"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1688 E., 2023/631 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Pazar(Rize) 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/142 E., 2022/541 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili Kadastro Mahkemesine sunmuş olduğu dava dilekçesinde; davacıya ait taşınmazın devamı niteliğini arz eden, yol çalışması sonrasında yolun alt tarafında kalan ve davacının akrabası olması nedeniyle davalının kullanmasına izin verdiği Rize ili .... ilçesi .... köyü 204 ada 8 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sonucunda davalı adına tespit ve tescil edildiğini ancak taşınmazın davacının olduğunun ileri sürerek dava konusu 204 ada 8 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın zilyetliğinin yıllardır davalıda olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.Pazar (Rize) Kadastro Mahkemesinin 12.03.2021 tarihli ve 2021/3 Esas, 2021/6 Karar sayılı kararıyla Mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, tarafların istinaf yoluna başvurmaması üzerine karar kesinleşmiş ve yargılamaya Pazar (Rize) Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/142 Esas sayılı dosyası üzerinden devam edilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; mahalli bilirkişi ve taraf tanıklarının beyanlarından dava konusu edilen alanı 1980'li yıllara kadar davacı ve ailesinin çayır biçmek suretiyle kullandığının, araba yolu geçtikten sonra dava konusu edilen alanda davacının ekonomik zilyetliğinin ve kullanımının bulunmadığının, bu alanın davacı tarafça zilyetlikle iktisap edilmediğinin, uyuşmazlığa konu yerin asli zilyet sıfatı ile davalı ve ailesinin kullanımında bulunduğunun anlaşıldığını, davalının 1980'li yıllardan kadastro tutanağının kesinleştiği 2013 yılına kadar dava konusu edilen yeri kendi tasarrufunda asli zilyet sıfatı ile uhdesinde bulundurduğu ve Kanun'un aradığı 20 yıl nizasız fasılasız malik sıfatıyla zilyetlik şartlarının davalı lehine oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarıyla dava konusu taşınmazın davacıya ait olduğunun anlaşıldığını, davalının davacının bilgisi dahilinde taşınmazı davacı adına kullandığını, davalının keşif sırasındaki davacının ihtiyacı yoktu, yeri ben kullanıyordum yönündeki beyanıyla dava konusu taşınmazın davacıya ait olduğunu bildiğinin anlaşıldığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarıyla araba yolunun yapıldığı 1982 yılından kadastro tespitinin yapıldığı 2013 yılına kadar davalı ve ailesinin dava konusu taşınmazda malik sıfatıyla zilyet olduğunun anlaşıldığını, taşınmazın 30 yılı aşkın süreyle davacı tarafça kullanılmamasının davacının zilyetliği iradi olarak terk ettiğini gösterdiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının köyde yaşamaması nedeniyle dava konusu taşınmazın kullanımını davalı tarafa geçici olarak bıraktığını, davalının davacının köyde bulunmamasını fırsat bilerek dava konusu taşınmazı adına tecil ettirdiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kadastro sonucu, Rize ili ..... ilçesi Köprübaşı köyü çalışma alanında bulunan 204 ada 8 parsel sayılı 442,25 metrekare yüz ölçümündeki iki katlı ahşap ev ve bahçesi vasıflı taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle dava dışı ..... oğlu ... adına tespit edilmiş, davalı ...'ün itirazı üzerine taşınmazın davalı adına tesciline karar verilmiştir. Davacı çekişmeli taşınmazın bir kısmının kendisine ait taşınmaza dahil olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.11.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.