarihli toprak komisyonunda 225 parsel olarak kayıtlı iken daha sonra babası ve amcası arasında paylaşım yapılarak babasına isabet ettiğini, mirasçılar arasında yapılan rızai taksim sonucu da kendisine intikal ettiğini, 224 nolu parseli ise babasının Hüseyin Keskin'den satın aldığını, yine bu taşınmazların yanında bulunan toprak komisyonunda 228 olarak belirtilen taşınmazın da şu anda tapuda kendisi adına kayıtlı olduğunu, Toprak Komisyonu kayıtları celp edilmeden, mahallinde keşif yapılmadan eksik inceleme ile karar verildiğini, belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesince, davacı, eski tarihli Toprak Tevzi Komisyonu tapusuna dayandığını iddia etmekte ise de kadastro öncesine dayalı her türlü hakkın yasal düzenleme olan hak düşürücü süreye tabi olduğu konusunda kuşku bulunmadığı, gerekçeye göre delillerin takdirinde bir isabetsizlik olmadığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrarla kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler; dava konusu ... ili ...ilçesi ... köyü 107 ada 39 parsel sayılı taşınmaza ilişkin kadastro tespitlerinin 11.09.2006 tarihinde kesinleştiği, davanın 05.12.2022 tarihinde açıldığı, dava tarihi itibariyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3 üncü maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu anlaşılmakla verilen kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacının temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 89,95 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.